Ehlader Araştırma Bölümü

İmam Muhammed Bakır (a.s) hakkında şöyle rivayet edilmiştir:

Basra şehrinde iken biri kalkıp şöyle dedi: Ey müminlerin efendisi kardeşlik konusunda bizi aydınlatır mısın? Bunun üzerine İmam Muhammed Bakır (a.s) şöyle buyurdular: Kardeşler iki türdür; güvenilir kardeşler ve iyi günün dostları. Güvenilir kardeşler insanın kolu kanadı gibidir; ailenin bir ferdi ve kişi için birer sermayedirler. Birisiyle bu seviyede bir arkadaşlığın varsa kendini ve malını ondan sakınma. Ona dost olana dost, düşman olana düşman ol. Onun sırlarını ve kusurlarını gizli tut, iyiliklerini ise açığa çıkar ve şunu bil ki bu tür bir arkadaş kibrit-i ahmer’den[1]daha az bulunur. İyi günün dostlarına gelince; onlarla birlikte iken günün hoş geçiyorsa onlarla olan bu ilişkini bitirme, ancak bunun ötesini de onlardan bekleme ve sana gösterdikleri güler yüz veya tatlı dili sen de onlardan esirgeme.

İmam Cafer-i Sadık (a.s), Hz. Ali’nin şöyle buyurduğunu nakleder:

Fazilet sahibi olmasa da akıl sahibi olan birisiyle birlikte olmaktan korkma. Zira faziletlerinden yararlanamasan da aklından yararlanabilirsin. Ancak onun kötü özelliklerinden sakınmalısın. Fazilet sahibi biriyle arkadaşlık etmekten çekinme. Zira aklından yararlanamasan da kendi aklını kullanarak onun faziletlerinden yararlanabilirsin. Elinden geldiği kadar akıl ve faziletten yoksun insanlardan uzak dur.

İmam Cafer-i Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur:

Köklü (telâd) insanlarla arkadaşlık et ve konuşan (ama amel etmeyen), sözünde durmayan ve emniyet telkin etmeyenden uzak dur. En çok güvendiğin insanlar konusunda bile ihtiyatlı ol. Zira insanlar, nimetlerin düşmanıdırlar.

İmam Cafer-i Sadık (a.s) diğer bir hadiste şöyle buyurmuştur: Arkadaşlık ilişkisi ancak arkadaşlık özelliklerini taşıyan kişilerle kurulmalıdır. Dolayısıyla bu özelliklerin tamamını veya bir bölümünü taşıyan kişilerle arkadaşlık yap, bu özelliklerden yoksun insanları ise arkadaş edinme. Birinci özellik, arkadaşının sana karşı ve senin gıyabında aynı olmasıdır. İkinci özellik, senin güzelliklerini kendi güzelliği, senin kötü yönlerini de kendi kötü yönleri gibi görmesidir. Üçüncü özellik, sana gelen bir mal veya makamla sana olan davranış şeklinin değişmemesidir. Dördüncü özellik, sana yapabileceği bir güzelliği senden esirgememesidir. Beşinci ve aynı zamanda bu dört özelliği içinde barındıran özellik, seni sıkıntılarda yalnız bırakmamasıdır.

Misbâhu’ş-Şerîa kitabında İmam Cafer-i Sadık’ın (a.s) şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: Üç şey, her zaman az bulunur; Allah yolunda insanla arkadaşlık edecek olan dost, Allah’a giden yolda insanın yanında yer alacak olan salih kadın ve Allah yolundan ayrılmayan salih evlat. Bunlardan yalnızca birisini elde edebilen kişi dünya ve ahiret mutluluğuna varmıştır ve dünyadan alınabilecek en büyük payı almıştır. Dünyevi bir emel için, korktuğu için veya yemek içmek için sana gelen insanları arkadaş görmekten sakın. Dünyanın en karanlık yerlerinde bir ömür boyunca arayacak olsan bile arayıp arkadaşlık etmek için takvalı insanlar bulmalısın. Kuşkusuz Yüce Allah, peygamberlerden sonra onlardan daha değerli bir varlık yaratmamıştır ve hiç kimseye onlarla birlikte olmaktan daha büyük bir nimet vermemiştir. Yüce Allah şöyle buyurmuştur:

O gün, Allah’a karşı gelmekten sakınanlar dışında, dost olanlar (bile) birbirlerine düşman kesilirler.[2]

[1]     “Kibrit-i ahmer” belki de fizik ilminin bulunmasına sebep olan maddedir. Bakır veya kurşuna temas ederse anında onu altına çevirdiğine inanılan maddedir. Bu terimin hadislerde yer alması, söz konusu şeyin çok az bulunduğuna ve çok kıymetli olduğuna işarettir.

[2]     Zuhruf, 67.