İmam Hasan Askeri (as) şöyle buyuruyor:

''Müminin beş alameti vardır..."

Beş tanesinden biri de; Erbain (İmam Hüseyin (as) ve 72 yarenin şehadetlerinin kırkıncı günü) ziyaretine gitmek.

İmam Hüseyin'in (as) şehadetinin kırkıncı gününe yaklaştığımız bu günlerde İmam Hüseyin (as) aşıklarının Erbain ziyaretine gitmek için heyacanlı ve tatlı bir telaş içindeler.

Özellikle Erbain ziyaretinin en büyük özelliği İmam hüseyin'i (as) marifet ile tanımak ve hakkıyla ziyaret etmek gerçek bir muminin alametindendir.

İmam Hüseyin'i (as) ziyaret etmek ve özellikle Erbain ziyareti ve  yürüyüşü çok büyük anlam ifade etmektedir. İnsanın onlarca kilometre yol katedip yürüyerek ziyarete gitmesinin çok büyük fazileti ve sevabı vardır.

Erbain ziyaretinin bir kaç boyutu vardır.

1- İbadet, Fazilet ve Sevap Boyutu

İmam Hüseyin'in (as) adı ve ziyareti insana ibadeti ve güzel amel yapmayı sevdirerek Allah'a yakınlaştırır. ''hayatı tayyibe'' canlı ve temiz bir hayat yaşamasını ve kemale ermesini sağlar.

İmam Hüseyin'i (as) anmaın, O'na ağlamanın, sine vurmanın, ziyaret etmenin, özellikle Erbainde ziyarete gitmenin fazileti ve sevabı hakkında bir çok hadis nakledilmiştir.

Hz. Resulüllah (saa) şöyle buyuruyor:

''Hakikaten Hüseyin'in (as) şehadeti müminlerin kalbinde asla sönmez bir ateş (Aşk)tır.''

İmam Hüseyin (as) şöyle buyuruyor:

''Ben Göz yaşlarının şehidiğim, müminler beni ancak gözyaşıyla (ağlayarak) anarlar.''

İmam Cafer Sadık (as) şöyle buyuruyor:

''Bir insan İmam Hüseyin'i (as) ziyaret etme niyetiyle evinden çıkıp yürüyerek ziyarete giderse, Allah! onun her adımına bir hasane (iylik) yazar ve bir günahını bağışlar. Mübarek bergahına vardığında, salih kullarından ve doğru yola hidayet olanlardan, ziyaret amellerini bitirdiğinde ise fazilet ehlinden karar kılar. Evine dönmeye hazırlandığında bir Melek ona gelerek Hz. Resulüllah'ın (saa) özel selamını iletir, daha sonra şöyle seslenir: ( Ey mumin) Hz. Resulüllah (saa) sana şu mesajı iletiyor: Artık evine döndüğünde hayatında yeni bir sayfa aç, çünkü Allah senin tüm günahlarını affetti ve seni tertemiz kıldı.''

Ziyaretin yüceliğinin ne olduğunu, faziletini ve sevabını ve böyleki ziyaretin insana ne bahşettiğini insan anlamalıdır.

2- Kültürel ve Toplumsal Boyutu

Erbain ziyaretinin ve yürüşünün bir çok toplumsal etkisi vardır. Dünyanın çeşitli coğrafıya ve farklı ülkelerinden  Ehl-i beyt ve özellikle İmam Hüseyin (as) aşıkları, siyahı, beyazı, erkeğı, kadını, yaşlısı, genci, çocuğuyla beraber, rengı, dilı, ırkı, mezhebi ve meşrebi farketmeksizin çeşitli inanç ve kültüre sahip milyonlarca insanın biraraya gelerek gerçekleştirdiği Erbain ziyaret yürüşü, aslında Huseyni tefekkürle zamanın Yezid'i, zalim otoritenin zulmüne karşı gerçekleştirilen bir direniş ve bir kıyamdır.

Burada önemli olan bu devasa toplumun fiziksel yürüyüşü, tefekkür, düşünce, basiret ve feraset yürüyüşüne dönüşmesidir.

Dünyada gelişen en ufak bir olayı dahi dev aynasında göstererek dünyaya servis eden uluslararası Emperyalist, Siyonist'in emrinde ki satılmış yandaş Medya, Erbain yürüşüne, kör, sağır ve dilsiz şeytan olmuştur. Görsel ve yazısal medyada en ufak bir belirti bile sözkonusu edilmiyor, bunlar bu görkemli ve devasa yürüyüşten korkuyorlar, çünkü milyonların kalp dilinden yükselen ''Ya Huseyn!'' nidaları, zalimlerin zulümle inşa ettiği tağut otoritesini sarstığını çok iyi biliyorlar.

