.
.

Ehlader Araştırma Bölümü

Seyyid Murtaza Alemû’l Hûda, Şii tarihindeki en umutlu ve en maksatlı şahsiyetlerinden biriydi. Onun bilimsel çalışmaları, sosyal hayatı, manevi ve bilimsel kişiliği tüm nesiller için ilham kaynağı olmuştur. Yaşadığı dönemden bu yana bin yıldan fazla zaman geçmiş olmasına rağmen bilimsel meziyetleri, ünü ve dindarlık derecesi yüzyılların perdelerini kaldırmış ve bilgisi tüm çağlarda yankılanmıştır. Kum İlim Havzası Çalışmalar Merkezi Tarih Bölümü Müdürü Hüccetû’l İslam Doktor Emir Ali Hâsenlû ile yapılanröportajda Seyyid Murtaza'nın düşüncelerini ve özelliklerini anlattı.

Seyyid Murtaza Alemû’l Hûda gibi bir karakterin yetiştiği ortamın özellikleri nelerdir?

Seyyid Murtaza 947 yılının Şubat ayında (hk. 355 / Recep) Bağdat'ta dünyaya geldi. Babası Hüseyin Musevî yardımseverliğiyle meşhur birisiydi. Seyyitlerin işlerini yoluna koyar, eşkıyaların önünü keser ve o dönemin en önemli sorumluluklarından biri olan Kâbe ve kutsal topraklara gidecek ziyaretçileri denetler ve sıkıntılarını giderirdi. Seyyid Murtaza’nın annesi de Alevî ve bilgin bir ailedendi. Nitekim Şeyh Mûfid de Ahkamu'n-Nisa kitabını onun onuruna yazmıştı. Seyyid Murtaza ve kardeşi Seyyid Rezî dini ilimler tahsillerini çocuklularından itibaren Şeyh Mûfid'in mektebinden aldılar.

Seyyid Murtaza Alemû’l Hûda kendisi üstat ve âlim olana dek, Şeyh Mûfid'in yanı sıra Şeyh Sâduk, İbn-i Babavieh, Dibacî ve Ebu Muhammed Harun gibi büyük şahsiyetlerden dini ilimler öğrendi.

Ahlaki ve ilim odaklı bir evin eğitim ortamı, özgür düşüncenin ve bilimselliğin her konuda öncelikli olduğu bir çevre; Müslüman Ümmeti için büyük bir hayır kaynağı olan Seyyid Murtaza gibi dindar bir âlimin yetişmesine neden olmuştur.

Seyyid Murtaza’nın en büyük mirası; Şeyh Tusî, Ebu Ali Salar Deylemî, Ebu's-Salah Halebî, Kadı Trablusî, Ebu's-Samsam Maruzî, Şeyh Mûfid-i Sanî, Şeyh Ebu'l-Mualla,  Ahmed b. Kadame gibi birbirinden kıymetli öğrenciler yetiştirmesi olmuştur.

Seyyid Murtaza'nın ilim mektebinin özellikleri nelerdir?

Çalışma alanı, diğer âlimlerin derslerinde pek bulunamayan özelliklere sahipti. Onun derslerinin özelliklerinden biri de; her fikirden insanın onun huzurunda bulunabilmesi ve öğrettiği farklı ilimleri kullanabilmesiydi. Kıtlık ve yoksulluktan muzdarip bir Yahudi'nin üstadın yanına gelip ondan astronomi ilmini öğrenmesini istediği dahi rivayet edilmektedir.

Seyyid Murtaza, onun bu isteğini kabul eder ve kendisine her gün bir miktar para ödenmesini emreder. Yahudi adam bir süre üstadın dersine katılır ve geçimini aldığı o para sayesinde sağlar. Kısa bir süre sonra da Seyyid Murtaza'nın büyüklüğünden ve tavırlarından etkilenerek Müslüman olur.

Onun ders alanının bir diğer özelliği de; her öğrenciye durumuna göre burs vermesiydi. Bir başka özelliği de birçok büyüğün onun derslerine katılmasıydı, hatta bazen hocası Şeyh Mûfid'in dersine katılır, onun değerli ilmi bilgisine saygı duyardı.

Seyyid Murtaza'dan günümüze hangi kültürel hizmetler kalmıştır?

Eğitim ve öğretime ek olarak, Darû’l İlim adında bir kütüphane kurması Seyyid Murtaza'nın diğer kültürel hizmetlerinden birisiydi. O dönemde okumak için Bağdat'a göç eden talebeler maddi sıkıntı içindeydiler ve şehrin kütüphanesi olmadığı için talebelerin sorunları artıyordu. Talebelere yardım etmek isteyen Seyyid, daha sonraları adı Darû’l İlim olan kütüphanesini, akademisyenlere bağışladı. Allame Eminî'ye göre, evini Darû’l İlim yapan ilk kişi oydu.

