Bismillah

Bugünlerde beni baya düşündüren bir konu var…

Çok zor ama başarıldığı takdirde insana mükemmel bir haz ve mükemmel bir duygu bahşeder.

Hz. Ali (a.s) şöyle buyurmakatadır;

أَعدَلُ النّاسِ مَن أَنصَفَ مَن ظَلَمَهُ

"İnsanların en adili, kendisine zulmedene insaflı davranandır."(1)

Sana zulmedene karşı insaflı davranmak!

Kalbin yanacak, ciğerin kanayacak ama sen insaf ve adaleti gözeteceksin! Zor çok zor…

Başka bir yerde ise bundan daha da zor bir şeyi bizden istemekteler…

و َقَد سُئِلَ عَن مَكارِمِ الخلاقِ فقال اَلعفوُ عَمَّن ظَلَمَكَ وَ صِلَةُ مَن قَطَعَكَ وَ إعطاءُ مَن حَرَمَكَ و َقَولُ الحَقِّ و َلَو عَلى نَفسِكَ؛

İmam Cafer-i Sadık'tan (a.s) güzel ahlakın temel özellikleri sorulduğunda İmam (a.s) şöyle buyurdular:

"Sana zulmedeni affetmen, seninle akrabalık bağını kesen akrabanla bağlantı kurman, seni mahrum bırakana lütufta bulunman, senin zararına olsa bile doğruyu söylemen." (2) 

Sana zulmedeni affedeceksin, kalbin acı çekerken içini yakan öfke ateşini söndüreceksin.

Olur mu acaba? Mümkün mü?

Belki de yapılabilir…

En azından Hz. Ali’nin (a.s) buyurduğunu başarmak gerek:

"Bin kez mazlum olsan da bir kez zalim olma."

Ya da vaat edilmiş olan nimetlerin ümidiyle Allah rızası için mi affetsek:

مَن عَفا عَن مَظلَمَةٍ أَبدَ لَهُ اللّه بِها عِزّا فِى الدُّنيا وَ الآخِرَةِ

"Kim kendisine yapılan zulümden dolayı affederse, Allah ona dünya ve ahret izzetini verir." (3)

Ne kadar zor olursa olsun başarmak gerek.

Şeytanın burnunu yerlere sürterek Ehlibeyt'i (a.s) olgu edinmek gerek.

Karşılığını sadece Allah’tan bekleyerek affetmek gerek.

Haydi Bismillah…

Affedelim, her ne olduysa her ne zulme maruz kaldıysak affedelim.

Elbette affetmek, inancımızdan taviz vermek, sahip olduğumuz hakların elimizden alınmasına göz yummak olarak anlaşılmamalıdır. Zira kullarına bir anneden daha çok şefkatli olan Allah'ın bile affetmeyeceği ameller vardır. Kastımız affedilebilecek hataları görmezden gelmektir. Belki  bu yolla hatayı yapana hatasını göstermeyi başarabiliriz.

Ama birkaç satırda zulmedene söylemek yerinde olacaktır.

Zulmetme; kendin için, ailen için, geleceğin için ve akıbetin için.

Allah’ın rahmetinden, Ehlibeyt'in (a.s) şefaatinden mahrum kalmak istemiyorsan zulmetme…

İmam Bakır (a.s) şöyle buyuruyor;

ليس من شيعتنا من ظلم الناس‏

"İnsanlara zulmeden bizim Şialarımızdan değildir."

Yine şöyle buyurmaktadır;

من ظلم مظلمة أخذ بها في نفسه أو ماله أو ولده‏

"İnsanlara zulmündenler zulümlerinin karşılığını canından, malından ve evladından görür."

________

1- Tesnifi Ğureril Hikem ve Dureril Kelim S. 394

2- Mecme’ul Bahreyn C6 S153

3- Bihar’ul Envar C.66 S.382