.
.
Ehlader Araştırma Bölümü
Abdülmelik bin Mervan (Emevîlerin beşinci halifesi) zalim Benî Ümeyye hanedanının tağutlarındandı ve birkaç yıl “Müslümanların Emiri” unvanıyla hilafetini sürdürdü.
Tarihte şöyle nakledilmiştir:
Rûm Kayseri (o dönemin süper gücü olan Roma İmparatoru) Abdülmelik’e şu anlamda bir mektup yazdı:
“Baban (Mervan) Medine’den kaçarken bindiği deve yenildi (veya ben o deveyi yedim) ve şimdi yüz bin, yüz bin, yüz bin kişilik orduyu senin üzerine (seni bastırmak için) gönderiyorum.”
(Kayser’in maksadı şuydu: “Artık baban gibi kaçabileceğin bir deve yok, kesinlikle yakalanacak ve yenileceksin.”)
Abdülmelik bu mektubu aldıktan sonra, kan dökücü valisi Haccâc bin Yusuf es-Sekafî’ye bir mektup yazdı ve ondan, İmam Seccad’a (aleyhisselâm) gidip Roma Kayseri’nin bu mektubuna nasıl cevap verilmesi gerektiğini —öyle ki onu korkutsun— sormasını istedi.
Haccâc mektubu aldıktan sonra durumu İmam Seccad’a arz etti.
İmam buyurdu:
“Abdülmelik’e şöyle yaz:
Allah’ın bir Levh-i Mahfuz’u vardır; O, her gün üç yüz defa ona bakar. Hiçbir an yoktur ki Allah o anda birilerini öldürmesin, birilerini diriltmesin, birilerini zelil kılmasın, birilerini aziz etmesin ve dilediğini yapmasın. Ben de umuyorum ki Allah o anlardan birinde senin şerrini bizden uzak kılsın.”
Haccâc bu cevabı Abdülmelik’e yazdı, Abdülmelik de Haccâc’ın mektubunu aldıktan sonra bu ifadeleri Roma Kayseri’nin tehdit dolu mektubuna cevap olarak gönderdi.
Mektup Kayser’e ulaştığında ve o mektubu okuduğunda (dehşete kapıldı) ve şöyle dedi:
ما خرج هذا إلا من كلام النبوة
“Bu söz, ancak nübüvvet (peygamberlik) sözüdür!”
Şunu da belirtmek gerekir ki peygamberler ve imamlar, “önemli ile daha önemli olanı” gözetme (ehemmiyet ve mühimmiyet) kanunu gereğince, bazen daha büyük bir kötülüğü (افسد) önlemek için daha küçük bir kötülüğe (فاسد) yol gösterebilirler.
- - - - - - - - - - -