.
.

Ehlader Araştırma Bölümü

Kendisine iman ettiğimiz ve her gün huzurunda durduğumuz Yüce Rabbimiz; kâinatı ve tüm var­lık­la­rı ya­ra­tan, ko­ru­yan ve yö­ne­tendir.

O, her ­şe­ye gü­cü ye­ten, her ­şe­yi bi­len, işi­ten, gö­ren, di­le­yen ve di­le­di­ği­ni ya­pan­dır. Her şey O’nun iradesi altındadır. Hiç­bir şey O’na ben­ze­mez. Eşi, den­gi ve ben­ze­ri yok­tur. Övül­me­ye, ita­at ve iba­det edil­me­ye lâyık en yü­ce var­lık Al­la­h Teâlâ’dır.

Allah’a iman aslında insanın fıtratında var olan bir duygudur. Kur’an-ı Ke­rim’de, insanın Al­lah’a yö­ne­li­şi şöy­le tas­vir edi­lir:

“İn­sa­na bir za­rar do­kun­du­ğu za­man yan üs­tü ya­ta­rak ve­ya otu­ra­rak ya­hut ayak­ta bi­ze yal­va­rır. Fa­kat biz onun sı­kın­tı­sı­nı gi­der­di­ği­miz za­man, san­ki ken­di­ne do­ku­nan bir za­rar­dan do­la­yı bi­ze hiç yal­var­ma­mış gi­bi, es­ki yo­lu­na dö­ner gi­der.”[1]

İnsanın bu dünyada sahip olabileceği en büyük nimet, iman nimetidir. Yüce Rabbimiz, imansız olarak ölmüş bir insanın durumunu şu ayet-i kerimede haber vermiştir:

“Kıyamet Günü’nde cehennem azabından kurtulmak için yeryüzü dolusu altını olsa bunu fidye olarak vermek isteyeceğini ancak bunun ondan asla kabul edilmeyeceğini”[2]

İnsanın Ahirette sonsuz saadete; cennete kavuşması ya da ebedi olarak azaba uğraması, kişinin Allah’a iman edip etmemesine bağlıdır.

Cenab-ı Hakk’ın Kur’an-ı Kerim’deki: “Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım.”[3] buyruğu, kulluk bilincine sahip olmanın gereği ve insanın bu dünyaya geliş amacını en özlü bir biçimde ifade etmektedir.

Buna göre insanın üzerine düşen vazife, Allah’a iman ederek kulluk görevlerini yerine getirmesidir. İnsanoğlu bunu yaptığı takdirde, hutbemin başında okumuş olduğum ayet-i kerimedeki müjdeye nail olacaktır.

Yüce Allah’ın müjdesi şöyledir:

“Allah'a iman edip O'na sımsıkı sarılanlara gelince, Allah onları kendinden bir rahmet ve lütuf (deryası) içine daldıracak ve onları kendine doğru (giden) bir yola götürecektir.”[4]

Sözün özü; Allah’a İman, özgürlük ve hürriyet demektir.

Allah’a İman, Allah’ın üstünde bir güç ve kuvvet tanımamak, kula kul olmamak demektir.

Yaradan’a iman, insana insanlık şerefini, onur ve haysiyetini kazandıran, insanı insan yapan en büyük değerdir.

Her şey O’na inanmakla değer kazanır. Bir şeyin anlam ve değer bulması O’na inanmaya, O’nu tanımaya bağlıdır. Hangi dilden, hangi ırktan, hangi dinden olursa olsun yardıma muhtaç, zulüm altında olan insanların yardımına koşan ve sömürülmesine izin vermeyen duygu, Allah’a imandır.

“Rabbiniz Allah’tır. O’ndan başka ilah yoktur. O, her şeyin yaratıcısıdır. Öyle ise O’na kulluk edin. Güvenilip dayanılacak tek varlık O’dur.”[5]

[1] Yunus/12

[2] Âl-i İmrân/91

[3] Zâriyât/56

[4] Nisâ/175

[5] En’am/102