.
.

Ehlader Araştırma Bölümü

Kur'an ve hadis açısından çalışmak, hem maddî hem de manevî yönden yüce bir değerdir. Merhum Feyz, şöyle der:

"Kur'an-ı Kerim insanlara minnet makamında ve büyük bir nimeti hatırlatma babında buyurur ki:

وَجَعَلْنَا النَّهَارَ مَعَاشًا

"Biz gündüzü sizler için bir geçim/-çalışma vesilesi kıldık."[1]

Üç yerde ise iş ve çaba "ilâhî bir fazilet" olarak yâd edilir. Örneğin:

فَاِذَا قُضِيَتِ الصَّلٰوةُ فَانْتَشِرُوا فِى الْاَرْضِ وَابْتَغُوا مِنْ فَضْلِ اللّٰهِ

"Sonra da namaz kılındı mı yeryüzünde dağılın da Allah’ın fazlından nasip arayın."[2]

Demek ki iş ve telaş Kur’an’ın bakış açısında yüce bir nimet ve ilâhî bir fazilettir.[3]

Ayrıca hadislerde de becerikli ve çalışkan bir mümin ‘Allah’ın sevgili kulu’ diye anılır. Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyurur:

"Allah, iman ehli olup da meslek sahibi olan kullarını sever."[4]

İmam Sâdık (a.s) ise şöyle buyurur:

"Ailesinin geçimi için çabalayan bir insan, Allah yolunda savaşan bir mücahit gibidir."[5]

Başka bir rivayet ise şu şekildedir:

Bir adam İmam Bâkır’ı (a.s) Medine’nin çevresinde bir arazide, yakıcı sıcak bir günde ve ter kan içerisinde çalışırken görünce İmam’a nasihat amacıyla yanına yaklaştı, selam verdi ve: "Eğer sen bu vaziyetteyken ölüm gelip çatarsa ne yaparsın!" dedi. İmam Bâkır (a.s) şöyle buyurdu: "Eğer bu vaziyetteyken ölümüm gelip çatarsa, Allah’a itaat esnasında ölmüş olurum!"[6]

Demek ki dinî öncüler açısından meslek sahibi bir işçi Allah’ın mahbubu ve çalışmak Allah’a itaat sayılmaktadır.

Aynı şekilde Allah Resulü (s.a.a), bütün peygamberler ve Masum İmamlar (a.s) bedensel olarak çalışırlardı; kazmayla yer kazar, çiftçilik yapar, ağaç diker ve kuyu inşa ederlerdi. Bir adam şöyle anlatır:

İmam Kâzım’ı (a.s) tarlasında çalışırken gördüm. Bütün bedeni ter içerisindeydi. Ona dedim ki: "Sizi, bu vaziyette mi görmeliydim?" Şöyle buyurdu: "Evet! Zira öyleleri çalışır ve iş yaparlardı ki hem ben hem de babamdan daha üstündürler!" Dedim ki: "Onlar kimlerdir?" Şöyle buyurdu: "Allah Resulü (s.a.a) Emiru’l-Muminin (a.s) ve diğer bütün hidayet imamları! Zira bedensel olarak çalışmak, peygamberler, resuller ve sâlihlerin bir sünnetidir."[7]

Fazl b. Kurre şöyle rivayet eder:

İmam Sâdık’ın (a.s) yanına vardım. O, bir duvarı onarmakla meşguldü. Dedim ki: "İzin verin, ben hizmetçilerimle birlikte bu işi yapayım!" İmam şöyle buyurdu: "Hayır! Ben, Allah’ın beni, bu vaziyette görmesini istiyorum!"[8]

[1] Nebe: 11.Bkz. Tefsir-i Sâfi, c. 5, s.274.

[2] Cuma: 10.Konuyla ilgili diğer ayetler: Müzemmil: 20 ve Bakara: 198.

[3] El-Meheccetu’l-Beyda, c. 3,s. 139.

[4] A.g.e., s.140.

[5] A.g.e.,s.143.

[6] A.g.e.,s.142.

[7] A.g.e.,s. 147.

[8] A.g.e.