.
.
Ehlader Araştırma Bölümü
Her millet kendi beka ve başarısı için birlik ve bir araya gelmeyi sağlayan bir etkene ihtiyaç duyar. Şüphesiz Peygamber’in (s.a.a) Ehl-i Beytinin takipçileri arasında en küçük bir zahmet ve masrafla milyonları bir eksen etrafında toplayabilen birliğin en önemli etkeni şehitlerin efendisinin ve onun vefakâr yarenlerinin matem merasimidir. İnsanları despotluk ve sömürgecilik pençesinden kurtarabilecek olan bu etkendir. Tarih boyunca Kerbela şehitlerine matem tutma hareketi, küçük ve büyük devrim ve kıyamların altyapısını oluşturmuştur. Yezidîler karşısındaki Tevvabîn kıyamı ve Kerbela canilerinin çoğunu cezalandıran ve Emevî ordusuna büyük bir yenilgi tattıran Muhtar’ın kıyamı bunun örnekleridir.
Genel olarak bazı görüş sahiplerinin söylediği üzere dünyadaki birçok devrim Kerbela destanını yazanların kıyamından esinlenmiştir. Bunun açık bir örneği Hint yarı kıtasının İngiliz sömürgeciliğinden kurtulmasıdır. Bu devrimin önderi Gandi şöyle demektedir: “Ben Hint halkı için yeni bir şey getirmedim ve sadece Kerbela kahramanlarının hayatlarının tarihi hakkında yaptığım araştırma ve incelemelerden elde ettiğim armağanı Hint halkına takdim ettim. Eğer Hint halkını kurtarmak istiyorsak, Hüseyin bin Ali’nin (a.s) kat ettiği yolu kat etmeliyiz.”[1]
Diğer bir örnek de dünyayı titreten İmam Humeynî’nin (r.a) önderliğindeki azametli İslam devriminin meydana gelmesinde Kerbela ve Aşura’nın büyük rolüdür. Son örneği de ağzına kadar silahlı Siyonist İsrail karşısında Hüseyin’in (a.s) mektebine bağlı Lübnan Hizbullah’ının direnişidir. Onlar Hizbullah’ın güç, iman ve fedakârlığı karşısında sersemleyip şaşkına döndüler ve fiyaskoyla yenilgiye uğradılar. Eba Abdullah Hüseyin (a.s) ve onun gerçek takipçilerinin sevenleri ve onun bakışına muhatap olmamız dileğiyle.
[1] Muhammed Muhammedi İştihardi, Nigah-i be Zindegiyi İmam Hüseyin (a.s), s. 109.