.
.

Ehlader Araştırma Bölümü

Kelam İlminin Esasını Koyan İlk Kişi

Kelam ilmi İslam dininin ideoloji prensiplerinin ispatından bahseden ilimdir. Kelam ilmi İslam'ın akide ile ilgili meselelerini kesin delillerle kanıtlayan konuları, bu akide konularına muhalif olan fikir ve reyleri, onların münakaşa ve batıl olduğunun ispatını, her zaman İslam akide prensipleri hakkında olan şüphelerin akıl ve mantık esasında reddedilmesini ihtiva eder.

Kelam ilminin kurucusu, esas kaidelerini izah eden ilk kişi İmam Ali (as) olmuştur. Onun tevhit, nübüvvet, imamet, adalet ve mead hakkında çok sayıda söylediği hutbeler Nehcü'l-Belaga ve diğer hadis kitaplarında nakledilmiştir.

Seyyid Murtaza bu konuya işaret ederek şöyle demiştir:

Günümüz İnsanının Hz. Fatıma ile İlişkisi
Günümüz İnsanının Hz. Fatıma ile İlişkisi
İçeriği Görüntüle

"Bil ki, tevhidin ve adlin esas kaideleri Emirü’l Müminin Ali'nin (a.s) sözleri ve hutbelerinden alınmıştır. Onun bu konuda olan hutbeleri öyle net ve açıktır ki; ne bir şey eklemeye ihtiyaç var, ne de ondan yüksek seviyede ifade edilmesi mümkündür. Onun sözlerini dikkatlice okuyup düşünen herkes anlayacak ki, kelam âlimlerinin eserlerinde ayrıntılı izah ettikleri konular aslında bütün hutbelerin izahı ve orada nakledilen prensiplerin şerhidir."[1]

İbn Ebi'l Hadid konuyla alakalı şöyle der:

"İlimlerin en şereflisi ilahi ilimdir. Çünkü ilmin şerefi bahsedilen konunun şerefinin seviyesiyle ölçülür. Bu ilmin mevzusu varlıkların en şereflisidir. Bu bakımdan ilahi ilim en şerefli ilimdir. Bu ilim onun (imam Ali'nin) sözlerinden alınıp, ondan nakledilip, ondan başlayıp, ona döner. Tevhid, adl ve fikir sahibi olan mu’tezile mensupları (insanlar bu ilmi onlardan öğrendiği halde) onun (İmam Ali'nin) öğrencileri olmuşturlar. Çünkü Mu’tezile’nin ilk kurucusu Vasıl bin Eta, Ebu Haşim bin Muhammed bin Hanefiyye'nin öğrencisi olmuştur. Ebu Haşim babasının öğrencisi idi, babası ise öz babasının (İmam Ali'nin) öğrencisi olmuştur. Eşa’rilere gelince, onlar Ebu’l Hasane Ali bin İsmail bin Ebu Bişr Eşa’riye mensupturlar. O, Ebu Ali Cubai'nin öğrencisidir. Ebu Ali ise Mu’tezile şeyhlerinden idi. Demek olur ki, Eşa’riler Mu’tezile’nin üstadına ve muallimine, yani İmam Ali bin Ebu Talib’e (a.s) dönerler. İmamiye ve Zeydiye'ye bakınca, onların İmam Ali'ye mensup oldukları açık ve nettir."[2]

İmam Ali'nin itikat ve kelam ilminin ihtiva ettiği prensipler konusunda buyurduğu hutbeleri okuyan her bir kişi, hakikaten de onun kelam ilminin kurucusu olduğuna emin olur. Çünkü bu konuda hiçbir kimse ondan öne geçmemiş ve sonra gelenlerde ona yetişememiştir.

- - - - - - - - - - - -


[1] Abdul Hadi Fazli, Hulesat-ul İlmul Kelam, s.33-34

[2] İbn Ebi'l Hadid, Nehvi'l Belâğa, c.1, s.35-36