.
.

Ehlader Araştırma Bölümü

 وَاَنَّ الْمَسَاجِدَ لِلّٰهِ فَلَا تَدْعُوا مَعَ اللّٰهِ اَحَدًا 

“Şüphesiz mescitler, Allah’ındır. O hâlde, Allah ile birlikte hiç kimseye kulluk etmeyin.”

Cin/18

* * *

1 – Yeryüzünde yapılan ilk bina mescit idi: “Şüphesiz, insanlar için kurulan ilk ibadet evi, elbette Mekke’de, âlemlere rahmet ve hidayet kaynağı olarak kurulan Kâbe’dir.” [1]

2 – Mescidin konumu en özel kutsiyete sahip olmalıdır: “…Nitekim halk, bunların hakkında çekişip duruyor: ‘Onların mağaralarının çevresine bir bina kurun’ diyorlardı. Oysa Rableri onları çok iyi bilir. Tartışmayı kazananlar: ‘Onların mağaralarının çevresinde mutlaka bir mescit kuracağız’ dediler.” [2]

3 – Hz. Peygamber’in (s.a.a) Medine’de yaptığı ilk şey, bir mescit kurulmasıydı: “…İlk gününden beri Allah’a karşı gelmekten sakınmak için kurulan mescitte bulunman daha uygundur.” [3]

4 – Kur’an’da ondan fazla kez Mescidu’l Haram ibaresi geçmiştir.

5 – Allah, mescidi evi kabul edip böyle tanıtmıştır. İnsanların en iyilerinden olan Hz. İbrahim (a.s) ve Hz. İsmail’i (a.s) mescidin hizmetçisi olarak tanıtmıştır: “Evimi ziyaret edenler, kendini ibadete verenler, rükû ve secde edenler için temiz tutun diye İbrahim ve İsmail’e ahd verdik.” [4]

6 – Mescitte bulunmak için süslenilmesi tavsiye edilmiştir: “Ey Âdemoğulları! Her mescide güzel elbiselerinizi giyinerek gidin…” [5]

7 – Eğer mescidin inşa edilmesi takva esasına göre olmaz da tefrikaya neden oluyorsa yıkılması gerekir: “Bir de zararlı faaliyetlerde bulunmak, küfre yardım etmek, müminler arasına ayrılık sokmak için ve öteden beri Allah ve Resulüne karşı savaşanlara üs olsun diye bir mescit yapanlar vardır. Bunlar, ‘Bizim iyilikten başka hiçbir kastımız yok’ diye de mutlaka yemin ederler. Ama Allah şâhitlik eder ki bunlar mutlaka yalancıdırlar.” [6]

8 – Mescidin inşa ve tamir edilmesi için herkese hak tanınmamış olması, mescidin kutsiyetinin anlaşılması için yeterlidir: “Müşriklerin kendileri inkârcı olduklarını itiraf edip dururken Allah’ın mescitlerini onarmaları gerekmez.” [7] Bu fiil sadece Allah’tan başka kimseden çekinmeyen korkusuz muttaki müminler içindir: “Allah’ın mescitlerini, ancak Allah’a ve ahiret gününe inanan, namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren ve Allah’tan başkasından korkmayan kimseler imar eder.” [8]

9 – Mescit Hıristiyan ve Yahudilerin ibadet ettiği kilise ve sinagog kadar kıymetlidir ki; gerektiğinde korunması için kan bile dökülür: “Allah insanların bir kısmını diğeriyle savmasaydı, manastırlar, kiliseler, havralar ve içinde Allah’ın adı çok anılan camiler yıkılıp giderdi.” [9]Eğer Allah korkusuz ve güçlü kimseleri bozgunculara musallat etmeseydi, semavi dinlerin ibadet yerleri de yıkılır ve ortadan kaldırılırdı.

10 – Mescidde uyulması gereken bazı âdâb kuralları vardır. Mesela mescitte yüksek ses ile konuşmak, batıl konular açmak, alışveriş ve ticaret sohbetleri yapmak, boş ve gereksiz lakırdılar etmek uzak durulması gereken şeylerdendir.

11 – Mescide gitmek için atılan her adımda sevap vardır.

12 – Mescitte oturmanın ve namazı beklemenin sevabı vardır.

13 – İçinde namaz kılınmayan mescit bu durumu Allah’a şikâyet eder.

14 – Eğer mescidin komşuları namazlarını mescitte kılmıyorlarsa, bu kimselerin kıymeti yoktur.

15 – Allah mescit ehlinin hatırına, diğerlerinden azabı kaldırır. (Onuncudan onbeşincisine kadar olan rivayetler Mizanu’l Hikme kitabının mescit babından nakledilmiştir.)

[1]     Al’i İmran, 96

[2]     Kehf, 21

[3]     Tevbe, 108

[4]     Bakara, 125

[5]     A’raf, 31

[6]     Tevbe, 107

[7]     Tevbe, 17

[8]     Tevbe, 18

[9]     Hacc, 40

Editör: Hasan Bedel