.
.
Hüseyin’i gördüm mızrak başında,
Kan revan içinde aşkın yüzü.
*
Hüseyin’i gördüm suskun bir seherde,
Zeyneb’in bakışıyla yandı gece.
*
Hüseyin’i gördüm sabrın çağında,
Bir çadır yandı ki gözyaşı dolu.
*
Hüseyin’i gördüm aşkın aynasında,
Zulme direnmenin adıdır hala.
*
Hüseyin’i gördüm ufkun kıyısında,
Yasla karışmıştı secde duası.
*
Hüseyin’i gördüm kanlı gömleğinde,
Bir çocuk titredi anne kucağında.
*
Hüseyin’i gördüm susuzlukta nur,
Her nefesi hakka açılan bir sur.
*
Hüseyin’i gördüm Ali Ekber gömleğinde,
Yıkılmayan bir dağ gibi vakur.
*
Ne zaman adın geçse ey yar Hüseyin,
Her Kerbela sabahı kanar bu kalem.
* * *