Seyyid Murtaza'nın bu bağlamda yaptığı bir diğer değerli çalışma ise, kendi köylerinden birini ilim adamlarına ve fakihlere kâğıt temin edilmesi için vakfetmiş olmasıdır. Ayrıca mülk gelirinden öğrencilerin geçim masraflarını da karşılamıştır.

İmam Humeynî ve Allame Eminî gibi şahsiyetler Seyyit Murtaza Alemû’l Hûda'nın bilimsel çalışmalarını benzersiz buluyorlar.  Eserlerindeki hangi özellikler onu övülmeye layık kılıyor?

“Yüce Allah, Seyyid Murtaza'ya büyük bir beceri ve yetenek bahşetmişti. Nitekim o da çabalarının neticesinde kısa bir zamanda güçlü bir kalem ehli, şair, arif, iradeli bir müçtehit, yetenekli bir İslam araştırmacısı oldu. İslam'a ve Müslümanlara iyi bir hizmetkâr oldu.

O, önemli sosyal sorumluluklara sahip olmanın ve öğrenci yetiştirmenin yanı sıra, bir kısmı İran ve Arap ülkelerinde yayınlanan fıkıh, usul, tefsir, Kur’an ilimleri, kelam, hadis ve edebiyat alanında önemli yazıları topluma sunmuştur. Nitekim hala âlimler ve edebiyatçılar bunlardan istifade etmektedirler.

Merhum Allame Eminî el-Gadir'de onun 86 eserinin adını vermiştir. Öte yandan merhum Seyyid Muhsin Emin de onun 89 kitabının adından bahsederek, ondan övgüyle söz etmiştir. Kitaplarından biri de 20 bin beyitlik meşhur divandır. O, ilmi ve içtihadi makamına ilaveten edebiyat ve şiirle de ilgiliydi. Diğer kitabı ise fıkıh, tefsir, hadis, şiir, edebi teknik konularıyla ilgili olan ‘Amalî’dir. Yazılarındaki en önemli olan nokta ise, araştırma yaptığı her alanda çalışmasının semeresini almış olmasıdır. O konuyla ilgili neyin tartışma, araştırma konusu olduğunu açıkça belirtmiştir. Bu nedenle İmam Humeynî (ra) İmamet tartışmasında yazılan "Şafî" kitabı hakkında şunları söylemiştir:

“Seyyid Murtaza Alemû’l Hûda'nın bu alandaki Şafî kitabı en iyi ve en meşhur kitaplarından biridir. "İmamlık hakkında yazılanlar, Seyyid Murtaza'nın Şafî'de araştırdıklarından daha azdır."

Bir diğer nokta da, kitaplarının birçoğunun Nasıriye, Trablus, Musul meseleleri ve benzerleri gibi diğer kitaplarının o günkü toplumun sorunlarıyla ilgili olması ve bir kısmının o günlerin farklı şehirlerindeki insanların sorularına yanıt olmasıdır. Seyyid, tüm bilimsel faaliyetlerine ve öğrenci eğitimine rağmen, farklı kesimlerden insanlarla yakın bir ilişki içerisinde olması ve onların düşünsel ve itikadi mesele ve sorunlarını önemseyen halkın içinden bir âlimdi.

Bilimsel metinlerde neden onun için dinin canlandırıcısı olarak bahsediliyor?

Müslümanlar arasında, Yüce Allah'ın her 100 yılın başında dini teşvik etmek ve hükümlerini yaymak için birilerini seçtiği iyi bilinmektedir. Üstad Muhammed Rıza bu konu hakkında şunları söylüyor:

Belki de bu inancın kanıtı Ebu Davud'un Peygamber Efendimiz’den (saa) naklettiği bir hadistir:

"Allah Teâla, dinini yenilemesi ve yayması için her yüz yılda bir bu toplum için birini seçiyor.”

Değerli âlimlerden ve fakihlerden biri olan Allame Hillî, Seyyid hakkında şöyle yazıyor:

"O, birçok ilim dalında benzersizdi. Âlimlerimiz onun fazileti ve ilminin bolluğu üzerinde hemfikirdirler. O (Şiî) kabilesinin direği ve öğretmenidir."

Seyyid Murtaza kardeşi Seyyid Rezî'nin vefatından sonra ilmi ve kültürel faaliyetleri, sosyal sorumlulukları ve İslam cemaatinin liderliğinin yanı sıra Alevî seyyitlerini gözetme, Hac işleri ve Zulüm Mahkemesi'ne nezaret sorumluluğunu üstlendi.

Seyyid Murtaza takvası sebebiyle Alemû’l Hûda, Şerif Murtaza, Zû’l-Macideyn ve Ebu'l Semanin lakaplarını aldı.

Seyyid Murtaza'nın Kerbela'da bulunan kabir taşı