Erbain ziyaret yürüşüne katılanlar, Emperyal çete Medyasının neden dilsiz Şeytan, bu görkemli yürüyüşe sessiz kaldıklarını ve yürüyüşün felsefesini algıladıkları an, vazifelerini en iyi şekilde ve hakkıyla yerine getireceklerdir. Her bir İmam Hüseyin (as) aşığı memleketine döndüğünde, gördüğü, duyduğu ve bildiği kadar insanlara tebliğ ederse yürüyüş hedefine ulaşılmış olur. 

3- Ahlaki Boyut

Erbain ziyaretinin ve yürüyüşünün eşsiz değerlerinden biriside  ahlaki boyutudur. insanın aklına şu soru gelebilir; Tekniğin ve bilimin geliştiği bu çağda, hava, kara, deniz ve demiryollarının, modern araçlarının sahip olduğu bir dönemde, kilometrelerce yolu günlerce yürüyerek gitmenin anlamı nedir?

İnsan farkındadır ki; kendine ait bir kısım benimsenmeyecek özelliklere sahiptir. Bunlar gurur, kibir, hava ve heves gibi, nefsin arzu ettiği bir çok özelliğe sahip bir varlıktır. Makam, şan, şöhret, mal, mülk, zeka üstünlüğü taslamak, müreffeh yaşam, lüks hayat, moderen araba ve hayata dair bir çok özelliklere sahip olması. İnsanı ahlak, tavzu, hoşgörü, davranış ve karekterist gibi değerlerden mahrum bırakmaktadır. İnsanın uçak, otobüs, tren ve özel araçla ziyarete gitmesi, Şeytani, hayvani ve şehveti özellikleri ziyarete olan bağlılığını zayıflatmaktadır.

Yürüyüşde toz,toprak yorgunluk, ayak parmaklarının yara olması ve şişmesi, rahat uykudan mahrum kalmak, fakir insanlarla omuz omuza aynı yol ve safda yürümesi, nefsin şeytani ve hayvani özelliklerinini yok eder ve tevazu, hoşgörü ve ahlakı değerlerini ön plana çıkarır. 

Dolayısıyla Hz. Zeyneb ve esirlerin yürüdüğü yolların zorluluğunu iyi kavrar. Kendini bu mektebin değerlerine daha çok bağlı hisseder. İmam Hüseyin (as) ve yarenlerinin ziyaretini gönülden ve samimi yapar.

4- Kur'an ve Ehl-i Beyt velayetine sahip çıkmak

Erbain ziyareti ve yürüşünün temel anlamı, Kur'an ve Ehl-i Beyt velayetine sahip çıkmak ve özümsemek anlamını taşır.

Kur'an ve Ehl-i Beyt velayet'i Allah'ın emri gereği Hz. Resulullah'ın (saa) insanlığa ve özellikle ümmete bıraktığı iki ağır ve değerli emanettir. Netice itibariyle Allah; Kur'an ve Ehl-i Beyt velayetiyle dünyaya evrensel İlahi adaleti Hz. İmam mehdi'nin (af) eliyle hakim kılacaktır. 

İmam Ali (as) şöyle buyuruyor:

''Allah! biz Ehl-i Beyt İmamlarına yardım etmek (her anlamda bize ve velayetimize sahip çıkmak) için, Şia ve takipçiler seçti. Onlar bizim mutlu günlerimizde mutlu ve hüzünlü günlerimizde hüzünlü olurlar.''

Erbain ziyaretine, ziyaretçi götüren Alimler ziyaretin ve yürüşün felesefesini halkın anlayacağı şekilde anlatmalılar, insanları bilinçlendirmeleri gerekiyor, bu hususlara çok dikkat etmeliler. Eğer insanlar kilometrelerce yolu, bu şuur ve bilinç dışında, körükörüne yürütülüp geri getirilecekse, Erbain yürüyüşüne katılan müminlerin ziyaret dönüşünde hayatlarında Kur'an ve Ehl-i beytten ve Onların velayetinden herhangi bir esinti ve etki kalmıyacaksa, yaşamlarını değiştirmeyecekse burada bir sıkıntı ve eksik var demektir. 

