.
.

Ehlader Araştırma Bölümü

.

بسم الله الرحمن الرحيم

قُلْ هَلْ يَسْتَوِى الَّذِينَ يَعْلَمُونَ وَالَّذِينَ لاَيَعْلَمُونَ

Allah’u Teâla’nın yarattığı en kıymetli varlık hiç şüphesiz insandır. Âdemoğlunun bu değerini koruyabilmesi ve devam ettirebilmesi ancak ilim ve bilgi ile mümkündür. İyiliğe de kötülüğe de eğilimli olan insan, ilim sayesinde kötülüklerden uzak kalıp, iyiliğe yönelecektir. Allah’ın razı olacağı bir hayat yaşayacaktır.


Her şeyi en iyi bilen, alîm ve hakîm olan Yüce Rab insana ilmi farz kılmış, ilimle meşgul olmayı ibadet saymıştır. Toplumu rahata kavuşturacak, huzura eriştirecek her türlü imkân ilimle elde edilebilmektedir. Teknolojik gelişmeler, ilmi çalışmaların meyvesidir. Bütün yenilikler, ilmi gayretler sonunda elde edilmektedir. İlim ve ilim sahiplerinin İslam dininde önemli bir yeri vardır. Nitekim Cenab-ı Hak “De ki; Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?”[1] buyururken ilimle meşgul olanların üstünlüğünü dile getirmiştir. Sevgili peygamberimiz de bir sahabenin şahsında bizlere öğüt vererek: “Ya öğreten, ya öğrenen, ya dinleyen veya ilmi seven ol. Fakat beşincisi olma; helak olursun” derken ilmin ve ilimle meşgul olmanın önemini ifade etmiştir.


İslam dini ayrım yapmaksızın bütün ilimlerin öğrenilmesini istemektedir. Kur’an insanoğluna yer, gök ve yaratılış inceliklerinden bahseder ve bu konularda kafa yormasını ister. Atalar bu konuda İslam’ın aydınlığında yol almış, birçok müspet ilmin kurucuları veya öncüleri olmuşlardır. Hal böyle iken ne yazık ki insan ilim tahsilinde ve okuma konusunda yeterli gayreti göstermiyor, zaman ayırmıyor.

Dünya hayatını güzelleştirecek bilgileri öğrenmek için verilen çabayı, dini bilgileri öğrenmek için göstermiyor. Hâlbuki Müslüman’ın öğreneceği ilk şey Kur’an ve dini bilgiler olması gerekir. Makamı, mevkii, cinsiyeti ne olursa olsun, hangi sahanın uzmanı olursa olsun İslam dininin temel bilgi kaynağını ve temel dini bilgilerini mutlaka öğrenmelidir.

 
İlk emri ‘Oku!’[2] olan İslam dini, ilim öğrenme konusunda kadın ve erkeği ayırt etmeksizin ikisine de aynı sorumluluğu yüklemiştir. Eğitimin ilk aşamasını ve belki de en önemli temel yapısını kadın gerçekleştirmektedir. Erkek eğitildiği zaman bir kişi, kadın eğitildiği zaman bir aile, bir toplum eğitilmiş olur. Bu yönüyle kadınlar, insanlık tarihinin mimarları ve aile yuvasının da ilk öğretmenleridir.

İnsanlığın ihtiyaç duyduğu nesilleri yetiştirecek olan kadının ilim öğrenmesi daha da büyük önem arz etmektedir. Sevgili Peygamberimizin “İlim öğrenmek kadın-erkek her Müslümana farzdır.” sözleri de bu konuya ışık tutmaktadır.

 
Çocuklar Allah’ın emanetleridir. Onların iyi bir eğitim almaları yanında mutlaka bir meslek sahibi de olmaları için özel çaba sarf edilmelidir.

Çocukların istikballerini kazanma noktasında onlara destek olunurken dini eğitimlerini de almalarına, İslami ahlak ve terbiye ile yetişmelerine yardımcı olmak da çocuklara karşı en önemli görevlerden birisidir. Nitekim bir hadis-i şeriflerinde Sevgili Peygamberimiz (saa); “Bir babanın evladına bırakacağı en güzel miras, vereceği güzel ahlak ve terbiyedir.” buyurarak çocukların hem maddi hem de manevi mutluluğunu sağlamaya dikkat çekmiştir.

Konuyu bir hadis-i şerif meali ile bitirmek yerinde olacaktır:

“Dünyayı isteyen ilme sarılsın, ahireti isteyen ilme sarılsın; hem dünyayı hem ahireti isteyen ilme sarılsın.”

[1] Zümer/9

[2] Alak/1