Ehlader Araştırma Bölümü

Musa Güneş

Urve bin Zübeyir, uzun bir rivayette Ebu Derda'dan şöyle nakleder:


... Bir gece Medine yakınlarındaki Ben-i Neccar hurmalığına gittim. Orada dostlarından ayrılmış, hurma ağaçlarının arkasına saklanmış, ibadetle meşgul olan birini gördüm. Hüzün ve dert dolu, yanıklı bir sesle şöyle diyordu:

Allah'ım! Nice helak edici günahlar gördün; ama nimetinle sabrettin, cezalandırmak için acele etmedin. Nice kötülüklere şahit oldun; ama kereminle onları açıp rezil etmedin. Allah'ım! Eğer ömrüm sana karşı günah işlemekle geçtiyse ve amel defterim günahlarla dolduysa senin affından başka ümidim kalmamış, senin rızandan başka da bir arzum yok.”

Sesin geldiği yere doğru gittim, İmam Ali (a.s) olduğunu anladım. Ağacın arkasına saklandım. Bir süre sonra namaza kalktığını gördüm. Hz. Ali birçok rekât namaz kıldı, namazı bitince ağlayarak şöyle dua ediyordu:

“Allah'ım! Affını ve rahmetini düşününce günahlar bana kolay geliyor. Ardından korkunç azabını hatırlıyorum, günahlarım bana ağır geliyor. Benim unuttuğum, ama senin kaydettiğin günahları amel defterimde okuyunca ne yapacağım? Emrin üzere melekler yakalar, esir alırlar. Öyle bir esir ki aşireti onu kurtaramaz, kabilesi feryadına yetişemez, bütün mahşer ehli ona acır. Ah ciğerleri-yürekleri pişiren ateşten! Ah, beynin derisini yüzen ateşten! Ah, insanı adeta yutan alevlerden!..”

Uzun süre ağladı ve ondan sonra artık bir ses duymadım. Uyuduğunu zannettim. Namaza kaldırmak istedim; ne kadar çağırdıysam da uyanmadı. Bedeni kuru bir ağaç gibi hareketsizdi. Öldüğünü zannedip, “İnna lillahi ve inna ileyhi raciun” dedim. Sonra evine doğru koşup gördüklerimi eşi Fatıma'ya (s.a) anlattım. Bana şöyle dedi:


“Ey Ebu Derda! O, genelde Allah korkusundan böyle baygınlık geçirir.”



İşte İmam Ali'yi İmam Ali yapan, onun Allah'a ibadeti ve teslimiyetiydi...

- - - - - - -

(Biharu’l-Envar, c.41, s.11; Macmuatu Verram, c.2, s.156-157)