.
.
Ehlader Araştırma Bölümü
Ebû’l-Hasan Ali bin Musa er-Rıza (h. 148-203), İsna A’şer / On İki İmam’ın sekizinci imamıdır. En meşhur lakabı “Rıza” ve “İmam Rıza” olarak anılmaktadır. Künyesi Ebû’l-Hasan’dır. Babası Peygamber Efendimizin torunlarından yedinci imam, İmam Mûsâ el-Kâzım’dır. Annesinin adı konusunda fikir ayrılıkları bulunmaktadır: kaynaklarda örneğin Ümmü’l Benin, Tüktem, Necime olarak da anılmıştır.
Medine-i Münevvere’de dünyaya gelmesine rağmen Abbasi halifesi Me’mun onu zorla Horasan’a getirtmiş ve yine ona zorla veliahtlık görevini vermiştir. İmam Rıza (as) Medine-Horasan yolunda ünlü “Silsiletu’z Zeheb Hadisi”ni Nişabur şehrinde açıklamıştır. Me’mun’un İmam Rıza (as) ile öteki din ve mezhep büyükleri arasında teşkil ettiği münazara toplantıları oldukça meşhurdur. İmamet süresi 20 yıldır. Tûs şehrinde şehit olmuştur. Me’mun İmam Rıza'nın (as) şehadetinden sorumlu tutulmuştur. Kabr-i şerifleri İran’ın Horasan eyaletinde bulunan Meşhed şehrindedir ve her yıl dünyanın çeşitli ülkelerinden milyonlarca Müslüman bu türbeye ziyarete gelmektedir.
İmameti 20 yıl (h. 183-203) sürmüştür. İmameti boyunca: Harun Reşit, Muhammed Emin (üç yıl yirmi beş gün), İbn Şekle diye bilinen İbrahim b. Mehdi (14 gün), Me’mun (20 yıl) gibi Abbasi halifeleri ile aynı dönemde yaşamıştır.
* * *
Bazıları İmam Musa b. Cafer’den (a.s) İmam Rıza’nın (a.s) imametini açıklayan bazı hadisler nakletmişlerdir. Bu hadisleri nakledenler şunlardır: Davut b. Kesir el-Rakki, Muhammed b. İshak b. Ammar, Ali b. Yaktin, Naim el-Kabusi, el-Hasan b. El-Muhtar, Ziyad b. Mervan, el-Mahzumi, Davut b. Süleyman, Nasır b. Kâbus, Davut b. Zerbi, Yezid b. Salit ve Muhammed b. Sinan. İleride bu hadislerden bazılarına değineceğiz. Davut Rakki, şöyle diyor: ‘‘İmam Kâzım’a (a.s) sizden sonraki imamımız kimdir?’’ dedim. Cevabında oğlu Ebû’l Hasan’ı (İmam Rıza’yı) işaret ederek şöyle buyurdu: “Bu, benden sonraki sizin imamınızdır.”
Muhammed b. İshak b. Ammar şöyle diyor: İmam Musa’ya (a.s) dedim ki: “Din işlerini kimden öğrenmem gerektiği hususunda bana rehberlik etmez misin?” İmam cevabında şöyle buyurdu: “O kişi, oğlum Ali’dir…”
Çok sayıdaki hadis içerikli delillere ek olarak, İmam Rıza’nın (a.s) Şialar arasında kabul görmesi, ilmi ve ahlaki üstünlüğü imametini sabit etmektedir. Her ne kadar İmam Musa Kâzım’ın (a.s) ömrünün son dönemlerinde imamet konusu karmaşık bir hal almış ve zorlaşmış olsa da İmam Musa Kâzım’ın (a.s) ashabının çoğu, İmam Kâzım’ın (a.s) halifesi olarak İmam Rıza’yı (a.s) görmüş ve onun yerine İmam Rıza’yı (a.s) kabul etmişlerdir.
* * *
Nakledildiğine göre İmam Rıza’nın (a.s) Medine’den Merv şehrine göçü hicretin 200. yılında gerçekleşmiştir. “Masum İmamların Fikri ve Siyasi Hayatı” kitabının yazarı şöyle diyor:
“İmam Rıza (a.s) hicretin 201. yılına kadar Medine’de kalmış ve o yılın Ramazan ayında Merv’e giriş yapmıştır. Yakubi tarihinde zikredildiğine göre Me’mun, İmam Rıza’yı (a.s) Basra yolu üzerinden Medine’den Horasan’a getirtmiştir. İmam Rıza’yı getirtme görevini ise Fazıl b. Sehl’in akrabası Reca b. Ebi Dahhak yapmıştır. İmam Rıza’nın (a.s) yolculuk güzergâhını Me’mun düzenlemiş ve Şia merkezlerinden geçmemesi için gerekli önlemleri almıştır. Zira bu işin sonucundan korkmaktaydı. Me’mun, İmam Rıza’nın Kufe güzergâhı yerine Basra, Huzistan, Fars üzerinden Nişabur’a getirilmesini istemiştir.
