Ehlader Araştırma Bölümü
Muhammed Emin
Konformist, uymacı, uyumlu anlamına gelen bir sıfattır. TDK sözlüğünde belirtildiği üzere Fransızca conformiste'den türkçeye giren sözcük, zannedildiği gibi 'konforu seven, rahatına düşkün' anlamına gelmez, "sorgulamadan itaat eden, 'boyun eğen", intibak eden, uyum sağlamış anlamlarına gelir.
Sonuçta; konformizm yanlış da anlaşılsa doğru da anlaşılsa Müslümana uygun bir sıfat değildir..!
Peki ya! günümüz toplumunda ki Müslümanları bu sıfat ile ilişkilendirmek ne kadar mümkündür!? Ya da soruyu daha yalın haliyle soracak olursak ''günümüz müslümanları konformist midir?'' ve görülen o ki; malesef günümüzde Müslümanım diyenlerin ekser çoğunluğu konformisttirler. Oysa bir kişi iman iddiasında bulunurken ''laa'' (hayır/red ediyorum) diyerek başlar ki; 'la ilahe' diyerek, yaratılmış hiç bir muşahhas veya mücerred/nesnel ya da öznel varlığı, ilah olarak kabul etmiyorum demek durumundadır.
Önce tüm yaratılmışları ilah olarak görmeyi/bilmeyi red eder, daha sonra kabul ettiği ilahın ancak yaratan Allah olduğunu ikrar eder. İman iddiası tam anlamıyla bir yanlışa reddiyedir, konformizmin zıddıdır, bir baş kaldırıdır. İman iddiasında bulunmak; önüne konan üzümü, bağını sormadan yememektir. Kişinin kalbine giren sahih bir iman, haksızlığın karşısında susmamayı gerektirir.
Müslümanım demek; zalimin zulmüne karşı gelerek, yüzüne karşı hakkı söylemektir. Bu izzetli ve onurlu özelliği ile iman, konformistliği asla kabul etmez. konformist bir kişi statükoya uyum sağlayan kişidir, yanlışa rağmen doğruyu savunmaz. Önüne konan her ne olursa, irdelemeden, sorgulamadan kabul eder. ''salla baş, al maaş'' tabiri konformistliğin bir özelliğidir. ''Etliye sütlüye karışmaz'', ''suya sabuna dokunmaz'', ''namaz, niyaz, boğaz... bu kul bundan başkasına karışmaz'' sözleri konformizmin görünen yüzüdür. Oysa İslam ısrarla aklı kullanmayı emreder. Akletmeyi öğütleyen Kur'an'ın zıddına, sorgulamadan, körü-körüne kabul etmek, Müslümanca bir tutum değildir.
Günümüzde ki konformizm, aslında üzerinde çokça durulması gereken ve belki saatlerce mutaala gerektiren bir konudur. Bid'at ve hurafelerle doldurulmuş bir din anlayışını din diye önümüze koyanların yaklaşık 150 yıllık planları günümüzde tıkır tıkır işliyor. Suret-i haktanmış gibi gözüken inanışları aklını ipotek vermiş günümüz Konformist Müslümanlarına kabullendirmek malesef ki, hiç de zor olmuyor.
Ez-cümle;
Müslümanım diyen bir kişi vahyin dışındaki önüne konulan her bir fikri, düşünceyi, kararı, haberi, sorgulamalıdır, tetkik ve tahkik etmelidir. Vahyi ve o vahyi bize ileten Resulün açıklamasını (sahih sünnetini), İlahi olması hasebiyle şek ve şüphe duymadan kabul ederken, harici tüm yazılanları, anlatılanları, yaşananları, belirli bir ilmi disiplin ile edeb sınırlarını aşmadan, sorgulayarak araştırmalıdır. Tabii bunu yaparken de Kur'an'a ve sünnete uygun yaşayan ulemaya müracat etmeyi kesinlikle ihmal etmemelidir. Yaşamını helal midir, haram mıdır ayrımını yaparak yaşamalıdır.