.
.

Ehlader Araştırma Bölümü

“ Allah’a ve ahiret gününe inanan bir toplumun -babaları, oğulları, kardeşleri yahut akrabaları da olsa- Allah’a ve Resulüne düşman olanlarla dostluk ettiğini göremezsin. İşte onların kalbine Allah, iman yazmış ve katından bir ruh ile onları desteklemiştir. Onları içlerinden ırmaklar akan cennetlere sokacak, orada ebedî kalacaklardır. Allah onlardan razı olmuş, onlar da Allah’tan hoşnut olmuşlardır. İşte onlar, Allah’ın tarafında olanlardır. İyi bilin ki, kurtuluşa erecekler de sadece Allah’ın tarafında olanlardır.”

Mücadele, 22

Allah’ın dostlarıyla dost, düşmanlarıyla düşman olmanın önemini vurgulamak için Mücadele suresinde defalarca tevella ve teberra meselesi konu edilmiştir. İmam Rıza (a.s) şöyle buyurmuştur: “Dinin kemali, bizim velayetimizi kabul etmek ve düşmanlarımızdan uzak olmaktır.”

İmam Cafer Sadık’a (a.s) şöyle denildi: “Filan şahıs size karşı muhabbeti olsa da düşmanlarınızdan uzaklaşma hususunda zayıflık göstermektedir.” İmam Cafer Sadık (a.s) buyurdular: “Yalan söylüyor! Kim bize muhabbet iddiasında bulunuyorsa, düşmanlarımızdan uzaklaşır.”[1]

İmam Cafer Sadık (a.s) şöyle buyurur:

“Allah Teâlâ, Peygamberine şöyle vahiy etti: Müminlere de ki: ‘Benim düşmanlarım gibi giyinmeyin, düşmanlarım gibi yemek yemeyin, hayat tarzınız düşmanlarımınki gibi olmasın. Çünkü bu durumda düşmanlarıma benzeyen bu kullarım da düşmanlarımdan sayılırlar. Acaba din sevgi ve nefretten başka birşey midir ki?”[2]

[1] - Biharu’l Envar, c.27, s.58

[2] - Biharu’l Envar, c.65, s.63