.
.

Ehlader Araştırma Bölümü

İmam Humeynî o yıllarda (İslam Devrimi öncesi) bilge bir üstat ve ermiş bir ruh terbiyecisi gibi Kum İlim Havzasında talebeler yetiştiriyordu. Elbette ben o günleri ve onun ahlaki derslerini idrak edemedim ama öğrencilerinden duyduğum kadarıyla haftanın bir günü olan bu derslerin etkisi Havzaya çok şeyler katmış ve onun temellerini oldukça sağlamlaştırmıştır.

Allah rahmet etsin Üstat Mutahhari şöyle derdi:

"İmam'ın verdiği derslere girdiğimizde onun etkisi en az bir hafta sürer ve kendimizde tarifi olmayan bir dinginlik bulurduk. Ahlak derslerine Perşembe günü katılırdık. Bize öyle şeyler anlatır ve yaşatırdı ki, diğer alışılmış üstatların durumundan çok farklıydı. Klasiğin dışına çıkar, bizi bizden alırdı. Kuru kuruya bir ahlak dersi değil de, dolu dolu ve yaşayarak bir dersi geçirirdik. Ahlak derslerini irfan ile bezer ve insanı zirveye ulaştırırdı. İnanın insan, İmam'ın o dersine girdiğinde kendisini farklı bir âlemde bulurdu."

Üstat Mutahhari sözlerine şöyle devam ederdi:

"Derse katıldığımız hafta, ayaklarımız yerden kesilir ve göğe doğru yükseldiğimizi hissederdik. Denilenlere harfiyen uyardık. Ancak eğer bir aksaklık olur da sonraki dersimiz ertelenir veya geçe kalırsa, işte o zaman uyuşturucu bağımlısı olan birisinin esrar ve eroine ulaşamaması gibi bir hale bürünürdük. Ertelenen bir dersin bizim üzerimizde olumsuz etkileri çok büyük olurdu."[1]

Bazıları Kendilerinden Geçerdi

İmam'ın derslerinin çekiciliği, içerisinde mutlaka ahlaki bir takım öğütler olması nedeniyleydi. Bunu ya derse başlamadan önce, ya da bazı nedenlerden ötürü ara verilmesi icap eden derslerin sonunda yapardı. Bazen bu öğütler öylesine yumuşak, öylesine yürek okşayan öğütler olurdu ki; bazı talebeler kendilerinden geçerdi. İmam'ın insanlar üzerinde olağanüstü bir etkisi vardı. Ahlak konularını anlatmaya başladığı zaman öğrencilerin birçoğu başlarını öne eğer ve ağlamaya başlarlardı.[2]

Bir Hafta

İmam Humeyni, ahlak derslerini Cuma günleri ikindi vaktinde Feyziyye Medresesinde yaklaşık üç yüz-dört yüz kişilik bir talebe grubuna verirdi. Ben de elimden geldiğince bu derslere katılmaya özen gösterirdim. Derslere katılanların hemen hemen hepsi belli bir seviyeye ulaşmış âlim ve talebelerden oluşurdu. İmam'ın verdiği ahlak dersine katıldığım her gün öyle bir enerji alır ve stresimizi atardık ki hiç abartmıyorum bu bir hafta sürerdi. Onun ilham veren konuşma ve öğütleri biz talebeler üzerinde oldukça tesirliydi.[3]

[1]Rafsancani, Haşimi, Ayetullah Ali Ekber, İttilaat Gazetesi, 04.05.1983

[2]Ayetullah Abbas Ali Amid Zencani, Sergüzeştha-i Vije ez Zendegi-i İmam Humeyni, C.5, S.136

[3]Ayetullah Abdulkerim Musevi Erdebili, Pa be Pa-i Aftab, C.4, S.24