.
.

Ehlader Araştırma Bölümü

Emin İdrisî

Hz. Âdem'in (a.s) yaratıldığı ilk günden itibaren insan duaya hep ihtiyaç duymuştur. Hz. Âdem (a.s) ve eşi Hz. Havva (s.a) cennet olarak tasvir edilen yerde yaşamaktaydı. Yeminli düşman şeytan'ın hilesiyle "Terk-i Evla" yaparak yasak meyveden yediklerinde için yeryüzüne indirildiler. Hz. Âdem (a.s), mukaddes kelimeleri vesile kılarak Allah'tan bağışlanma diledi. Ayet-i kerimede okuduğumuz gibi:

"Derken, Âdem Rabbin'den kelimeler aldı (o kelimelerle Rabbine yakardı) bunun üzerine tövbesini kabul etti. Şüphesiz O, tövbeleri çok kabul edendir, çok bağışlayandır." Bakara/37

Bu talep Hz. Âdem (a.s) tarafında insana öğretilen ilk ameldi. Yani dua.

Dua, insanın sıkıntılarından kurtulmak ve istediği şeye ulaşmak için kullandığı güçlü bir silahtır.

Bireysel ve toplumsal yaşantıda saadet için büyük bir rol oynayabilecek dualardan biri, günlük vacip namazlarda Yüce Allah'a edilen duadır. Ve bu duanın en can alıcı noktası "Sırat-i Mustakim'e" sevk edilme talebidir. 

Allah'ın kendilerine nimet verdiği kimselerin yoluna girebilmek ve Allah'ın kendisine gazap ettiği insanların safından ayrılmak için edilen duadır.

"Kendilerine nimet verdiğin kimselerin yoluna, gazaba uğrayanların ve yolunu sapmışların yoluna değil." Fatiha/7

• Acaba ayette söz edilen ve ilahi gazabın hedefinde olanlar kimlerdir? 

• Bu gruptaki insanların özellikleri nelerdir?

• Gazaba uğrayanları nasıl tanıyabiliriz? 

Ayetler ve rivayetler, farklı zaman ve mekânlarda yoldan çıkan ve ilahi gazaba duçar olan kimselerin sıfat ve özelliklerini açıklamıştır. Bu ayetlerden biri Hicr suresi 56. ayeti kerimedir. 

Yüce Allah yolunu şaşırmış kimselerin sıfatlarını sayarken onların en önemli özelliklerinden birisinin Allah'ın rahmetinden ümitlerini kesmeleri olarak zikretmektedir.

"Dedi ki: ‘Yolunu şaşırmışlardan başka kim Rabbinin rahmetinden ümidini keser?" Hicr/56

İnsanın ilahi çizgide ilerlemesine engel olan, onu ateş çukurunun kenarına kadar sürükleyen faktörlerin en etkilisi şüphesiz Şeytan’dır. Şeytan’ın sıklıkla başvurduğu en önemli yol ise insanı ümitsizliğe düşürmek, insanı Allah'ın rahmet sıfatını küçümsemeye sevk etmektir. Zira şeytan, bütün çabasını insanları doğru yoldan çıkarmak için harcayacağını üzerine basa basa tüm insanlığa haykırmaktadır.

"Ben onların yollarını şaşırtacağım ve onları kuruntuya düşüreceğim." Nisa/119

Şeytan’ın bu yola başvurmasının nedeni, yollarını şaşırmış kimselerin Allah'ın rahmetinden ümit kesmeleri ve artık dönüş için hiç yolları kalmadığının düşüncesine kapılmış olmalarıdır. 

Şeytan’ın bu hilesine kapılanların akıbeti ise açık ve nettir.

İlahi rahmet ve ümit konusunda akıllara şu soru gelebilir:

• Ümit hissini artırmak ve ümitsizlikten kurtulmanın yolları nelerdir? 

• Bu konuda neler yapılabilir?

Bu soruların cevabı, insanı dünyevi ve uhrevi saadete ulaştıracak yolda kılavuzluk eden, ilahi kelamın yazılı metni olan "Nebevî Mucize" Kuran'da farklı şekillerde açıklanmıştır. Allah'ın sıfatlarının beyan edildiği ayetler, ümit konusunda insanın yapması gerekenleri maddeler halinde sıralar.

Allah'ın eşsiz sıfatlarına kalpten iman, ümidin güçlenmesine yardım edeceği gibi şeytanın silahı olan ümitsizliğe düşme gafletinin de önünü almakta etkili bir rol oynar. Burada bu sıfatlardan bir kaçına işaret ediyoruz:

Allah'ın İlmi

Allah'ın, insanın gizli de ve aşikâr da yaptığı her şeye ve yine insanın her haline âlim olduğuna inanan ve iman eden kimse hiçbir zaman Allah'ın rahmet kapısından ümidini kesmez. Çünkü böyle bir insanın Allah'ın kendisini sıkıntı ve zorluk anlarında yalnız bırakmayacağına ve elini tutacağına deruni kalpten inancı vardır.

Allah'ın rahmet ve mağfiretine iman eden kimse, kapanan kapıları açacak ve tüm kilitleri kıracak tek kudretin Allah olduğunun, o eşsiz ve yüce ilahın ilminin her şeyi ve her durumu kapsadığının bilincinde olduğundan, Allah'ın rahmetinden hiçbir zaman ümidini kesmez.

Bu inkâr edilemez gerçeğe imanı olmayan kimse ise hep korku, vahşet ve ümitsizlik içerisinde yaşar.

İnsana iki seçim arasında tercih yapma iradesini sunan aşağıdaki ayet bu konuyu en güzel şekilde açıklıyor. 

"Şeytan sizi fakirlikle korkutur ve size, çirkinliği emreder. Allah ise size mağfiret ve bol nimet vadediyor. Şüphesiz Allah, lütfu geniş olan ve hakkıyla bilendir." Bakara/268

İsteyen ayetin korku ve fakirlikten söz eden bölümüne isteyen ise Allah'ın ilmine ve sıkıntıları giderdiğine değinen bölüme iman edebilir. Tercih insanın kendi elinde. 

Allah'ın Kudreti

Ümitsizlikle mücadelede en önemli etkenlerden bir diğeri insanın Allah'ın sınırsız kudretini unutmamasıdır. Bu konuda tavsiye edilen şey ise aşağıdaki ayetin ezberlenip okunması ve tekrar edilmesidir:

"De ki: “Ey mülkün sahibi olan Allah'ım! Sen mülkü dilediğine verirsin. Dilediğinden de mülkü çeker alırsın. Dilediğini aziz edersin, dilediğini zelil edersin. Hayır, senin elindedir. Şüphesiz sen her şeye hakkıyla gücü yetensin." Al-i İmran/26

Allah'ın Rahmeti

Hayatımızdan ümitsizlik duygusunu silmek için Allah'ın sınırsız rahmetine imandan daha etkili ne olabilir?

Yüce Yaratıcı birçok yerde bu sonsuz rahmeti açıklamış ve kendisinin rahmet sahibi ve bağışlayıcı olduğuna vurgu yapmıştır.

"Sizin ilahınız bir tek ilahtır. O'ndan başka ilah yoktur. O, Rahman'dır, Rahim'dir." Bakara/163

Bu sıfatlar ümitsizliğin önünü almada insana yardımcı olacak sayısız ilahi sıfatlardan sadece üçüdür. Bu ve diğer kemal sıfatlarına kalpten iman ve itikat olduğu takdirde insan Sırat-ı Müstakim yolunda daha güçlü ve sarsılmaz adımlarını atacaktır.