.
.

Ehlader Araştırma Bölümü

Ayetullah Seyyid Ali Ekber Kureyşî, merhum İmam’ın kendisinden sonra Ayetullah Hamaneî'yi dinî lider olarak atama tavsiyesi hakkında şöyle demekte: “Uzmanlar Meclisi oturumunda hemen sağımda bulunan Ayetullah Muhsin Şebisterî'ye dönerek: İmam’ın şöyle dediğini duydum; ‘Eğer dünyadan göçüp gidersem halefim olabilecek en iyi kişi Hamaneî beydir’; siz Sayın Hamaneî hakkında bir şey duydunuz mu? Dedi ki: Evet, ben de İmam’ın; ‘ben ölürsem Hamaneî bey nizamın lideri olabilecek en iyi kişi’ olduğunu söylediğini duydum.”

İmam Humeyni'nin vefatından sonra yapılan liderlik seçim toplantısında hazır bulunan Ayetullah Seyyid Ali Ekber Kureyşî, İslam İnkılabı Dokümantasyon Merkezi tarafından yayınlanan anılar ve hatıralar kitabında Ayetullah Hamaneî'nin İslam Devrimi’nin lideri olarak seçilmesi hakkında şunları aktarmaktadır:

Merhum İmam'ın vasiyetnamesini okuduktan sonra Ayetullah Hamaneî yerine oturdu ve Uzmanlar Meclisi Başkanı Ayetullah Mişkinî oturumun başladığını açıkladı ve rehberlik makamına kimin seçileceğine dair uzun uzadıya konuşmalar ve çeşitli görüşler dile getirildi.

Mesela merhum Ayetullah Gûlpeygânî'nin rehber, Ayetullah Hamaneî'nin de yardımcısı olabileceğini söylediler. Ama bu görüş hiçbir yere varmadı ve nitekim gerekli oyu da alamadı.

Ayetullah Hamaneî, Ayetullah Musevî Erdebilî ve Ayetullah Hâşimî Rafsancânî'den oluşan rehberlik konseyi konusu tartışıldı, ancak o da sonuçsuz kaldı. Daha sonra liderlik konseyi için iki kişi önerildi; biri merhum İmam’ın oğlu rahmetli Seyyid Ahmed Humeynî, diğerini de tam olarak anımsayamıyorum. Netice itibariyle bu teklif de yeterli oya ulaşamadı. Kendi kendime rehberlik seçim toplantısının böyle giderse en az on gün daha süreceğini söyledim.

Ayetullah Mişkinî toplantının sona erdiğini açıklayıp saat 15:00'te herkesin salonda hazır bulunması gerektiğini söylediğinde saat öğlen 12:00 sıralarıydı. Öğleden sonra tekrar görüşmeler başladı ve artık konu rehberlik konseyi mi yoksa tek rehber mi olmuştu. Oylama sonrasında tek rehber üzerinde uzlaşıldı. Tam bu esnada -Allah şahittir- birdenbire beş-altı yıl önce ‘Cûrkeş’ Bey'in Hüccetû’l-İslâm Sirâc'dan aktardığı şu sözleri geçti aklımdan: İmam dedi ki: ‘Eğer dünyadan göçüp gidersem halefim olabilecek en iyi ve en doğru kişi Hamaneî beydir.’

O ana kadar bu cümleler aklımdan hiç geçmemişti ama tek rehberlik meselesi oylanınca bu cümle aklımda şimşek gibi çaktı. Hemen Sayın Mişkinî'ye “Eğer merhum İmam, Hamaneî beyin liderlik vasıfları hakkında bir şey söylediyse ve siz de bunu biliyorsanız lütfen temsilcilere söyleyin.” diye bir not yazıp gönderdim. Sayın Mişkinî yazdıklarıma cevap vermedi veya hiç okumadı veyahut cevap vermeyi uygun bulmadı. Her neyse, hemen sağımda oturan Ayetullah Muhsin Şebisterî'ye dönerek dedim ki: “İmam’ın şöyle dediğini duydum: ‘Eğer dünyadan göçüp gidersem yerime geçecek en iyi ve en doğru kişi Hamaneî beydir.’ Siz Sayın Hamaneî hakkında bir şeyler duydunuz mu?” Dedi ki: “Evet, ben de İmam’ın; ‘ben ölürsem Hamaneî bey nizamın lideri olabilecek en iyi kişi’ olduğunu söylediğini duydum.”

