.

.

Ehlader Araştırma Bölümü

Bazı Türkçe kaynaklar her ne kadar Hz. Peygamber Efendimize atfetse de "Rütbetü'l-i'lm A’lâe'r-rütb / Rütbelerin en üstünü ilimdir." cümlesi peygamberin ağzından dökülmemiştir lakin bu konuda hem Kur'an hem de hadisler bizleri o yolda ilerlemeye çokça teşvik etmiştir. 

Kur’ân-ı Kerîm ve Arap dili ile ilgili eserleri bulunan meşhur âlim Mecdüddîn Fîruzâbâdî: “İlim lafzı (Kur’ân-ı Kerîm’de) çok yaygın bir şekilde kullanılmaktadır.” der. Nitekim “ilim” kelimesinin, Kur’ân-ı Kerîm’de mazi, hâl (şuan) ve gelecek, emir ve ism-i fâil gibi farklı sığalarda çokça kullanıldığını görmekteyiz.

İlim, Allah Te‘âlâ’nın (Sübûtî) Sıfatlarındandır

Kur’ân-ı Kerîm’de birçok âyet-i kerîmede Allah Te’âlâ’nın ilim sıfatına işaret edilmiş, diğer bir kısmında ise Allah’ın ilminin, her şeyi kuşattığı ifade edilmiştir. Bu anlamdaki bir kısım ayet-i kerimeler şunlardır:

اَلَمْ يَعْلَمُٓوا اَنَّ اللّٰهَ يَعْلَمُ سِرَّهُمْ وَنَجْوٰيهُمْ وَاَنَّ اللّٰهَ عَلَّامُ الْغُيُوبِۚ

“O (münafık ola)nlar bilmediler mi ki, gerçekten Allâh onların (içlerinde gizledikleri nifak) sırlarını da, (İslâm ve Müslümanlar aleyhine yaptıkları) fısıldaşmalarını da bilmektedir ve şüphesiz ki Allâh, (kullardan gizli kapalı olan) tüm gaybları hakkıyla bilen bir Zât’tır!”

* * *

“O, karada ve denizde olanı bilir. Hiçbir yaprak onun ilmi olmadan düşmez. Ne yerin karanlıklarındaki tek bir tane, ne yaş, ne de kuru hiçbir şey yoktur ki, her şeyi açıklayan kitap (Levh-i Mahfuz)’da olmasın.”

* * *

Aşk'tan Yana
Aşk'tan Yana
İçeriği Görüntüle

“(Kullardan gizlenen azap, sevap, rızık ve ecelle ilgili) gayb anahtarları ancak O’nun nezdindedir ki, Kendisinden başkası bunları bilemez. Karada ve denizde olan (canlı-cansız varlıklar)ı sadece O bilir. Hiçbir yaprak düşmez ki O onu(n düşüşünden önceki ve sonraki tüm hâllerini) bilmesin!”

* * *

“Allâh’tır ancak O Zât ki; yedi (kat) göğü, yerden de onların mislini yaratmıştır! O (İlâhî) emir(; kaza ve kaderden ibaret olan yaratma ve yönetme işi) o (yedi kat gökle yedi kat yeri)n (tabaka)lar(ı) arasında sürekli inmektedir. (Böylece Allâh’ın, hayat ve ölüm, zenginlik ve fakirlik, kuvvet ve acziyet gibi buyrukları tüm yaratıklarda geçerliliğini sürdürmektedir.) Tâ ki siz bilesiniz ki, gerçekten Allâh her şeye (hakkıyla gücü yeten bir) Kadîr’dir ve şüphesiz ki Allâh ilim bakımından her şeyi muhakkak çepeçevre kuşatmıştır.”

Bir kısım âyet-i kerîmeler ise, Allah Te‘âlâ’nın bazı şeylerin ilmini kendine has kılarak bunların ilmini kimseye bahşetmediği ifade etmektedir. Âyet-i kerîmede şöyle buyurulmaktadır:

“Şüphesiz ki Allâh, o (kıyâmet) ânın(ın ne zaman gerçekleşeceğinin) bilgisi sadece Kendi katındadır! Yağmuru (takdir buyurduğu zamanda) sadece O indirmektedir! (Anaların) rahimler(in)de bulunanları(n tüm hâllerini) ancak O bilmektedir! (Bu gün ne yaptığını herkes biliyorsa da) yarın (şerden ve hayırdan, zarardan ve kârdan) ne kazanacağını hiçbir kimse bilemez! (Hatta çoğu kere yapmaya azmettiği işin tersini yapmaya bile mecbur kalabilir. Herkes doğduğu yeri bilmekteyse de) hiçbir nefis hangi yerde öleceğini bilemez! Şüphesiz ki Allâh (her şeyi lâyıkı vechile bilen bir) Alîm’dir, (her şeyin dışını bildiği gibi, iç yüzünden de kavrayıcı şekilde haberdâr olan bir) Habîr’dir.”

Peygamber Efendimiz (saa) şöyle buyurmuştur:

‘İlim yolcusu yola çıktığı andan itibaren Allah’ın koruması altındadır.’

Bu ilim yolculuğunda eğer hak vaki olur ve ruhumuzu teslim edecek olursak Allah’ın izniyle şehit hükmüne girmiş oluruz. Bu bilinçle hareket etmemiz gerekiyor. Zamanımızı iyi değerlendirmemiz gerekiyor. Çünkü Peygamber Efendimizin şöyle bir hadis-i şerifi vardır;

‘İnsanlar ellerinde iken şu iki şeyin kıymetini bilmezler, ancak ellerinden gittiği zaman kıymetini anlarlar: Sağlık ve boş vakit.’

Asla geri dönmeyecek olan kıymetli vaktimizi kıymetli olanlarla bezemek ümidiyle..

Hattat: Sultan Abdülmecid Han - Tarih: H. 1266 / 1850 -  Yazı Şekli: Celi Sülüs
Hat: Merhum Necmeddin Okyay

Hat: Merhum Hamid Aytaç