Kur-an’ı kerimde Ehl-i Beyt hakkında nazil olan birçok ayet bulunmaktadır. Bu ayetlerde Ehl-i Beyt’in önemlerine, özelliklerine, sıfatlarına, faziletlerine ve yaşantılarına değinilmiştir. Müslümanların onları örnek edinmeleri, onların peşinden gitmeleri ve onlara itaat etmeleri emredilmiştir.

Bu sözün doğruluğunun ispatı hakkında, Hâkim Hasekani, İbni Meğazili, Yakubi, Hanefi Kunduzi, Kurtubi, Salebi, Suyuti ve diğer Ehl-i Sünnet alimleri İbni Abbas’tan şöyle nakletmişlerdir:

Peygamber (saa) benim elimi ve Ali’nin elini tutup bizleri Sebir[1] dağına götürdü. Birkaç rekât namaz kıldı ve ellerini gökyüzüne kaldırarak şöyle dua etti:

Allah’ım! Muhakkak ki Musa b. İmran senden bir şeyler istemişti. Ben de Peygamberin Muhammed olarak senden göğsümü açmanı, bana işimi kolaylaştırmanı, sözümü anlamaları için dilimin düğümünü çözmeni, bana ailemden Ali’yi vezir yapmanı, onunla arkamı güçlendirmeni ve işimde onu bana ortak karar kılmanı istiyorum.

Ardından bir seslenenin “Ey Ahmed! İstediğin şey sana verilmiştir.” diye nida ettiğini işittim.

Sonra Peygamberimiz (saa) Ali’ye şöyle buyurdu: Ey Hasan’ın babası! Elini gökyüzüne kaldır, Rabbine dua et ve ondan istekte bulun ki istediğin şeyi sana versin.

Ali elini gökyüzüne kaldırıp “Allah’ım! Katında benim içim bir ahit ve sevgi karar kıl.” diye dua etti.

Sonra Allah şu ayeti nazil kıldı:

إِنَّ الَّذينَ آمَنُوا وَ عَمِلُوا الصَّالِحاتِ سَيَجْعَلُ لَهُمُ الرَّحْمنُ وُدًّا.[2]

Rahman iman eden ve salih ameller işleyen kişiler için bir sevgi karar kılar.

Peygamberimiz (saa) bu ayeti sahabelere okuyunca onlar bu olaydan dolayı çok şaşırdılar. Efendimiz (saa) şöyle buyurdu:

Niçin şaşırıyorsunuz? Muhakkak ki Kur-an dört kısımdır. Dörtte biri yalnızca biz Ehl-i Beyt hakkındadır. Dörtte biri düşmanlarımız hakkındadır. Dörtte biri helal ve haramlar hakkındadır. Dörtte biri de farzlar ve hükümler hakkındadır. Kuşkusuz Allah Kur-an’da değer verilen özellikleri Ali hakkında nazil kılmıştır.[3]

ÇIKARIMLAR:
 

1- Yukarıdaki hadisi birçok Ehl-i Sünnet âlimi nakletmiştir.

2- Rabbimiz Musa (as) hakkında şöyle buyurmaktadır:

قَالَ رَبّ‏ِ اشْرَحْ لىِ صَدْرِى وَ يَسِّرْ لىِ أَمْرِى وَ احْلُلْ عُقْدَةً مِّن لِّسَانىِ يَفْقَهُواْ قَوْلىِ وَ اجْعَل لىّ‏ِ وَزِيرًا مِّنْ أَهْلىِ هَارُونَ أَخِى اشْدُدْ بِهِ أَزْرِى وَ أَشْرِكْهُ فىِأَمْرِى.[4

(Musa) Dedi ki: “Rabbim, benim göğsümü aç. Bana işimi kolaylaştır. Dilimin düğümünü çöz ki sözümü anlasınlar. Bana ailemden bir vezir ver, Kardeşim Harun’u. Onunla arkamı kuvvetlendir. Onu da işime ortak yap.”

Rabbimiz Musa’nın (as) duasını kabul etmişti. Nitekim şöyle buyurmaktadır:

قالَ قَدْ أُوتيتَ سُؤْلَكَ يا مُوسى.[5]‏

(Allah) Dedi ki: “Ey Musa! İstediğin sana verilmiştir.”

Peygamberimiz (saa) de aynı duayı yapmış, ona da istediği verilmiş, özellikle Hz. Ali (sa) hakkında yaptığı dualar kabul edilmiştir.

3- Hz. Ali (sa), Allah-u Teâlâ’dan ahit ve sevgi istemişti. Duası kabul olmuştur. Çünkü:

a- Rabbimiz onun duasına şöyle cevap vermiştir:

Rahman iman eden ve salih ameller işleyen kişiler için bir sevgi karar kılar.

b- Efendimiz (saa) Hz. Ali’ye (sa) hitap ederek şöyle buyurmuştur:

لَا يُحِبُّكَ إِلَّا مُؤْمِنٌ وَ لَا يُبْغِضُكَ إِلَّا مُنَافِقٌ.[6]‏

Seni müminden başkası sevmez ve sana münafıktan başkası kin gütmez.

c- Peygamberimiz (saa) şöyle buyurmuştur:

Münafıklar Ali’yi sevmez. Mümin olan da Ali’den nefret etmez.[7]

ç- Ebu Said Hudri şöyle söylemiştir:

Peygamberimizin (saa) zamanında, biz Ensar grubu münafıkları Ali’ye kin gütmeleriyle tanırdık.[8]

4- Kur-an’ın dörtte biri yaklaşık 1666 ayet yapmaktadır. Dolayısıyla Ehl-i Beyt (sa) hakkında bu kadar ayet inmiştir. Ancak bunlardan bazılarının açıklaması rivayetlerde nakledilmiş ve bizlere ulaşmıştır, bazıları ise nakledilmemiş ve bizlere ulaşmamıştır.

  

Dipnotlar

[1] Sebir: (ثبير ) Mekke’de Mina ve Müzdelife yakınlarında olan bir dağ adı.

[2] Meryem: 96

[3] Şevahid-ut Tenzil: 1/57, Menakıb: 328 (İbni Meğazili), Tarihi Yakubi: 2/136, Yenabi-ul Meveddet: 1/378, Tefsiri Kurtubi: 11/284-285 (Buruc yay.), Tefsiri Salebi: 6/233, Durr-ul Mensur: 4/287

[4] Taha: 25-32

[5] Taha: 36

[6] Müsnedi Ahmed: 1/95, Tirmizi: 5/306

[7] Tirmizi: Menakıp Bölümleri 3717, Nesai: İman 20–4936, Kütübü Sitte Tercüme ve Şerhi: Fezail Bölümü Hz. Ali 6–4408

[8] Tirmizi: 5/298