Şebisterî Bey bunu söylediğinde, hemen ona şunu söyledim: “O halde ayağa kalkıp birlikte bağıralım ve bunu burada bulunan tüm temsilcilere duyuralım.” Sonrasında Şebisterî Bey ve ben o kadar çok bağırdık ki tüm temsilciler ve Uzmanlar Meclisi başkanı bizi fark etti. “Beyler!” dedik. “İmam, Hamaneî Bey’in liderliğe layık olduğu hakkında bir şey söylediyse, bunu herkesin bilmesi gerekli, sonuçta İmam’ın sözleri bizim için oldukça önemlidir.”

Önce Tâherî Hûrremâbâdî Bey biraz konuştu ve Ayetullah Hamaneî'nin liyakatiyle ilgili İmam'ın görüşüne ve sözlerine işaret etti. Bu sırada Sayın Ayetullah Hâşimî Rafsancânî, Tâherî Hûrremâbâdî Bey’in sözleri bitmeden şöyle dedi: “Evet. Ben, Hamaneî Bey, Musevî Erdebilî Bey ve Mirhüseyin Musevî Bey bir gün İmam'ın huzurunda iken ve hatta Hacı Ahmed (Humeynî) Bey de orada hazır bulunmaktaydı.. Liderlik konusundan bahsediyor ve endişelerimizi İmam’a anlatıyorduk. İmam dedi ki: Ben ölürsem, topluma liderlik etmek için Sayın Hamaneî uygundur.”

Sonra Sayın Rafsancânî ekledi: “Bir gün İmam’ın huzurunda yalnızdım ve gelecekte olan liderlik konusunu tekrar sordum; İmam dedi ki: Sayın Hamaneî herkesten iyidir.”

Böylece Allah'ın izniyle ve kalbime gelen ilhamla Ayetullah Hamaneî'nin liderliği konusunu Uzmanlar Meclisi'ndeki o kader anlarında İmam'ın bakış açısıyla gündeme getirmiş ve temsilcilerin düşüncelerinin Merhum İmam’ın görüşü doğrultusunda değişmesine neden olmuştum. İmam'ın görüşüne odaklanıldı ve artık bundan sonra Ayetullah Hamaneî'nin rehberliği ilgili öneriler başladı. Bu ağır ve hassas sorumluluğu kabul etmesi tavsiye edildi.

Daha sonra Ayetullah Hamaneî oturduğu sıradan kalkarak konuyla alakalı şöyle dedi: “Ben neredeyim ve İmam'ın halefi olmak nerede? Bunlar nasıl sözler, nasıl önerilerde bulunuyorsunuz?” Hatta bu sözleri biraz öfkeyle söyleyip bulunduğu sıraya tekrar oturdu ve başını öne eğdi. Uzmanlar Meclisi’nde bulunan temsilciler birer birer kürsüye gelerek İmam'ın sözlerini ve Ayetullah Hamaneî'nin liderliğini destekleyen sözler söylediler.

Merhum Ayetullah Azerî Kummî'nin bu konuya herkesten çok vurgu yaptığını gördüm ve hatta Ayetullah Hamaneî’ye şöyle dediğini hatırlıyorum: “Sayın Hamaneî! Bundan sonra siz âlicenaplara biat ediyorum ve size itaat etmeyi kendime dini bir görev addediyorum. Bundan sonra siz emir verirsiniz, ben de uygularım.”

Kısacası bir anda oturumun havası bu yönde değişince Sayın Rafsancânî şöyle dedi: “Ayetullah Hamaneî'nin rehberliğini kabul edenler ayağa kalksın lütfen!”

Hamaneî bey ve iki kişi dışında, yetmiş kişiden fazla olan Uzmanlar Meclisi temsilcilerinin tümü ayağa kalktı. Böylece temsilcilerin çoğunluğu tarafından Ayetullah Hamaneî İslam Cumhuriyeti'nin lideri seçilmiş oldu.