.
.

بسم الله الرحمن الرحيم

.

Geçmişten ders almak Kur’an, Peygamber (s.a.a) ve Ehlibeyt’inin (a.s) bizlere tavsiyesidir.

Yüce Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de kaç yerde yeryüzünde yolculuk yapmamızı ve geçmiş kavimlerin başına gelenlere bakıp ders almamızı bizden istemektedir.

قُلْ سِيرُوا۟ فِى ٱلْأَرْضِ فَٱنظُرُوا۟ كَيْفَ كَانَ عَٰقِبَةُ ٱلْمُجْرِمِينَ ‎

"De ki: "Yeryüzünde gezin, suçluların sonunun nasıl olduğuna bir bakın."[1]

Kur’an-ı Kerim’de geçmiş Peygamberlerin ve kavimlerin başına gelenlerin anlatılmasındaki asıl hedef ve amaç Kur’an okuyanların onlardan ders almalarıdır.

لَقَدْ كَانَ فِي قَصَصِهِمْ عِبْرَةٌ لِّأُولِي الْأَلْبَابِ ۗ

“And olsun ki, Peygamberlerin kıssalarında, aklı olanlar için ibretler vardır.”[2]

Hazreti Resulullah (s.a.a) şöyle buyurdu:

اِعتَبِروا؛ فَقَد خَلَتِ المَثُلاتُ فيمَن كانَ قَبلَكُم

“Sizden önce gelenlerin hayatlarında sizin için dersler vardır. Ders alın.”[3]

Hazreti Ali (a.s) şöyle buyurdu:

يَنظُرُ المُؤمِنُ إلَى الدّنيا بِعَينِ الاعتِبارِ

“Mümin dünyaya ibret gözüyle bakar.”[4]

Yine o meşhur cümlesinde İmam Ali (a.s) şöyle buyurdu:

ما أكثَرَ العِبَرَ، و أقَلَّ الاعتِبارَ

“Ders alınacak şeyler çoktur ama ders alanlar azdır.”[5]

Ve yine Kur’an-ı Kerim ve hadisler ders almanın da akıl sahibi kimselerin işi olduğunu bize vurgulamaktadır. İnsan kendisine verilmiş olan yüce nimet aklı kullandığı takdirde geçmişten dersler çıkarır.

إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَذِكْرَىٰ لِمَن كَانَ لَهُ قَلْبٌ أَوْ أَلْقَى السَّمْعَ وَهُوَ شَهِيدٌ

“Doğrusu bunda, (geçmiş kavimlerin başına gelenlerde) kalbi olana veya hazır bulunup kulak verene ders vardır.”[6]

İmam Kazım (a.s) buradaki kalpten kastın akıl olduğunu buyurmaktadır.[7]

İlim öğrenme, ders alma, ibadet etme, hayatı doğru yaşama vs. birçok şeyde olduğu gibi, geçmişten ders almak da insanın kendi elindedir ve ilk şartı kendisinin bu dersi almayı istemesidir.

Akıllı bir insan geçmiş tarihte yaşanan olaylardan ders çıkarır, kendisinden daha fazla tecrübe sahibi büyüklerinden, kendisinden daha bilgili kimselerden öğüt ve nasihatleri kabul eder.

Çok önemli olan noktalardan biri de insanın kendi yaşadıklarından ve özellikle hatalarından dersler çıkarmasıdır.

İmam Sadık (a.s) şöyle buyurdu:

لَا یُلْسَعُ الْعَاقِلُ مِنْ جُحْرٍ مَرَّتَیْن

“Akıllı insan bir delikten iki kez sokulmaz.”[8]

Bu hadis mümin ve akıllı bir kimsenin hayatında yaşadığı olumsuzluklardan ders çıkardığını ve aynı olumsuzluğa ikinci kez tedbir aldığından dolayı düşmeyeceğini buyurmaktadır.

Yani insan kendi hata ve yanlışlarından ders almalıdır ki ikinci kez aynı hataya düşmesin.

Şu hadisle makaleyi bitirelim:

İmam Sadık (a.s) şöyle buyurdu:

الْمُؤْمِنُ حَسَنُ الْمَعُونَةِ خَفِیفُ الْمَئُونَةِ جَیِّدُ التَّدْبِیرِ لِمَعِیشَتِهِ لَا یُلْسَعُ مِنْ جُحْرٍ مَرَّتَیْن

“Mümin insan hayırlı bir yardımcıdır ve başkalarına zahmet vermez. Yaşantısında tedbirlidir ve aynı delikten ikinci kez geçirilmez.”[9]

Allah sonumuzu hayırlı etsin inşaallah.

[1] Neml / 69
[2] Yusuf / 111
[3] Kenzu’l Fevaid, C. 2. S. 31
[4] Nehc’ul Belağa. Hikmet 367
[5] Bihar’ul Envar. C. 78. S. 69
[6] Kaf / 37
[7] Usul’u Kafi. C. 1. S. 16
[8] İhtisas-ı Şeyh Mufid. S. 245
[9] Usul-u Kafi. C. 2. S. 241