Abdest Ve Abdest Hükümleri

Abdestin Manası

Abdest; belli şartlara uyarak, yüz ve ellerin yıkanması, baş ve ayakların meshedilmesi suretiyle yapılan bir tür ibadettir. Mukaddes şeriatta manevî temizliğin vesilesi olan abdest, birtakım vacip ve sünnet amellerin ön hazırlığı konumundadır. Namaz, tavaf, Kurân tilaveti, mescide girmek vb. ibadetler bu tür ibadetlerdendir.

Abdestin Alınma Şekli

Abdestin alınışı:

a) Yıkama:

1-Yüz, alnın üst kısmından çenenin başlangıç noktasına kadar yıkanır.

2-Eller, dirsekten parmak uçlarına kadar yıkanır.

b) Meshetme:

1-Başın ön kısmı meshedilir.

2-Ayaklar, parmak uçlarından eklem yerlerine kadar meshedilir.

 

1-Yüz ve Ellerin Yıkanması:

Yüz yıkanırken orta parmakla başparmağın arasında kalan alan yıkanmalıdır.

Sakallı yüzlerde sakalların üst kısmının yıkanması yeterlidir ve suyun deriye ulaşması gerekmez. Ancak sakal çok seyrek olur ve deri tamamen gözükürse suyun deriye ulaştırılması gerekir.

Yıkanmanın gerçekleşmesi için suyun, sıvazlamayla dahi olsa uzvun tamamına ulaştırılması gerekir ve sadece rutubetli elin uzva meshedilmesi yeterli değildir.

Abdest alınırken, yüz ve eller yukarıdan aşağıya doğru yıkanmalıdır. Aşağıdan yukarıya doğru yıkanırsa abdest batıl olur.

Yüz ve ellerin bir kez yıkanması vacip, iki kez yıkanması caiz, üç kez ve daha fazla yıkanması haramdır.

2-Başın ve Ayakların Meshi

Başın derisini mesh etmek vacip değildir. Başın ön kısmındaki saçları mesh etmek yeterlidir. Ancak başka bölgeye ait saçlar başın ön kısmına gelmişse veya saçlar uzun olduğundan ön kısmın saçları omuza veya yüze doğru dökülmüşse, saçları mesh etmek yeterli değildir. Bu durumda saçın ayrım noktası aralanmalı, deriye veya saç diplerine mesh edilmelidir.

"Başının ön kısmına yapay saç taktıran bir kimse, eğer saçı takma saç şeklindeyse abdest esnasında onu kaldırıp altını mesh etmelidir. Ancak yapay saçlar, başa ekilmişse ve kaldırılması mümkün değilse veya bazı zararlara ya da zorluğa neden olursa, bu saçlarla birlikte suyun deriye ulaştırılması da mümkün değilse, yapay saçlara mesh etmenin sakıncası yoktur.

Ayağın mesh edilme yeri ayaküstüdür. Buna göre parmaklardan herhangi birinin ucundan başlayarak eklem yerlerine kadar devam eden bölge meshedilmelidir. Meshe parmak altlarından (yürürken parmakların yere basan kısmından) başlamanın sünnet olduğu sabit değildir.

Baş ve ayakları meshederken bu bölgeler abdest suyundan elde kalan ıslaklıkla meshedilmelidir. Kuruyan elleri suyla ıslatmak doğru değildir. Bu durumda eller sakalda veya kaşlarda kalan suyla ıslatılır, onunla meshedilir. Vacip ihtiyat gereği başa sağ elle meshedilmelidir. Ancak yukarıdan aşağı doğru meshetmek şart değildir.

Ayakların elde kalan ıslaklıkla meshedilmeleri gerektiğinden başa mesh ederken el alındaki ıslaklıkla temas etmemeli, böylece eldeki mesh suyuna başka bir su karışmış olmamalıdır.

Mesh esnasında başın veya ayakların üzerinde el hareket etmelidir. El sabit durdurulur, baş veya ayaklar hareket ettirilirse mesh batıl olur.

Mesh yerleri kuru olmalı veya eldeki ıslaklık, ayaktaki ıslaklıktan daha hissedilir derecede olmalıdır.

"Ayak üzerinde birkaç damla su varsa mesh bölgesinin kurulanması gerekir. Böylece eldeki ıslaklık ayağa tesir etmelidir, ayaktaki ele değil.

Abdest almayla ilgili iki hatırlatma:

1-Devamlı kendisinde yellenme olan bir kimse, namazın sonuna kadar abdestini koruyamıyor ve namaz esnasında abdest tazelemek ona çok zor geliyorsa, her abdestle bir namaz kılabilir. Başka bir deyişle namaz esnasında abdesti bozulsa dahi her namaz için bir abdestle yetinebilir.