5- Siyasi Boyutu

Erbain ziyaret ve yürüyüşünün esas anlamı ve felsefesi İmam Hüseyin'in (as) ve kıyamının canlı olduğuna olan inanç ve imandır. İmam Hüseyin (as) kıyamıyla beraber canlıdır ve yaşıyor, O ''Sarellah'tır'' Allah'ın kanı, yanı bütün İlahi özellikleri benliğinde taşıyandır. Evrensel İlahi adalet devletinin yeryüzüne hakim olmasının önündeki engelleri kaldırmak için ayağa kalktı. Zamanının ve tüm zamanların zalim ve tağut sistemlerine ve otoritelerine karşı kıyam etti. Benliğindeki İlahi vasıfları kan renginde yeryüzüne serperek tevhidi adalete giden kanalı tıkayan Şirk anlayış pislikliğini temizleyip önünü açmak için tertemiz hayatını ve mübarek canını Maşugunun isteyi ve rızasıyla, tüm insanlık için iftiharla feda etti.

Erbain ziyaretine ve yürüyüşe gidenler, nasıl İmam Hüseyin'in (as) ve kıyamının canlı oluşuna iamn etmiş O'na gidiyorsa, Hüseyni nidayı aynı şekilde haykırmalıdır. İmam Hüseyin (as) zamanın Şirk ve tağut otoritesini kabul etmediği için kıyam etti, Erbain yürüşüne katılan Hüseyni davayı kabullenen Muvahhitler tıpkı İmam Hüseyin (as) gibi, başta büyük Şeytan Abd ve tüm tağut otoriteleri red etmek ve İmam mehdi'nin (af) zuhurunun gerçekleşmesi için mücadele etmelidir.

 İmam Hüseyin (as) her anlamda dünyada evrensel olarak tanınması gerekiyor, evrensel tanınmanın en büyük unsuru  kıyam ve diriliş yürüyüşü olan Erbain yürüşüdür. Hakikatte bu büyük yürüyüş İmam Hüseyin'i (as) dosta ve düşmana tanıtma yürüşüdür.

İmam Hüseyin'in (as) tanınmaması için Emperyal çete Medyası bu görkemli yürüyüşü gizli tutmak için adeta dilsiz Şeytanı oynuyor olsada, Muvahhitler İmam Hüseyin'i ve Aşura kıyamını Erbain yürüyüşünde dünyaya tanıtmak için özveriyle mücadelelerini vermektedir.

"Onlar Allah'ın nurunu ağızlarıyla üfleyerek söndürmek istiyorlar, Kafirler istemese de Allah nurunu tamamlayacaktır.''

Emperyalist çete medyası ne kadar dilsiz Şeytanı oynayıp İmam Hüseyin'in Aşura kıyamını, Hz. Zeyneb'in Erbain yürüyüşünü gölgeleyip gizletmeye çalışsada, Huseyni davaya gönül veren muvahhitler, zalimlerin zulüm saraylarının direklerini titretecek nidayı dünyanın dörtbir yanına ulaştıracaktır.

Erbain yürüyüşü; Mehdeviyet Mektebi'nin Siyasal, sosyal, toplumsal, kültürel, itikati ve ahlaki özelliklerini, İmam Mehdi'nin (af) zuhuruyla, evrensel İlahi adalet devletini insanlığa ''Hayat-ı tayyibe'' canlı ve temiz hayat olarak sunacaktır.  

İmam Mehdi (af) zuhur ettiğinde kendini İmam Hüseyin (as) ile tanıtarak şöyle buyuracaktır.

''Ey insanlar ben kerbela da susuz şehid edilen Hüseyin'in (as) oğluyum.''

Görüldüğü gibi İmam Mehdi (af) kendini İmam Hüseyin'le (as) tanıtıyor. dolayısıyla Erbain ziyareti ve yürüşüne katılan her bir Ehl-i bet dostu ve Şia'nın vazifesi çok ağırdır. Erbain yürüyüşüne giden her bir müslüman ve Ehl-i Beyt mensubu bu tanıtımda sorumludur. İmam Hüseyin'i (as) liyakatıyla tanımak ve tanıtmak her Şia'nın asli görevi olduğu gibi. İmam Hüseyin'e (as) ve velayetine layık olmalıdır.

Erbain yürüyüşü velayet'in evrensel tecellisi ve İmam Mehdi'nin (af) zuhurunu oluşturan ve biata giden yolun tatbikatıdır.  

Allah Erbain ziyareti ve yürüyüşüne katılan tüm İmam Hüseyin (as) aşıklarını, bizlerle beraber bilinçli, şuurlu, tefekkürlü, düşünür, basiretli ve ferasetli kılsın, ziyaretlerini kabul ve vazifesini yerine getiren Muvahhitlerden etsin inş.