.
.
Bismillahirrahmanirrahim
"İnsanların içinde iman edenlere düşmanlıkta en katı olanların Yahudilerle müşrikler olduğunu görürsün."
(Maide / 82)
Yukarıdaki ayet inananlar için en şedit düşmanın Yahudiler (siyonistler) ve müşrikler olduğunu beyan buyurmuştur. Bu bağlamda bugün inananların en şiddetli düşmanı olan İsrail'e karşı açıktan savaşan İslami İran’dır. Bu savaşta ya inanların en şiddetli düşmanına karşı savaşan İslami İran’ın yanında durup yukarıdaki ayete muhalif düşmezsin ya da mezhepçilik yaparak mezhebi Şii’dir diye İslami İran'ın karşısında durup safını inananların en şiddetli düşmanından yana belirtmiş olursun. İkinci durumda senin haccın, namazın, orucun, cübben, abdestin, kelimeyi şehadetin seni kurtarmaz....
Bu zamanda dünya, makam, post, menfaat kaygısıyla çokları kendisini kaybediyor, yolunu şaşırıyor. Hatta eli yüzü abdest sulu olanlar bile bazen sağa sola savrularak ana yoldan sapabiliyor, asıl yolu unutabiliyor...
Derdi din, imân, ahiret ve Müslümanların izzeti, istikbali olan biri bu savrulmalardan başka neye kahredebilir ki?
İslam âleminden acılar kervanı çok geçti ve halen dahi geçmektedir. Bir yanda yamyam korsan İsrail rejimi ve emperyalistler tarafından dünyanın gözleri önünde hedef alınan, öldürülen mazlum Filistin, Gazze, Lübnan, Yemen... bir yanda vurdumduymaz Müslüman ve o Müslümanların başında mezhepçilik yaparak sığ bir düşünce ile İsrail'in hezimete uğratıldığı böylesi günlerde inananların en şedit düşmanını hezimete uğratanlar hakkında ileri geri konuşup, yazıp çizenler ve bu günlerde ölüm sessizliğine bürünüp sus pus olan... Bir yanda haklıdan yana değil güçten, sermayeden, post ve makamdan yana olan abdestli Müslüman...
İnanç hassasiyetinizi mi kaybettiniz! Fe eyne tezhebun?...
Ah abdestli kardeşim! Hiç mi ahreti, o tarafın hesabını düşünmezsin, hiç mi kendine acımazsın...
Kimilerine söz bitmiş, kelimeler kifayetsiz, ayet hadis faydasız...
Ne desen, ne anlatsan boş; kalpler rant perdesi ile örtülmüş...
İman iflas etmiş, din, Allah lisanda kalmış; lisandan kalbe inmemiş...
İnsandır bu, duyguları var...
Ne varsa insanda var...
Zerrelerden sonsuzluğa...
O küçük bir dünyadır...
Bazen esfel-i safîlin çukurlarında...
Bazen Âlâ-yı İ’lliyin makamlarında...
Selam ve dua ile...