2-Kadınlarla erkekler arasında abdestin fiilleri ve alınış şekli açısından bir fark yoktur. Sadece erkeklerin abdest esnasında kollarını dirseğin dış tarafından yıkamaya başlamaları ve kadınların ise iç taraftan yıkamaya başlamaları sünnettir.

Abdestin Şartları

1-Abdest alan kimseyle ilgili şartlar:

Allah'a yakınlaşma kastıyla abdest almalıdır (niyet).

Su kullanmak bu kimse için sakıncalı olmamalıdır.

2-Abdest suyuyla ilgili şartlar:

Abdest suyu mutlak olmalıdır.

Abdest suyu pak olmalıdır.

Abdest suyu helal olmalıdır (gasp edilmiş olmamalıdır.)

3-Abdest kabıyla ilgili şartlar:

Abdest kabı helal olmalıdır.

4-Abdest uzuvlarıyla ilgili şartlar:

Pak olmalıdırlar.

Suyun bu uzuvlara ulaşmasını engelleyecek bir engel olmamalıdır.

5-Abdestin alınış şekliyle ilgili şartlar:

Yıkama ve meshetmede tertibe uyulmalıdır.

Abdest amelleri birbiri ardınca yapılmalıdır. (Muvalat)

Abdest amelleri bizzat yapılmalıdır (başkası tarafından yıkanmamalı ve meshedilmemelidir).

6-Abdest zamanıyla ilgili şartlar:

Abdest ve namaz miktarınca vakit kalmış olmalıdır (abdest alacak kadar vakit kalmadığı takdirde teyemmüm edilmelidir).

 

 

1-Niyet: Abdest, Allah'a yakınlaşma kastıyla yerine getirilmelidir. Yani "Ben bu işi Allah'ın emri olduğu için yerine getiriyorum" niyeti olmalıdır. Dolayısıyla gösteriş için veya serinleme kastıyla abdestin bütün amellerini yerine getirmek abdesti batıl eder.

2-Su kullanımının sakıncasız olması: Abdest aldığında hastalanacağından korkan veya suyu abdeste kullanırsa susuzluk sorunuyla karşılaşacağını düşünen bir kimse abdest almamalıdır.

3-Abdest suyunun mutlak olması: Abdest suyu mutlak olmalıdır. Dolayısıyla muzaf suyla alınan abdest batıldır.

4-Abdest suyunun pak olması: Abdest suyu pak olmalıdır. Dolayısıyla necis suyla alınan abdest batıldır.

5-Abdest suyunun helal olması: Abdest suyu helal olmalıdır. Dolayısıyla gasp edilmiş suyla abdest almak caiz değildir.

6-Abdest uzuvlarının pak olması: Abdest uzuvları yıkama ve mesh esnasında pak olmalıdır. Ancak yıkanan veya meshedilen bir yer (başlangıçta temizken) abdest sona ermeden necis olursa abdest sahihtir. Ancak namazda necasetten temiz olmak şart olduğu için, o kısmın (abdestten sonra) temizlenmesi vaciptir.

7-Abdest uzuvlarında suyun ulaşmasına mani olacak bir şeyin olmaması: Abdest uzuvlarında suyun bu uzuvlara ulaşmasını engelleyecek bir mani olmamalıdır. Aksi takdirde abdest batıl olur.

"Saçta ve ciltte meydana gelen doğal yağlanmalar, suyun uzuvlara ulaşmasına engel olmayacak ölçüde oldukları takdirde sakıncasızdır.

"Tırnaklara vurulan boyalar suyun tırnağa ulaşmasını engelleyecek özellikte ise abdesti batıl eder.

"Kadınların saçlarını ve kaşlarını boyamak için kullandıkları yapay boyalar suyun saça ulaşmasını engellemedikleri sürece abdeste bir zararı olmaz.

"Mürekkep, suyun deriye ulaşmasına engel oluyorsa abdesti batıl eder. Bu mürekkebin mani olup olmadığını teşhis etmek ise mükellefin görevidir.

"Dövmelerde kullanılan renkler suyun deriye ulaşmasına engel olmaz veya deri altına yapılırlarsa, onların üzerine alınan abdest sahihtir.

"El kuruduktan sonra ortaya çıkan kireç ve sabun izinin abdeste zararı yoktur. Ancak suyun deriye ulaşmasını engelleyecek şekilde olmamaları gerekir.

"Abdest uzuvlarından herhangi birine bir şey yapışmışsa ve suyun deriye ulaşmasına mani olup olmayacağı şüpheliyse, abdest öncesi bunun giderilmesi gerekir.

"Abdestten önce uzuvlardan herhangi birinde suyun deriye ulaşmasına engel olacak bir şey var idiyse ve abdest alındıktan sonra suyun o kısma ulaştırılıp ulaştırılmadığında şüphe edilirse bakılır; eğer abdest esnasında o engelin farkında olunduğuna ihtimal verilirse abdest sahihtir.

