.
.
Ehlader Araştırma Bölümü
Üstad Muhsin Kıraati
وَمَنْ اَضَلُّ مِمَّنْ يَدْعُوا مِنْ دُونِ اللّٰهِ مَنْ لَا يَسْتَجٖيبُ لَهُ اِلٰى يَوْمِ الْقِيٰمَةِ وَهُمْ عَنْ دُعَائِهِمْ غَافِلُونَ وَاِذَا حُشِرَ النَّاسُ كَانُوا لَهُمْ اَعْدَاءً وَكَانُوا بِعِبَادَتِهِمْ كَافِرٖينَ
“Kim, Allah’ı bırakıp da, kıyamet gününe kadar kendisine cevap veremeyecek şeylere tapandan daha sapıktır? Oysa onlar, bunların tapınmalarından habersizdirler. İnsanlar (kıyamet günü) toplandığında, o taptıkları kendilerine düşman oluverir, onların ibadetlerini de inkâr ederler.”
Ahkaf / 5 – 6
* * *
〉 Hayatta Allah’a ve başka güçlere bağlanmanın sonuçları farklıdır
A – Allah’ın bağlanmanın insan hayatındaki izleri
1 – İnsanın yaratıcısıdır. “Allah, insanı yarattı.” [1]
2 – İnsanın Rabbi âlemlerin de Rabbidir. “Hamd, Âlemlerin Rabbi Allah’a mahsustur.” [2]
3 – İnsanı çok sevmektedir. “…Doğrusu Allah insanlara şefkat gösterir, merhamet eder.” [3]
4 – İnsanın duasını işitir. “…Şüphesiz sen duayı hakkıyla işitensin” [4]
5 – İnsanın feryat ve haykırışlarına cevap verir. “Yoksa darda kalana, kendisine yakardığı zaman karşılık veren…” [5]
6 – İnsanı en güzel yollara hidayet eder. “Ama bizim uğrumuzda üstün gayret gösterenleri, elbette bize varan yollara eriştireceğiz…” [6]
7 – İnsanı himaye eder ve velayetinde tutar. “…O, bütün salihlere velilik eder.” [7]
8 – İnsanı rüşd ve kemale erdirir. “O (Kur’an), doğru yola iletiyor, biz de ona iman ettik…” [8]
9 – İnsana sükûnet ve huzur bağışlar. “Bilesiniz ki, kalpler ancak Allah’ı anmakla huzur bulur.” [9]
10 – İnsana öğretir. “O, kalemle yazmayı öğretendir, insana bilmediğini öğretendir.” [10]
11 – İnsanın nimetlerini arttırır, genişlik verir. “Rabbiniz: ‘Şükrederseniz ant olsun ki, size
karşılığını artıracağım…” [11]
12 – Hastalarına şifa verir: “Hastalandığımda da O bana şifa verir.” [12]
13 – İnsanın gelecekteki umududur: “O, hesap gününde, hatalarımı bağışlayacağını umduğumdur.” [13]
* * *
B – Diğerlerinin etkisi
1 – Yaratma kudretine sahip değillerdir. “Sizlerin Allah’ı bırakıp taptıklarınız bir araya gelseler, bir sinek bile yaratamayacaklardır…” [14]
2 – İnsanın istek ve hacetlerinden habersizdirler: “Çünkü, yalvardıkları şeyler yalvarışlarından habersizdirler.” [15]
3 – İnsanın dualarını işitmezler: “Eğer onları çağırsanız, çağrınızı duymazlar…” [16]
4 – İnsanların ihtiyaçlarını karşılayabilecek kudretleri yoktur: “Allah’ı bırakıp da, kıyamet gününe kadar cevap veremeyecek şeylere yalvarandan daha sapık kimdir?” [17]
5 – İnsanın düşmanlarıdırlar. “…O taptıkları kendilerine düşman oluverir…” [18]
6 – Hadiseler karşısında yetersizdirler: “…Sizin bir sıkıntınızı gidermeye ve onu değiştirmeye güçleri yetmez.” [19]
7 – Ne fayda verebilirler, ne de bir gelecek bir zararı önleyebilirler: “…Hâlbuki onlar, Allah’ın izni olmadıkça o sihirle hiç kimseye zarar veremezlerdi. (Onlar böyle yaparak) kendilerine zarar veren, fayda getirmeyen şeyleri öğreniyorlardı…” [20]
Hz. Yusuf’un (a.s) da buyurduğu gibi konu şu ayetle en güzel şekilde özetleniyor:
“Ey zindan arkadaşlarım! Ayrı ayrı ilâhlar mı daha iyidir, yoksa mutlak hâkimiyet sahibi olan tek Allah mı?” [21]
- - - - - - - - - - - - -
[1] Rahman, 3
[2] Hamd (Fatiha), 2
[3] Bakara, 143
[4] Al’i İmran, 38
[5] Neml, 62
[6] Ankebut, 69
[7] A’raf, 196
[8] Cin, 2
[9] Ra’d, 28
[10] Alak, 4 – 5
[11] İbrahim, 7
[12] Şuara, 80
[13] Şuara, 82
[14] Hac, 73
[15] Ahkaf, 5
[16] Fatır, 14
[17] Ahkaf, 5
[18] Ahkaf, 6
[19] İsra, 56
[20] Bakara, 102
[21] Yusuf, 39