.
.
Platon, insanı tanımlarken onu ruh ve beden olarak ikiye ayırmıştır ve ona göre ruh, bedenden çok daha üstün ve aynı zamanda da ölümsüzdür. Ruhun, beden içerisinde bir kafeste gibi olduğu benzetmesini yapan Platon için ruhun yegâne amacı, kendini bu beden kafesinden kurtarıp kaynağına dönebilmektir.
Platon ya da daha nahif ismiyle Eflatun ruhun bir daire, bir çember olduğunu söylemişti
Ve ruhumun çemberlerini keşfe koyuldum!
Ruhumun etrafına birbirinden geniş beş daire çizdim ve kendimi bu dairelerin tam merkezine yerleştirdim.
İlk daireye bana iyi bir ruh hali veren kişilerin isimlerini yazdım
Ve merkezden en uzak olan beşinci dairede dünyamdan uzakta ve en çok anlaşmazlığa düştüğüm kişilerin isimlerini
Hepimiz kendimiz hakkında iyi hissetmek isteriz
Ve bazen buna sahip olamayız!
Bazen kendimiz hakkındaki ruh halimiz başkalarının bizim üzerimizde bıraktığı izlenime bağlıdır...
Yani son çemberde olup güvenimizi yok etmeye çalışanlara
Birini seni sevmeye zorlayamazsın
Ve bazen yanlış insanların yanında olmak buna sebep olur
Yalnızlığınla bile, daha da yalnız hissedersin...
Böyle bir durumda değişim ve dönüşüm yaratmaya çalışmak
Yolunuzu kaybetmenize neden olabilir
Ya da belki seni "sen" yapan şey varlığını kaybetmene neden olur.
Bazen kendine nasıl bakacağını öğrenmek yıllarını alır
Bu mesele işte bu yüzden bu kadar önemli
Etrafınızda sizi seven insanların olması ne de güzeldir
Hatta bazen seni kendini sevdiğinden daha çok sever onlar..
İnsanlarla karşılaştığınızda kendinize sorun
Bu kişi bana ne hissettiriyor?
Onun yanında kendim olabilir miyim?
Ona karşı dürüst olabilir miyim?
Ona istediğim her şeyi söyleyebilir miyim?
Onun yanında kendimi rahat hissediyor muyum?
Onun içeri girmesi, yanıma gelmesi beni nasıl hissettiriyor?
Peki, o gittiğinde ne olacak?
Onunla birlikteyken gerçek duygularımı mı saklıyor muyum yoksa ona karşı dürüst müyüm?
Kendimi aşağılık hissetmemi mi yoksa kendimle gurur duymamı mı sağlıyor?
Bu 5 çemberin felsefesi önyargı değil tamamen bilgidir
Bu yüzden kendinize karşı dürüst olun
Sana kötü davranan insanlarla karşı sabırlı ve tahammüllü ol ve zaten sonrası kendiliğinden gelecektir.
İlk çembere tüm kalbinizle güvendiğiniz kişileri koyun
Onları her gün görmesen bile
Ama onların varlığı kendinizi iyi ve değerli hissetmenizi sağlar
Kendine sor
Düşüncelerim ve arzularım konusunda kime güvenebilirim?
Onlar ilk çemberdekiler
Bu insanlarla ve yanlarında güçlü birisin sen...
Onlarla ortak değerleriniz var
Ve onların hayatınızdaki varlığıyla dünyayı daha güzel görürsünüz
Harika arkadaşlar ve yoldaşlar!
İkinci daire ruhsal gelişiminize yardımcı olanların yeridir
İlim dolu insanlar belki de öğretmenler..
Veyahut zaman geçirmesi senin için iyi olan insanlar
Onlarla dışarı çıkıp eğleniyor gülüyorsun...
Sana hiçbir şey katmıyorlar
Ama aynı zamanda kendiniz hakkında kötü hissetmenize de neden olmuyorlar.
Üçüncü daire meslektaşlar ve akrabalardır.
Ve belki tarafsız insanlar, hayatınızın birkaç saatinde çok küçük bir rol oynayanlar
Ve onların etkisi sadece onlarla birlikte olduğunuz birkaç saatten ibarettir
Buluştukları zamanlar dışında onları asla düşünmezsin
Ve kolayca başka bir kişi tarafından değiştirilebilirler
Bu çevrenin insanları iş ve görevleri kapsamında yanınızdadır, başka bir şey değil
Dördüncü daire aslında kararlılığınızın başlangıcıdır!
İşinizi aksatan da onlardır sanki yardım edenler de
Bu çevredeki kişilerin mutlaka gerçek benliğinizle akraba olması gerekmez
Bu çevrenin insanları sosyal ve profesyonel yaşamınızda önemlidir...
Onlarla rahat olamazsın
Hatta onları gördüğünüzde kafanız karışabilir ve rahatsız olabilirsiniz.
Son daire en uzaktaki insanların yeridir
Seni üzen, aşağılayan insanların yeri,
Size her zaman negatif enerji verenler
Ve onlarla acı verici duygular yaşarsın son ve en uzak halkadakiler. Yok edemeyeceğine göre onları öylece uzakta tutmam gerekir.
Tamam, artık herkesi yerine koyduğuna ve atamaları yaptığına göre
Son çemberde olanlara bundan sonra izin verme..
Doğrudan ruhunu ve psikolojini hedef alanlara müsaade etme
Sen onun hayatında sadece bir seçimken, onun hayatındaki önceliğin olmasına izin verme...
Bir ilişki her iki taraf da dengede olduğunda en iyi durumda kabul edilir.
Kişiliğinizi kimseye anlatmayın
Çünkü seni seven birinin bu açıklamalara ihtiyacı yoktur
Senden nefret eden de inanmaz zaten!
Sürekli çaresiz olduğunu söylediğinde asla özgür olamayacaksın
Sürekli zamanım yok dersen asla vakit bulamayacaksın
Her zaman ‘bunu yarın yapacağım’ dersen, aslında o yarın asla gelmeyecek diyorsun!
Sabah uyandığımızda iki seçeneğimiz var:
Hadi tekrar uyuyalım ve rüya görelim.
Ya da uyanıp rüyalarımızın peşinden gidelim.
Seçim senin...
Genelde bizim için endişelenenleri ve hatta bizi önemseyenleri ağlatırız
Ve bizi bir an bile düşünmeyenler için ağlarız!
Bu da hayatın garip gerçeklerinden biridir.
Ve eğer bunu anlarsan,
Değişmek için asla geç olmadığını da anlamış olursun!