.
.

Ehlader Araştırma Bölümü

Arbade

1979 Şubat ayının ilk günüydü. İmam’ın halkla olan buluşması sona ermiş, artık hareket etme vakti gelmişti. Az ileride çalışır vaziyetteki helikoptere binip oradan ayrılacaktık. O denli kalabalıktı ki, asla tarif edilemez. Helikoptere ulaşmak için insanların arasından bir yol açılması gerekiyordu ve görevliler bunu başarmıştı. Yanımızda Meclis başkanı Sayın Envari, Şehit Müfettih ve diğer devlet erkânı da vardı. Helikoptere doğru ilerlemeye başladık ama pilot, helikopterin etrafını saran insanlara pervaneler çarpmasın ve bir zarar görmesinler diye boş kalkmak zorunda kalmıştı. Biz de bir anda, İmam ile binlerce insanın arasında kalakalmıştık. O izdihamda önce Envari Bey, yere düştü ardından da Şehit Müfettih. Yanımızda bulunan bir iki kişi de bayılıp gittiler. Bir ben ayakta kalmıştım.

İşte o sırada İmam'ın emmamesi başından yere düştü, abası sırtından çıktı ve iş oldukça tehlikeli bir boyuta geldi. Herkes İmam'a dokunmak istiyor ve bunun için insanlar birbirlerini eziyorlardı. İmam'a da istemeden zarar veriyorlardı. Ben ne yaptıysam hiçbir faydası olmuyor, İmam halkın arasında bir o yana bir bu yana savrulup duruyordu.

Çok garibime gitmiştir; onca kalabalığın arasında İmam oldukça sakin gözüküyordu. Kâh insanlara bakıyor, kâh gökyüzüne. Sanki İmam onca kalabalığın arasında bir beşiğin içerisindeymiş ve halk da yavaş yavaş beşiği sallıyormuş gibiydi. Ama inanılmaz bir baskı ve hareket vardı. Allah şahit, ben bir ara İmam'dan tamamen ümidimi yitirdim ve orada halkın arasında ezilip can vereceğini düşündüm ve; ”Yeter! İstediğiniz oldu mu?  Öldürdünüz İmam'ı! Gitti elimizden!" diye bağırmaya başladım. Tam o esnada çok gariptir ki; yaklaşık 10-15 kişilik bir grup İmam'ı o kalabalığın arasından söküp aldı, ilk konuşma yaptığı kürsünün yanına götürdü. İmam'ın yanına vardığımda oldukça halsizdi ve yaklaşık 20-25 dakika ellerini yana sarkıtmış halde yerde oturdu ve yerinden kımıldayamadı.[1]

En Güzel Anlar

İmam Humynî, Beheşt-i Zehra'daki konuşması sona erdikten sonra halkın arasından geçmek istemişti. Hatta belki denk gelmişsinizdir; İmam'ın binlerce insan arasında ne başında emmamesi, ne omzunda abası olan fotoğraflara. Bu olay üzerinden bir hayli zaman geçmişti ve İmam bizlere şöyle buyurmuştu: "Ben o gün ruhumun çekildiğini hissettim."

İmam bizlere hayatı boyunca yaşadığı en güzel anın o kalabalık arasında yere yığıldığı ve insanların ayakları altında ezilmeye başlayıp, yok olacağını hissettiği an olduğunu anlattı. Bu bana göre İmam'ın insanlara olan mahabbet ve tevazusunun en bariz örneklerinden birisidir.[2]

[1]Natık Nurî, Ali Ekber, Ümid-i İnkılab, Sayı.48, S.100

[2]İmam Cemeranî, Mehdi, Müessese Arşivi

Editör: Hasan Bedel