8-Tertip: Abdest, tertip konusunda anlatıldığı şekilde tertibe uyularak alınmalıdır. Eğer bunun dışında bir tertibe uyulursa abdest batıl olur.

10-Muvalat: Abdest amelleri bir biri ardınca yapılmalıdır. Şöyle ki; bir uzuv yıkanırken veya mesh edilirken ondan önce yıkanan veya mesh edilen uzuv kurumuş olursa abdest batıl olur.

11-Mübaşeret: Abdest alan şahıs, abdestin bütün amellerini bizzat kendi yerine getirmelidir. Eğer başka bir kimse ona abdest aldırır veya suyu yıkanacak ya da mesh edilecek yerlere ulaştırmasına yardımcı olursa, abdest batıl olur.

"Hastalık veya benzeri bir sebeple bizzat abdest alamayacak durumda olan kimseler, abdest almak için başkasının yardımını istemelidirler. Ancak abdest alan kimse, niyeti bizzat kendi etmeli ve mümkünse meshedilecek yerleri kendi meshetmelidir. Eğer bu da mümkün değilse yardımcı olan şahıs (naip), onun elini tutup mesh bölgesine götürmelidir. Eğer bu da mümkün değilse yardımcı olan şahıs, onun elinin ıslaklığından bir miktar alarak mesh yerlerini mesh etmelidir. Eğer abdest alan kişinin eli yoksa kollarından alınan ıslaklıkla mesh yapılmalıdır. Eğer bu kişinin kolları da yoksa yüzünün ıslaklığından alınarak baş ve ayaklarına mesh edilir."

12-Namaz ve abdest için yeterli vaktin olması: Bir kimse, namaz vakti çok daralmışsa ve abdest aldığı takdirde namazın bir kısmını vakit bittikten sonra kılmak zorunda kalacaksa, bu durumda abdest almamalı ve namazını teyemmümle kılmalıdır. Ancak eğer teyemmüm de abdest kadar vakit alacaksa abdest almalıdır.

Cebire Abdesti

Cebire Abdestinin Manası:

Eğer yaranın üzeri bağlıysa, yıkanması mümkün olan yerler yıkanmalı, yaranın üzerindeki sargının üstüne ıslak el (mesheder gibi) çekilmelidir. Bu abdeste cebire abdesti denir.

Cebire Abdestinin Hükümleri:

1-Abdest uzuvlarında (el ve yüz) kırılma veya yaralanma varsa, üzeri açıksa ve suyun bir zararı yoksa bu durumda uzuvların yıkanması gerekir. Eğer yıkamak zararlı olursa bu kez etrafı yıkanmalı ve eğer rutubetin zararı yoksa üzeri, elin ıslaklığıyla sıvazlanmalıdır.

2-Mesh mahalli yaralı ve ıslak elle ona dokunmak zararlıysa, abdest yerine teyemmüm edilmelidir. Ancak o bölgeye bir bez parçası koyarak onun üzerinden mesh etmek mümkünse, vacip ihtiyat gereği teyemmüme ilave olarak bu şekilde de bir abdest alınmalıdır.

3-Abdest uzuvlarından herhangi birinde sürekli kanayan yaraya sahip bir kimse o bölgeyi naylon gibi kanın dışarıya çıkmasını engelleyecek bir şeyle bağlamalıdır.

Abdesti Batıl Eden Şeyler

1-Küçük aptes (idrar).

2-Büyük aptes (dışkı).

3-Yellenme.

4-Uyumak.

5-Delilik, sarhoşluk ve bayılma gibi aklı alan haller.

6-Kadınların istihaze olma halleri.

7-Cenabet, adet olma ve ölüye dokunma gibi gusül gerektiren haller.

Abdest Hükümleri

1-Abdestinin batıl olduğunu bilmeyen bir kimse abdest aldıktan sonra batıl olduğunu öğrenirse, abdestli olmayı gerektiren ameller için yeniden abdest almalıdır ve eğer batıl olan abdestle namaz kılmışsa, o namazı yeniden kılmalıdır.

2-Su pak mıdır, değil midir veya gasp edilmiş midir, gasp edilmemiş midir gibi sorularla abdest hükümlerinde çok şüphe eden bir kimse şüphesine itina etmemelidir.

3-Abdestte şüpheler:

a)Abdestin kendisinde (abdest alıp almadığında) şüphe eden bir kimse:

Namazdan önce şüphe ederse yeniden abdest almalıdır.

Namaz esnasında şüphe ederse namazı batıldır. Tekrar abdest almalı ve namazı yeniden kılmalıdır.

