.
.

Ehlader Araştırma Bölümü

“Nuh: ‘Binin ona. Onun yüzüp gitmesi de durması da Allah’ın adıyladır. Şüphesiz Rabbim çok bağışlayandır, çok merhamet edendir’ dedi.”

Hud/41

Hz. Peygamber’in (s.a.a) büyük sahabesi olan Ebuzer, Kâbe’nin kapı halkasını tutmuş bir halde yüksek sesle insanlara şunu haykırıyordu: “Ey insanlar! Bu iki kulağımla işittim ki Hz. Peygamber (s.a.a) şöyle buyuruyordu:

Benim Ehl-i Beyt’im Nuh’un gemisi gibidir. Kim o gemiye binerse kurtulur ve her kim o gemiye binmekten sakınırsa helak olur.’”

Elbette bu hadis Hz. Peygamber’in (s.a.a) tanınmış ve İslam’da öne geçmiş sahabeleri olan Ebu Said Hudri, İbn Abbas, Abdullah bin Zubeyr, Enes bin Malik gibi kimselerden de nakledilmiştir. Bu rivayetler Ehl-i Sünnet’in bilinen kitaplarında da yer almıştır.[1]

Bu mütevatir hadisi bir diğer mütevatir hadisin yanına koyduğumuzda -Hz. Peygamber (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Müslümanlar yetmiş üç fırkaya bölünecekler. Onlardan sadece bir tanesi necat – kurtuluş – ehlidir. O da fırkayı naciye’dir”- Hz. Peygamber (s.a.a)’in kurtulan fırkanın mısdağını kendi Ehl-i Beyt’i olarak tanıttığı açıklık kazanır. Hz. Peygamber’in (s.a.a) hadisinin şu bölümünü hatırlatalım: ‘men rakebeha neca…’ (kim o gemiye binerse kurtulmuştur). Müfessirler; rivayette geçen neca ifadesinin (kurtulmuştur) sonraki rivayette geçen ‘fırkayı naciye’ ifadesindeki ‘naciye’ye işaret olduğu kanısındadırlar.

- - - - - -


[1] - Taberi Mucemu’l Kebir’inde, Hakim Nişaburi Müstedrek’inde, İbn Kesir tefsirinde, Suyuti Tarihi Hulefa kitabında, İbn Kuteybe A’yunu’l Ahbar’da, Taberi Zehairu’l Ukba’da, Hatib Bağdadi Tarihi Bağdad’da, Ebu Naim Hilliyetu’l Evliya’da, İbn Ebi’l Hadid Şerhi Nehcu’l Belağa’da, Alusi Ruhu’l Meani’de. Diğer kaynaklar Ahkaku’l Hak kitabının 9. cildinin 270. sayfasında tafsilatlı bir şekilde açıklanmıştır.