.
.

اٰيَاتِ اللّٰهِ هُزُوًاۘ وَاذْكُرُوا نِعْمَتَ اللّٰهِ عَلَيْكُمْ وَمَٓا اَنْزَلَ عَلَيْكُمْ مِنَ الْكِتَابِ وَالْحِكْمَةِ يَعِظُكُمْ بِه۪ۜ وَاتَّقُوا اللّٰهَ وَاعْلَمُٓوا اَنَّ اللّٰهَ بِكُلِّ شَيْءٍ عَل۪يمٌ۟

“Allah'ın ayetlerini eğlence aracı yapmayın. Allah'ın üzerinizdeki nimetini ve kendisiyle size öğüt vermek için indirdiği Kitab'ı ve hikmeti hatırlayın. Allah'tan korkun ve bilin ki, Allah her şeyi çok iyi bilmektedir.”[1]

* * *

Fahr-i Kainat Efendimiz Muhammed Mustafa (saa) şöyle buyurmaktadır:

“Allah’ın her gece yeryüzüne inen bir meleği vardır ve (o melek) şöyle seslenir; Ey yirmi yaşında olanlar! Çalışın ve ciddi olun.”[2]

Ciddiyet asık suratlı olmak demek değildir; asık suratlı olmak da ciddiyet değildir.

Ciddiyet; önem vermektir, disiplinli olmak demektir. Ciddiyet; insanın değer yargısının ölçüsüdür. Vicdana ters düşen eylemleri ötelemek ve hatta daha ötesi onlara karşı durmak demektir.

Hayatı monoton hale getirmiş ihtiyar kitlelerin ciddi ciddiyetsiz tavırları da ciddiyet değildir. Hz. Nebi’nin mezkûr buyruğundan yola çıkarsak; gençlerin işlerinde ciddiyete sahip olmaları onların muvaffakiyete ermeleri için zaruridir. Gençlerin doğruyu bulmaları ve hidayete ermeleri için Allah Teâlâ’nın işlerde ciddiyet istediğinin anlatılması ve bu bir meleke hâline getirilmesi elzem bir görevdir.

Allah rahmet eylesin Sakallı Celal olarak bilinen Celal Yalnız, dönemin Milli Eğitim Bakanı Merhum Hasan Ali Yücel’e bir münasebette şöyle der;

“Ya Hu! Meşrutiyeti ilan ettik olmadı, Cumhuriyeti ilan ettik olmadı, acaba ciddiyeti mi denesek!”

Bu muazzam cümleyi ne vakit kurmuştur? Okullarda muallim eksiği olduğu için lise 2 talebelerini erkenden mezun ederek öğretmen atamaya karar verilmesinden sonra. Hatta daha sonra kendisine Milli Eğitim Bakanlığı teklif edilmiş ve buna da hiddetlenerek şöyle demiştir;

“Azizim! Boyacı küpü değil ki bu; sokup çıkarıp yeni bir şeyler deneyelim.”

Sakallı Celal ciddiyet istemekte eğitimde. Merhum Erbakan hoca ciddiyet istemekte memleket meselelerinde. Eğer bu ciddiyet olmazsa ‘ticari kısıtlama!’ getiriliyor dediğimiz Siyonist Rejim ile yeni bir ticari rekora imza atarız. İyice arsızlaşırız siyasi arenada.

Hayat bir davadır, hayatın özü olan inanç da bir davadır ve dava ciddiyet ister. Yoksa kendisinden emin olunmayan insan olur çıkarız. Hehh işte buna da münafık ve ikiyüzlü derler.

Dinî hükümleri hafife almak kişiyi imandan eder mi? Ayetler bizler için faydalı ve hikmet yüklü mesajlar taşır ve elbette ki onu hafife almak insanın koruma duvarlarında muazzam gedikler açar.

Acaba diyorum biraz da ciddiyeti mi denesek..

- - - - - - - - -

[1] Bakara / 231
[2] Nuri, Hüseyin; Müstedreku’l-Vesâil, C.12, s.157