Kerbela 

.

Gözlerimin nuru mazlum Hüseyin 
Seni düşünür yanar yüreğim 
Ne çare ki söz verenler durmadılar sözünde
Yaktılar Zeynebi'nin yüreğini...

Kıydılar senin o mübarek canına 
Acımadılar peygamberin evlatlarına
Vurdular zincire o güzel elleri
Yırttılar o namus perdelerini...

Kerbela'da bir yiğit peygamberin soyundan
Kurudu dudakları içemedi Fırat'ın suyundan
Doğrasın kılıçlar paramparça etsin bedenini
Yeterki ayakta kalsın ceddinin dini...

Dönerken Abbas Fırat kenarından 
Sarıldı etrafı dört taraftan 
Başa çıkamayınca hırs çıkardılar kolundan 
Feryat sesleri yükseldi çadırlardan...

Düştü Zeynep esirler kervanına 
Acımasızca vurdular o hatunlara o yavrulara 
Doymadılar zulmetmeye peygamberin soyuna
Dayanamadılar Hüseyin'in başını görünce mızrakta ...

Baş kaldırıyor Hüseyin eğilmiyor zillete
İbrahimce bir duruş sergiledi katlanmadı mihnete 
Gönderdi yiğitlerini birer birer meydana 
Sabret diyor Zeynep'e daha bitmedi cefalar .

Vesselam