Türkiye bir kez daha mezhep fitnesiyle yüzleşti. Daha önce FETÖ'nün Caferi-Şii vatandaşlara yönelik iftiralarına, kamuoyunda 'Cübbeli Ahmet' olarak tanınan Ahmet Mahmut Ünlü devam ediyor. 'Derin devleti' Şiilere karşı harekete geçmeye çağırdı. 'Cübbeli'nin anayasal suç da olan sözlerine Türkiye'deki Ehlibeyt alimlerinin çatı kuruluşu olan EHLADER'den yanıt geldi. Genel Başkan Kadir Akaras, herhangi bir ilmi ağırlığı bulunmadığını ifade ettiği 'Cübbeli'ye ilmi bir yanıt vermeyeceğini belirtti.

  

Kamuoyunda ‘Cübbeli Ahmet’ olarak tanınan Ahmet Mahmut Ünlü’nün, Şii/Caferileri hedef alan açıklamalarına, Türkiye’deki Ehlibeyt alimlerinin çatı kuruluşu olan EHLADER’den tepki geldi.
Cübbeli Ahmet, derin devlete çağrıda bulunarak, Şii/Caferi vatandaşlara karşı harekete geçilmesini isteyerek, bu vatandaşların İran ajanı olduğu iddia etti.
Bu sözlere sosyal medyada tepki yağarken, On4 Tv Ana Haber’e konuk olan EHLADER Genel Başkanı Kadir Akaras da Cübbeli Ahmet’in mezhep fitnesini körüklemeyi amaçlayan sözlerini değerlendirdi.
Benzer olayların tarih boyunca yaşandığına dikkat çeken Akaras, Cübbeli Ahmet’e ilmi bir yanıt vermeyeceğini açıkladı. Kadir Akaras, Cübbeli Ahmet olarak tanınan şahsın, herhangi bir ilmi ağırlığı bulunmadığını, sözlerinin de kulaktan dolma, uydurma birtakım iddialar olduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu:
“Ehlibeyt mezhebi ile ilgili söyledikleri zaten bir iftiradan öteye geçmiyor. Ehlibeyt mezhebinin hak bir mezhep olduğunu Kur’an-ı Kerim ve sünnet söylemiştir. Bu zat ilim öğrenmek istiyorsa, kendisine binlerce kaynak sunmaya hazırız.”
Cübbeli Ahmet’in geçmişte, Fethullahçı Terör Örgütü sempatizanı olduğunu da vurgulayan Akaras Hoca, Siyonist İsrail ve İngiltere’nin Türkiye’deki bazı tarikatların kuruluşundan sorumlu olduğunu hatırlattı. EHLADER Genel Başkanı, İsrail, İngiltere ve Amerika ile aynı ağzı kullanan ve bu güçlerin çıkarlarına hizmet edenlere bakılırsa, hangi tarikatları Siyonist İsrail ve İngiltere’nin kurduğunun anlaşılabileceğinin altını çizdi.
“Bu zat tahmin ediyorum ki, cambaza bak politikası uyguluyor. Aslında kendi durumunu, kendi geçmiş kötülüklerini, suçlarını örtbas edebilmek için, başka bir yöne dikkat çekmeye çalışıyor. Bu zat, FETÖ’yü öven bir insandır. Bu zatın düşünceleriyle FETÖ elebaşının düşünceleri arasında hiçbir fark yoktur.”
Cübbeli Ahmet’in sözlerine yanıt vermeyeceğini vurgulayan Kadir Akaras, yalnızca bu sözlerin sebep olabileceği tehlikeleri hatırlatmak istediğini anlattı. Akaras, bir inanç grubuna mensup vatandaşlara yönelik iftira ve hakaret içeren sözlerle ilgili yargının harekete geçmesi gerektiğini de vurguladı. Akaras, Cübbeli Ahmet’in sözlerinin, anayasal bir suç olduğunu da ifade etti.
EHLADER Genel Başkanı Akaras, Cübbeli Ahmet’in Caferi/Şii vatandaşlara karşı derin devleti göreve çağırmasına yönelik de değerlendirmede bulundu. Derin devlet söyleminin tehlikelerine dikkat çekti.
“Gerçekten derin devlet varsa, hukuk yok demektir. Bu sözleri de hukuka aykırıdır. Türkiye’yi bir hukuk devleti olarak değil, bir çete devleti olarak görüyor. Eğer söylediği gibi bir durum varsa, burada yargı var, emniyet güçleri var. Eğer Caferi/Şii toplumunda bir ajan varsa, çıkarsınlar ortaya, biz de lanetleyelim. Yoksa da bu iftiranın cevabı verilsin, cezasını alsın. Bir milleti, bir toplumu bu şekilde ayrıştırmak kimin haddinedir?”
