.
.

Ehlader Araştırma Bölümü

“Nefsinin arzusunu ilâh edinen, Allah’ın; bildiği için saptırdığı ve kulağını ve kalbini mühürlediği, gözüne de perde çektiği kimseyi gördün mü? Şimdi onu Allah’tan başka kim doğru yola eriştirebilir? Hâlâ düşünüp ibret almayacak mısınız?”

Casiye/23

Heveslere uymak, insanın algılama yetisini elinden alır. Ne hakikati görebilecek gözü, ne hakkı duyacak kulağı ve ne de doğruyu idrak edecek kalbi vardır artık.

Heveslere tabi olmanın nedeni maddiyata yönelmektir. Kur’an’ın bir başka ayetinde şöyle buyrulur: “…Fakat o, dünyaya meyletti ve hevesine uydu.”[1]

Fitnenin ve isyanın esasını teşkil eder: “Hevesler, fitnelerin bineğidir.”[2] “Fitnenin kaynağı, heveslere tabi olmaktır.”[3]

Adaletli olmaya engeldir: “…Heveslerinize uyup adaletten sapmayın…”[4]

– Allah’ın yolundan çıkmaya sebeptir. Heva ve hevesine uyma, yoksa seni Allah’ın yolundan saptırır.”[5]

– İnsanın helak olmasına nedendir. “Kendi heva ve hevesine uyan kimse seni, ona iman etmekten alıkoymasın; sonra helak olursun.”[6]

Ve bahsi geçen ayette heveslerin, kulağa ve kalbe mühür vurulmasına neden olduğunu okuyoruz: “…Allah’ın; bildiği için saptırdığı ve kulağını ve kalbini mühürlediği…”

[1] - A’raf, 176

[2] - Ğureru’l Hikem

[3] - Usul’u Kâfi, c.1, s.54

[4] - Nisa, 135

[5] - Sa’d, 26

[6] - Taha, 16