.

.

Ehader Araştırma Bölümü

Rabbimiz Allah, biz kullarını her an gözetlemektedir. İyi-kötü yaptıklarımızdan haberdardır. Çünkü Allah açığı da gizliyi de bilir.


Bu gerçek Lokman suresinde şu şekilde ifade edilmektedir:

“…Şüphesiz yapılan iş bir hardal tanesi ağırlığında olsa ve bir kayanın içinde yahut göklerde ya da yerin içinde bile olsa, Allah onu çıkarır getirir. Çünkü Allah en gizli şeyleri bilendir, her şeyden hakkıyla haberdar olandır.”[1]

Peygamber Efendimiz de (s.a.a): “İhsan, Allah'ı görür gibi ibadet etmendir. Sen O'nu görmüyor olsan da O seni görmektedir…” hadisiyle, kişinin kulluk görevini yerine getirirken her an Allah’ın gözetiminde olduğu gerçeğini bizlere ifade etmiştir.

Allah her an bizimle beraberdir. Bu durum Yüce Kitabımız Kur’an-ı Kerim’deki şu ayetlerle açık bir şekilde ifade edilmektedir:

“Andolsun, insanı biz yarattık ve nefsinin ona verdiği vesveseyi de biz biliriz. Çünkü biz ona şah damarından daha yakınız.”[2]

“Onlar, bizim onların sırlarını ve gizli konuşmalarını işitmeyeceğimizi mi sanıyorlar?”[3]

“(Habibim!) De ki: 'İçinizdekileri gizleseniz de açığa vursanız da Allah onu bilir. Göklerde ve yerde olanları da bilir.”[4]

Bize düşen görev, Rabbimizin her an bizimle beraber olduğunu unutmamaktır. Sorumlu davranmaktır.
Bir insan kendini gören birileri varken haramlardan uzak duruyor ama yalnız başına olduğu zaman bu haramları işleyebiliyorsa bu ayetleri bir daha okumalı ve kendine: ‘Ey Nefsim! Sen Allah’ın her an seni gördüğünü ve nerede olursa olsun yaptıklarından hesaba çekeceğini bilmez misin?’ diye seslenmelidir.

O halde Allah’ın bizi her an gördüğüne ve gizli açık söylediklerimizi bildiğine inanmış kimseler olarak söz ve davranışlarımızda dürüst olmalıyız.


Nerede olursak olalım iyilik ve dürüstlükten asla ayrılmamalıyız. Hesabını veremeyeceğimiz söz ve davranışlardan uzak durmalıyız.


Rabbimizle irtibatımızı sağlayan ibadetlerimizi güzel yapmalıyız. Güzel konuşmalı, güzel davranmalı, işlerimizi de güzel yapmalıyız.


İnsanlarla ilişkilerimizde adalet, cömertlik, nezaket, güven ve hoşgörü gibi karşımızdaki insanlara huzur veren güzel ahlakımızla herkese örnek olmalıyız.


Ancak bu şekilde dinimizi yaşadığımızda gerçek anlamda imanın ve İslam’ın tadını almış oluruz.

[1] Lokmân/16.

[2] Kâf/16.

[3] Zuhruf/80.

[4] Âl-i İmrân/29.