Kadir Akaras, Cübbeli Ahmet’in Diyanet İşleri Başkanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı’na, Türkiye’yi İran’a peşkeş çekme suçlaması yöneltmesine ilişkin de açıklamalarda bulundu. Adı geçen kurumların kendilerini neden savunmadıklarını soran Akaras, Diyanet İşleri Başkanlığı’na çağrıda bulundu.
“Bu kurumlar neden kendilerini savunmuyor? Diyanet İşleri Başkanlığı, bastırmış olduğu Caferi ilmihalinin arkasında değil mi? Hata olarak mı görmektedir? Diyanet, sadece bir mezhebin değil, Türk vatandaşı olan herkesin inancını ve inanç özgürlüğünü garanti altına alacak olan bir kurumdur. Ama bizim haklarımızı savunmadan, kalkıp da camiamızı Diyanet’e bağlamaya kalkması da inandırıcı değil. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bunu savunması gerekiyor. Ben yaptım ve doğru yaptım demesi gerekiyor. Bunun hiçbir tehlikesinin olmadığını söylemesi gerekiyor. Bununla Türkiye İran’a peşkeş çekiliyormuş. Şiiliğin İran’la ne alakası var? Azerbaycan Şii değil mi? Irak, Suriye, Suudi Arabistan’da Şii yok mu? Azerbaycan’a kardeş diyeceksiniz, ondan sonra da kalkıp inancını bu şekilde iftiralarla dolu bir söylemle sorgulayacaksınız. Böyle bir şey asla düşünülemez. Diyanet İşleri Başkanlığı, bu konuda Ehlisünnet camiasını temsilen doğru bir tavrı, milli değerler, ümmet kardeşliği içerisinde ortaya koymalıdır.”
EHLADER Genel Başkanı Kadir Akaras, bir çağrıyı da Türkiye’deki Ehlisünnet vakıf, dernek ve sivil toplum kuruluşlarına yaptı. Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki milletvekillerini de özellikle de camiayı temsil eden milletvekillerini de Cübbeli Ahmet’in iftiralarını kınamaya çağırdı.
“Bu zat, kendisini Ehlisünnet’in sözcüsü olarak lanse etmeye çalışıyor. Bu nedenle Ehlisünnet STK’larının da tepki göstermesi gerekiyor. Milyonlarca Sünni adına konuşma yetkisini kim vermiş bu şahsa? Bu cüreti nereden alıyor? Hukuk devletinde, barışın hakim olması gereken bir yerde, bu kadar fay hattının olduğu bir yerde, bu kin ve nefrete teşvik edici söylemleri hangi cesaretle söyleyebiliyor? Özellikle Meclis’teki Milletvekillerinden ricam şudur ki, bunu açıkça kınasınlar, tepki göstersinler. Bu milletin, bu toplumun oylarıyla seçilmiş, oraya gitmişlerse, Meclis’te bizim toplumumuzun sözcüsü olmaları gerekiyor.”
Siyasi partilerin de Cübbeli Ahmet’in açıklamalarını kınaması gerektiğini vurgulayan Ehlader Genel Başkanı Akaras, “bugün bu iftiraları kınamayanlar, yarın seçim zamanı geldiğinde, Caferi vatandaşların kapısını çalmasınlar” diye konuştu.
Caferi toplumuna yönelik de mesajlar veren EHLADER Genel Başkanı Kadir Akaras, “Caferi toplumu hiçbir zaman radikalize olmadı, olmayacak” ifadelerini kullandı.
“Bizim toplumumuz birlikten, vahdetten yanadır. Mezhepler arası vahdeti önceleyen bir inanca sahiptir. Bu Kur’an’ın bize emridir, Peygamberimizin bize emridir. Biz ne olursa olsun vahdetten yanayız. Bir toplum olarak, birlikte yaşama kültürünü, ahlakını yaşarken, kalkıp da birileri bu güzel ortamı yok etmek istiyorsa, o zat vatana, millete ihanet ediyor demektir. Tıpkı FETÖ gibi bu ülkeyi bölmeye çalışıyor demektir. Geçmişten günümüze kadar Caferi toplumundan bir tane terörist çıkmamıştır. Ama bu zatın tayfasından ihanet edenleri sayacak olursak, ciltlerce kitap yazılması gerekir.”
Caferi vatandaşlara ve toplumun ileri gelenlerine yönelebilecek saldırı tehdidine de dikkat çeken Akaras, “birileri bu sözden cihat emri çıkarıp, şiddet uygularsa bunun hesabını kim verecek” diye sordu. Caferi toplumuna da çağrıda bulunan EHLADER Genel Başkanı Kadir Akaras, “toplumumuz her zamanki sağ duyusunu, vatandaşlık, milli değerler, ümmet kardeşliği içinde hareket edecektir” ifadelerini kullandı.