.
.

Ehlader Araştırma Bölümü

Hafızayı Güçlendirin Etkenler

Hafıza gücünü arttırmadaki en etkili yöntemler aşağıdaki gibidir:

  • Çaba gösterip çalışmak

  • Özverili olup dikkat etmek

  • Az yemek

  • Benimseyerek ve huşu içinde gece namazı kılmak

  • Ayrıca Kur’an-ı Kerim okumak da hafızayı kuvvetlendiren ve öğrenilenlerin unutulmamasını sağlayan etkenler arasındadır.

Konuyla alakalı şöyle derler: “Hiçbir şey Kur’an’ı okumak kadar hafızayı güçlendiremez. Özellikle de Ayete’l Kürsî’yi okumak.”

Kur’an-ı Kerim’e bakarak üzerinden okumak onu ezbere okumaktan yeğdir.

Allah Resulü (saa) şöyle buyurur: “Ümmetimin en hayırlı ameli Kur’an’ı bakarak okumasıdır.”

  • Hz. Peygambere çokça salavat getirmek

  • Dişleri fırçalamak

  • Bal yemek

  • Akgünlük ile şekeri karıştırıp yemek[1]

  • Her sabah aç karnına 21 adet siyah kuru üzüm yemek de[2]hafızayı kuvvetlendirir, ayrıca bedende ortaya çıkan birçok hastalık ve ağrıya da şifa olur.

  • Öte yandan balgam ve bedenin nemini azaltan her şey hafızayı kuvvetlendirirken, balgam yapan şeyler de hafızayı zayıflatır ve unutkanlığa neden olur.

Hafızayı Zayıflatan Etkenler

  • Günahın çokluğu

  • Dünyevî işler konusunda çok kaygılanıp tasalanmak

  • Bunlara gönül bağlamak ve ziyadesiyle meşgul olmak.

Daha önce de belirttiğimiz gibi aklıselim kimsenin haddinden fazla dünya işleriyle meşgul olması tasvip edilmemektedir. Yani dünya malı için üzülüp kederlenmesi hiç hoş değildir. Çünkü bunun insana zarardan başka bir getirisi yoktur. Dünyevi dert ve tasa kalbi karartır ama ahiret için tasalanmak kalbi aydınlatır. Ayrıca ilim peşinde gitmek de hüznü ve kederi giderir.

  • Acur yemek

  • Ekşi elma yemek

  • İdam edilip asılmış kimseye bakmak

  • Kabir taşlarını okumak

  • Peşi sıra birbirine bağlı deve sürüsü arasından geçmek

  • Bit ve kene gibi haşereleri öldürmeden yere atmak

  • Ense kökünden hacamat ile kan aldırmak.

İşte tüm bunların hepsi hafızayı zaafa uğratan etkenler.

[1] Unutkanlığın önüne geçmek ve zihni dinç tutmak için özellikle İslam medreseleri olan İlim Havzalarında yüzyıllardır talebelere tavsiye edilen Akgünlük ya da namı diğer Kondor'u, isteyen herkes hiç bir sağlık problemi yaşamadan her gün kullanabilir. İster çay şeklinde demlenerek, isterse de reçinemsi bir madde olduğu için sakız gibi çiğnenerek tüketilebilen Kondor'un en bilinen kullanım şekli ise sürahi içerisine atılacak küçük 4-5 parçanın su içerisinde birkaç saat sonra dağılmış haliyle tüketilmesidir. İçilerek azalan sürahinin üzerine tekrar ilave yapılarak aynı reçine 3-4 gün iyice acılaşana kadar kullanılabilir. Aşırı tüketimde özellikle yüz bölgesinde sivilcelere neden olan Akgünlük, yaz aylarında ise sürahi içerisine konularak ve birazda tatlandırıcı eklenerek soğuk şekilde serinletici bir içecek olarak da tavsiye edilmektedir.

[2] Tıbb-ı Nebevi (Peygamber Tıbbı) kitabında şu bilgileri rivayet etmektedir: Ali ibn-i Ebu Talib'den şöyle nakledilir: "Her kim (sabah) aç karnına yirmi bir adet kara üzüm yerse asla bedeninde yaramaz bir şey görmez” Bir diğer rivayette ise: "Unutkanlığı giderir ve ne işitse ezberler hale gelir." diye geçer.