Bismih-i Teala

İmam Hüseyin (as) Hz. Nuh'un varisidir...!!

Birçok rivayetlerde nakledildiği ve ziyaretlerde okunduğu gibi İmam Hüseyin (as) Peygamberlerin varisidir.

Her peygamberden irs almıştır.

Bu Peygamberlerden birtanesi Hz. Nuh'tur (as).

"Esselamu Aleyke ya varise Nuh'in Nebiyillah" (Selam olsun sana ey Nuh Nebinin varisi)

Peki neden Hz. Nuh (as)..?

Kur'an-ı kerim şöyle buyuruyor: "Ya Nuh (as) bizim gözümüzün önünde (huzurumuzda) ve sana edilen vahiy doğrultusunda, bir gemi yap." Hud/37

Sonra şöyle buyuruyor: "O gemiyi yapmaya koyuldu, kavmi onun her yaptığına alay ederek küçük görüyorlardı." Hud/83

Hz. Nuh (as) kendisine vahiy edilen emir doğrultusunda gemi yapmak için malzemelerini alarak şehir dışında çöle koyuldu, her gören Hz. Nuh'u (as) alaya alıyor ve kendisinden dalga geçerek, denizin ve suyun olmadığı halde kuraklık çölün ortasında gemi yapıyor, bu adam resmen aklını yitirmiş, deli diyorlardı.

Hz. Nuh (as) bunların dedikodularına ve alay etmelerine aldırış etmeden Tevhide inanan insanların kurtuluşu için gemiyi yaparak Rabbinin emrini yerine getirdi.

Burada akıla gelen soru şudur; İmam Hüseyin (as) hangi konuda Hz. Nuh'un (as) varisidir.?

Şu cevap; Gemi yapma hususunda..!!

İmam Hüseyin'in (as) Kerbela’da yaptığı iş gerçek anlamda tüm beşeriyeti ve tüm varlıkları içine alıp kurtuluşa götürecek özünde İmam Mehdi'nin (af) zuhuruyla, evrensel İlahi adalet devletinin gemisini yapmaktı.

Hz. Nuh (as) Allah'ın emriyle tahta parçalarıyla gemiyi yapmak için, malzemelerini alıp çöle çıktı, İmam Hüseyin da (as) Allah'ın emriyle insanlığın kurtuluşu olacak evrensel İlahi adalet devletinin gemisinin yapılması için kendini ve yetmiş bir yarenini şehid ve kırk hanım ve kız çocuklarını esir verdi. Kıyamete kadar çağların kurtuluşunu sağlayacak o muazzam, görkemli ve hiç bir sarsıcı dalgalarda alabora olmayacak ve insanlığı Şirkin azgın dalgalardan, Tevhidin hidayet selametine çıkaracak gemiyi yapmak için Allah'ın yardımıyla Kerbela çölüne çıktı.

Görüldüğü gibi Hz. Nuh (as) ile İmam Hüseyin'in (as) gemi yapımındaki fark Hz. Nuh (as) demir parçası ile tahtaları yontup hazırlayarak gemiyi yaparken, İmam Hüseyin (as) Allah'ın gözü önünde ve huzurunda kendi ve yarenlerinin kanıyla Kerbela çölünde güneşin kavurucu sıcağı altında, Şirk ordusunun karşısında, keskin kılıçlar ve düşmanın alay edici ve kahkahalarının arasında gemiyi kurtuluş gemisini yapmıştır.

İmam Hüseyin (as) insanlığın kurtuluşu için dünyanın en büyük gemisini yaptı.

İmam Hüseyin (as) Rabbinin rızası için geminin eksiksiz yapıldığına yakin etmesi için ağır yara içinde nefesinin son anlarında Rabbine şöyle arz etti.

"Ya Rabbi ben senden razıyım, sen bu hakir kulun Hüseyin'den razı oldun mu?"

İmam o haliyle buyurdu:

"Ben; Rabbimin gözü önünde ve huzurunda olduğum için yaşadığım her  şeye razıyım ve her şey benim için kolaydır."

Hz. Nuh (as) gemisiyle belirli ve sınırlı insanları kurtarmıştır.

Ama İmam Hüseyin (as) bütün insanların kıyamet gününe kadar kurtuluşu için gemiye davet etmiştir.

Hz. Nuh'un (as) gemisi belirli zaman ve süreç içinde suda yüzerek karaya oturmuştur.

İmam Hüseyin'in (as) kurtuluş gemisi kurulduğu günden beri, İmam Mehdi'nin (af) zuhuru ve evrensel İlahi adalet devletinin kurulacağı güne kadar insanları Şirk, fesat, ahlaksız, nifak ve günah, bataklık ve helak edici dalgalarından kurtarmak için yüzmeye devam etmektedir.

Dünya'nın en büyük gemi yapma görevi İmam Hüseyin'dedir (as) ve İmam Hüseyin'in (as) kendisi kurtuluş gemisidir.

Bundan dolayıdır ki, Hz. Resulullah (saa) şöyle buyurdular: Allah! Arşının üzerine şöyle yazdırdı.

"Gerçekten Hüseyin (as) hidayet meş'alesi ve kurtuluş gemisidir."

İmam Hüseyin'in (as) neden bütün peygamberlerin varisi olduğu daha iyi anlaşılıyor. Peygamberlerin yapmak istedikleri ama yapamadıkları, buna rağmen zeminesini hazırladıkları İlahi iradeyi, İmam Hüseyin (as) Rabbinin rızasına büyük bir iftiharla geleceği Hz. İmam Mehdi'nin zuhuruna hazırlamak ve evrensel İlahi adalet devletinin kurulması ve varlık âleminin tümünün "hayat-ı tayyibe" canlı ve temiz bir hayat yaşatmak ve saadet yoluna ulaştırmak için mübarek canını ve kanını verdiğinden peygamberlerin varisi olmuştur.

Aziz mümin ve İmam Hüseyin (as) âşıkları.

Burada İmam Hüseyin'in (as) kurtuluş gemisini kanıyla ve canıyla yapması ve mübarek varlığının kurtuluş gemisi olmasının önemli olmasıyla beraber, en büyük önemli olan şey ise, bizlerin bu kurtuluş gemisine nasıl binebilmemizdir.

Öncelikle şu iyi bilinmelidir ki velayeti tanımadan, velayet çizgisinden o dairenin içine hakkıyla girmeden, bu gemiye binmek mümkün değildir.

Gelin velayeti hakkıyla tanıyalım, ona inanalım, onu hayatımızda yaşatalım, o dairenin içine girerek gemiye binerek kurtuluşa erelim, İmam Mehdi'nin (af) zuhuruna, evrensel İlahi adalet devletinin kurulmasına zemine hazırlayalım.

Gerçek anlamda velayetle yaşayan, zuhurun gerçekleşmesi için mücadele eden, Mehdeviyet mektebini koruyan, kendi nefisimizi, kalbimizi, tefekkür ve düşüncemizi ve gelecek nesillerimizi bu doğrultuda temizleyip terbiye eden ve eğitelim. Velayet ve İmam Mehdi (af) Şialarından olmak için çaba sarf edelim ki mevlamız İmam Hüseyin (as) ve İmam Mehdi (af) bizden razı olsunlar inşaallah.