Şia Atlası’nın yazdığına göre İmam Rıza’nın (a.s) hareket ettiği güzergâh şöyle idi: Medine, Negre, Husce, Nebac, Hafr Ebu Musa, Basra, Ahvaz, Behbehan, İstahr, Ebrkuve, Dehşir (Feraşah), Yezd, Harang, Ribat, Poştibam, Nişabur, Kedemkah, Dehsorh, Tus, Serahs, Merv.
Bu yolculuğun en önemli ve senetli olayı, Nişabur şehrinde yaşanmıştır. İmam Rıza orada “Silsiletü’z -Zeheb” adlı meşhur hadisi açıklamıştır. Şeyh Müfid şöyle demektedir: Me’mun, bir grup Ebu Talib hanedanını Medine’den çağırmıştır. Bunların içinde İmam Rıza da bulunmaktaydı. Şeyh Müfid, Yakubi’nin dediğine aykırı olarak Me’mun’un elçisinin Celludi olduğunu ve Basra yolundan Me’mun’un yanına geldiğini yazmıştır. Me’mun, İmam Rıza’ya (a.s) başka bir ev tahsis etmiş ve ikramda bulunarak saygı göstermiştir.
* * *
Silsiletü’z-Zeheb Hadisi
İshak b. Raheveyh’in şöyle söylediği nakledilmektedir: İmam Rıza (a.s) Horasan yolunda Nişabur şehrine uğradı ve oradan çıkıp Me’mun'un yanına gideceği sırada şehirdeki muhaddisler İmam’ın (a.s) yanına gelerek şöyle arz ettiler: Ey Allah Resulü'nün oğlu! Bizim şehrimizden ayrılacakken bize faydalanmamız için bir hadis buyurmayacak mısınız? Hadisçilerin bu isteği üzerine İmam Rıza oturmuş olduğu tahtırevandan başını çıkararak şöyle buyurdu:
“Babam Musa ibn Ca’fer’den, o da babası Ca’fer ibn Muhammed'den, o da babası Muhammed ibn Ali’den, o da babası Ali ibn Hüseyin'den, o da babası Hüseyin ibn Ali’'den, o da babası Ali ibn Ebu Talib'den, o da Allah Resulü’nden (s.a.a) şöyle buyurduklarını rivayet etmişlerdir: Cebrail'den Allah Teâlâ’nın şöyle buyurduğunu duydum: “La İlahe İllallah benim kalemdir, o halde kim kaleye girerse azabımdan güvende olur.” İmam’ın hareket ettiği sırada İmam yüksek bir sesle şöyle buyurdu: “Bu kaleye girmenin şartları vardır; ben de o şartlardan birisiyim.”
* * *
Bazı yazarlar, İmam Rıza’dan (a.s) bazı konularda nakledilen hadisler, bilim ve çeşitli konularda imama müracaat edilerek sorulan sorulara İmam’ın (a.s) verdiği yanıtları bir araya getiren (Uyun-u Ahbari’r- Rıza kitabı gibi) kitapların yanı sıra bizzat İmam (a.s) tarafından yazılan bazı kitaplardan da bahsetmişlerdir. Bunların İmam’a (a.s) nispet verilmesi için yeterli derecede delile ihtiyaç duyulmaktadır ve bu senetlerin bazıları da ispat edilememektedir. Bu kitaplardan birisi de “el-Fıkh-ı Rezevi” kitabıdır. Araştırmacı âlimler bu kitabın İmam (a.s) tarafından yazıldığını kabul etmemişlerdir.[70]
İmam Rıza’ya (a.s) nispet verilen bir diğer eser ise “Risale-i Zehebiye” eseridir. Bu kitap tıp alanında yazılmıştır. Denildiğine göre İmam Rıza (a.s) bu kitabı Hicretin 201. yılında Me’mun’a göndermiş ve Me’mun bu risalenin önemini ortaya koymak için onun altınla yazılmasını ve sonra Darü’l-hikme hazinesinde saklanmasını istemiştir. Bundan dolayı bu kitaba Risale-i Zehebiye demişlerdir. Birçok âlim bu kitap için açıklama yazmıştır. İmam Rıza’ya (a.s) nispet verilen bir diğer kitap ise “Sahife-i Rıza” kitabıdır. Bu kitap İslam hukuku alanında yazılmış ve ulemaya göre, İmam’a (a.s) verilen nispeti ispatlanmamıştır.
İmam Rıza’ya (a.s) nispet verilen bir diğer kitap “Mahzü’l İslam ve Şerayiü’d-Din” kitabıdır. Anlaşıldığı kadarıyla bu kitabın İmam (a.s) tarafından yazıldığına dair sağlam bir kanıt yoktur.
İbn Bâbeveyh el-Kummî ʿUyûnü aḫbâri’r-Rıżâ, Muhammed Bâkır el-Meclisî Aḥvâl-i Ḥażret-i Rıżâ adıyla Ali er-Rızâ hakkında birer monografi hazırlamışlardır.