.
.

Ehlader Araştırma Bölümü

Orhan Öz

Bilmemiz gerekir ki; Kutsal Şaban Ayı, Hz. Resulullah’ın ayıdır. Resulullah (s.a.v.) bir hadisinde şöyle buyurmuştur:

"Kim benim ayımdan bir gün oruç tutarsa Cennet ona vacip olur."

İmam Ali Zeyne'l Abidin es-Seccad, babası Hz. Hüseyin'den ve o da dedesi Hz. İmam Ali’den (a.s.) şöyle rivayet eder:

"Kim Şaban ayının tümünü Resulullah aşkına ve Allah’a yakın olmak uğruna oruç tutarsa , Cennet ona vacip olur."

İmam Cafer-i Sadık (a.s.) ceddi Resulullah (s.a.v) için şöyle buyurur:

"Resulullah (s.a.a.) Şaban Ayı'nın hilalini gördüğü gün bir tellal görevlendirir; bu tellala Peygamberin dilinden Medine sokaklarında şu sözlerle çağrı yapmasını emrederdi: "Ey Yesrib (Medine) halkı! Ben Allah'ın Elçisiyim, Şaban Ayı'nın benim ayım olduğunu biliyorsunuz. Benim ayım için bana yardımcı olanlar Allah’ın rahmetine nail olur."

Bu ay için yardımcı olmanın anlamı, bu ayın tümünde ya da bazı günlerinde oruç tutmaktır. İmam Cafer-i Sadık'a (a.s.) şöyle sorarlar; 'Şaban Ayı'nda yapılması güzel ameller nelerdir?' Hazret şöyle buyurmuştur: "Oruç tutmak, namaz kılmak, dua etmek, istiğfar etmek ve muhtaçlara sadaka vermektir. Zira Allah (c.c.) bu ayda verilen sadakayı rızık ve sevap olarak kat be kat artırarak sahibini mükâfatlandırır."

Şaban Ayı'nın14'ünü 15'ine bağlayan gece çok kutsal bir gecedir. Kadir gecelerinden sayılır. Kadir gecesinden sonra en mübarek olan gecedir. Bu gecede üç büyük kutsi olay tecelli etmiştir.

Birincisi: Peygamber Efendimize peygamberlik vahyi gelmiştir.

İkincisi: Daha evvel Kıble olarak kabul edilen Mescid-i Aksa, o gece Allah Teala'nın emriyle Mescidü'l Haram’a tahvil edilmiş ve bu hususla ilgili olan ayet nazil olmuştur.

O ayet-i kerime Şöyledir:

"Ya Muhammed! Biz senin yüzünü devamlı göğe doğru çevirdiğini görüyoruz. Hoşlanacağın bir Kıbleye seni elbette döndüreceğiz. Artık yüzünü Mescid-i Haram yönüne çevir. Nerede olursanız yüzünüzü o yöne döndürün. Kendilerine kitap verilenler. (Yahudi ve Hıristiyanlar) onun Rablerinden bir gerçek olduğunu çok iyi bilirler. Allah onların yapıp ettiklerinden habersiz değildir." Bakara/144

Böylece o günden itibaren Müslümanların kıblesi Kâbe olarak tespit edilmiş oldu.

Üçüncü olay ise, Muntazar (beklenen) İmam Muhammed Mehdi'nin bu gecede doğmuş olmasıdır.

Ehl-i Beyt İmamları bu geceye çok önem verirlerdi. O geceyi namaz, dua ve istiğfarla geçirirlerdi. İmam Aliyyu'r-Rıza, (a.s.) ceddi Hz. Ali (a.s.) için şöyle söyler:

"Ceddim, üç gece vardı ki; o gecelerde hiç uyumaz, sabaha kadar ibadet ederdi. Bunlar: Ramazan Ayı'nın 23. gecesi yine Ramazan Ayı'nın son gecesi olan iftar gecesi ve Şaban Ayı'nın 14'ünü 15'ine bağlayan gecelerdi."

Hz. Resulullah’ın (s.a.v.) bu gece hakkında şöyle bir hadisi vardır:

"Kim bu geceyi tam bir inanç ve temiz yürekle ibadet, dua ve istiğfarla geçirirse; Allah (c.c.) onun dualarını kabul eder."

Biz, bu geceye Türkçede 'Beraat Kandili' (Nurlu-aydınlık gece) diyoruz. "Beraat" 'rütbe' ve 'nişan' veya bir 'imtiyaz' verildiğini tasdik eden ferman demektir. İşte bu gece Rabbimiz tarafından Peygamber Efendimize peygamberlik rütbe ve nişanesini verildiğinin tebliğ edildiği gecedir. Diğer kutsal gecelerde olduğu gibi bu gecenin de dini, manevi ve dünya hayatımıza saygı, sevgi, bağlılık ve yardımlaşma gibi güzel duygu ve amellere vesile olmasını gerektiğini unutmayalım.

Editör: Hasan Bedel