.
.
Bismillâhirrahmânirrahîm
“Ağızlarıyla Allah’ın nurunu söndürmek istiyorlar. Oysa kâfirler hoşlanmasa da Allah nurunu tamamlayacaktır.”
(Saf Suresi, 8)
Filistin halkının iradesini hiçe sayan ve Gazze’yi teslim alma hedefi taşıyan sözde “Gazze Planı”, ABD Başkanı Donald Trump tarafından açıklanmış; bu plan ile işgalci Siyonist rejimin yıllardır sürdürdüğü soykırım ve etnik temizlik politikaları, “barış” kılıfı altında meşrulaştırılmaya çalışılmıştır.
EHLADER olarak bu planı barış planı değil tüm Müslümanlara ve özgür insanlara giydirilmek istenen zillet elbisesi olarak değerlendiriyoruz. Çünkü bu proje yalnızca Filistin halkının haklarını gasp etmeyi değil, aynı zamanda ümmetin onurunu, kutsal değerlerini ve insanlığın vicdanını ayaklar altına almayı amaçlamaktadır.
Söz konusu plan, İsrail’in silahla ve katliamla başaramadığını, siyasi manevralarla elde etmenin bir girişimidir. Ancak biz biliyoruz ki bu toprakların gerçek sahibi, direnişiyle onurlu bir mücadele veren Filistin halkıdır. Filistin’in kaderini tayin etme hakkı yalnızca onlara aittir ve Hamas başta olmak üzere direniş hareketlerinin iradesi dışında hiçbir plan meşru değildir.
Ne yazık ki bazı İslam ülkelerinin bu planın kabulü yönünde Hamas’a baskı yapması, yalnızca büyük bir ihaneti değil, aynı zamanda direnişin haklı davasına vurulan bir darbedir. Bu tür baskılar, emperyalist güçlerin çıkarlarına hizmet etmekte, mazlumun yanında durmak yerine zalimin projelerine destek sunmaktadır.
Bizler, Müslüman coğrafyaların yöneticilerini açıkça uyarıyoruz: Görev, emperyalistlerin dikte ettiği planlara değil; mazlum, onurlu ve kahraman Filistin halkına destek olmaktır.
Hamas ve tüm direniş gruplarının yanında durmak, sadece siyasi bir tutum değil, dini, insani ve ahlaki bir yükümlülüktür. Kur’an-ı Kerim’in emri açıktır: Zalimlerin karşısında mazlumun safında yer almak imanî bir sorumluluktur.
Rasulullah (saa) Kur’an ve Ehlibeyt öğretileri bize, ümmetin izzetini korumanın ve zulme karşı direniş göstermenin en büyük şeref olduğunu öğretmiştir.
Bugün Kudüs’ün özgürlüğü ve Mescid-i Aksa’nın Siyonist eller tarafından kirletilmemesi için mücadele edenlere verilecek en güçlü destek; işgal planlarını topyekûn reddetmek ve direnişin yolunu sahiplenmektir. Bu davaya omuz verenler, yalnızca Filistin’in değil, tüm ümmetin ve insanlığın onurunu savunmaktadır.
EHLADER’in Çağrısı Tüm Dünyayadır:
1. Tüm İslam ülkeleri ve özgür halklar, işgalci güçlerin ve soykırım ortağı ABD’nin planlarını kesin bir dille reddetmeli; Filistin direnişinin yanında yer almalıdır.
2. Kudüs ve Gazze’nin özgürlüğü için mücadele eden kardeşlerimize siyasi, diplomatik, ekonomik ve medya alanında güçlü destek verilmelidir.
3. Ümmetin birliği ve Kudüs’ün kurtuluşu için Filistin halkı ve direnişiyle fiilî dayanışmayı yükseltecek bir seferberlik başlatılmalıdır.
4. Uluslararası toplum, insan hakları ve adalet ilkelerini esas alarak İsrail’in işgal ve soykırım politikalarına karşı yaptırım mekanizmalarını derhâl devreye sokmalıdır.
EHLADER olarak bir kez daha ilan ediyoruz:
Filistin teslim olmayacaktır. Kudüs yalnız değildir ve direniş yenilmeyecektir. Allah’ın izniyle zulüm kalıcı olmayacak, hak ve adalet mutlaka galip gelecektir.
01 Ekim 2025
Ehlibeyt Âlimleri Derneği
İstanbul
Ehlader HABER