Namazdan sonra şüphe ederse kıldığı namaz sahihtir. Ancak daha sonra kılacağı namazlar için yeniden abdest alması gerekir.

b)Abdestin sahihliğinde (aldığı abdestin batıl olup olmadığında) şüphe eden bir kimse bu durumda abdestinin batıl olmadığını kabul etmelidir.

Abdest Hangi Durumlarda Gereklidir?

1-Abdest, amelin sıhhati için şarttır: Eğer amel abdestsiz yapılarsa sahih değildir. Buna göre:

Bütün vacip ve sünnet namazlar için (cenaze namazı hariç)…

Namazın unutulmuş cüzlerini yenilemek için (secde ve teşehhüt gibi)…

Vacip tavaf için abdest alınmalıdır.

2-Abdest, amelin caiz olma şartıdır (haramdan korunma şartı): Dolayısıyla eğer amel abdestsiz yapılırsa haramdır. Buna göre:

Kurân yazısına dokunmak için…

Allah'a özgü olan yazılı isim ve sıfatlara dokunmak için...

Vacip ihtiyat gereği peygamberlerin ve masum imamların (a.s) isimlerine dokunmak için abdest alınmalıdır.

3-Amelin kemal şartıdır: Kurân okumak için abdest almak gibi.

4-Amelin gerçekleşme şartıdır: Taharetli olmak için abdest almak gibi.

5-Amelin mekruhluğunu gidermek içindir: Cenabetliyken yemek yemek mekruh olduğundan bu mekruhluğu gidermek için abdest almak gibi.

Kurân'a Dokunmak

Kurân-ı Kerim'in hattına abdestsiz olarak dokunmak haramdır. Bu hüküm sadece Kurân için geçerli olmayıp Kurân'daki bütün kelime ve ayetleri de kapsamaktadır. Dolayısıyla Kurân'a ait metinler ister Kurân'da olsun, ister gazete, kitap vb. yerlerde olsun hüküm yine aynıdır.

Allah'ın, Peygamberlerin ve Masum İmamların İsimlerine Dokunmak

1-Yüce Allah'a özgü isim ve sıfatlara abdestsiz dokunmak haramdır ve vacip ihtiyat gereği peygamberlerin ve masum imamların isimleri de Allah'ın isimleriyle aynı hükümdedir.

2-Abdullah ve Habibullah gibi isimlerin içinde yer alsa da Allah kelimesine abdestsiz dokunmak caiz değildir.

3-"Bismihi Taâla" (O yücenin adıyla) cümlesinde olduğu gibi Allah'ı işaret eden şahıs zamirlerine dokunmak İsm-i Celale'ye dokunma hükmüne girmez.

4-Arapçadaki Allah kelimesi yerine bu kelimenin başında yer alan "Elif" harfini yazıp kenarına üç nokta koymanın sakıncası yoktur. Ancak üç noktayla birlikte yazılmış "Elif" harfi, Allah kelimesi hükmünde değildir ve ona abdestsiz dokunmanın sakıncası yoktur.

5-Abdestsiz kişilerin dokunabileceği ihtimaliyle Allah kelimesini yazmaktan kaçınmanın sakıncası yoktur.

Ayetlere ve bu tür isimlere dokunma hakkında bazı hatırlatmalar:

Üzerinde ayetlerin veya mübarek isimlerin yazılı olduğu kolyeleri başlı başına boyuna asmanın sakıncası yoktur. Ancak bu yazıların abdestsiz bedene dokunmamaları gerekir.

İçinde Kurân ayetleri, Ayetel Kürsî ve mübarek isimlerin yazılı olduğu kaplarda yemek yemenin sakıncası yoktur. Ancak bunun için abdestli olmalı ya da dokunmaksızın yemeği kaşıkla yemelidirler.

Daktilo vb. şeylerle Kurân ayetlerini, İsm-i Celale'yi ve masumların mübarek isimlerini yazarken abdestli olmak gerekmez. Ancak bu yazılara abdestsiz dokunmaktan kaçınmak gerekir.

Yüzükler üzerine yazılan kelimeler, abdestli olarak dokunmanın şart olduğu Kurân ayetleri gibi kelimelerdense onlara abdestsiz dokunmak caiz değildir.

Üzerinde Kurân ayetleri ve mübarek isimlerin yazılı olduğu gazeteleri yemek paketlemek, üzerinde oturmak, sofra olarak faydalanmak vb. işlerde kullanmak eğer örfün nezdinde saygısızlık sayılırsa caiz değildir. Saygısızlık olarak görülmezse sakıncası yoktur.

Üzerinde Kurân ayetleri ve mübarek isimlerin yazılı olduğu kâğıtları akarsulara ve nehirlere atmak, örfe göre saygısızlık olarak yorumlanmazsa sakıncasızdır.