.
.
Ehlader Araştırma Bölümü
Cinsel İstek
Şunu bil ki cinsel istek zapt edilmediği ve itidal haddine döndürülmediği durumda, insanı helak edebilen başlıca etkenlerden biri olacaktır.
Cinsel istek, iki yönlü bir istektir; İfrat yönü, yani insanın aklını alt edip kişiyi kadınlardan daha çok haz almaya sürüklemesi ve ahiret yolundan alıkoyması yönüdür. Bu durumda, kişi, inancını ayaklarının altına alıp cinsel yasaklara bulaşabilir veya hayvani bir hayatı benimseyip aklını tamamıyla şehvetine kaptırabilir. Böyle olduğunda ise akıl sadece şehvetin doyumuna hizmet edecektir. Oysa Yüce Allah aklı, şehvete hizmet edip onun elinin altında olması için değil kendine itaat edilsin diye yaratmıştır.
Bu hastalık, himmetten yoksun kalplerin hastalığıdır. Bu sebeple Şeytan’ın kadına şöyle dediği nakledilmiştir: Sen benim ordumun yarısı, şaşmayan okum, sırrımın ortağı ve dileklerimi yerine getiren kişisin.
Dolayısıyla şeytanın ordusunun yarısını cinsel istekler diğer yarısını ise gazap oluşturduğunu söyleyebiliriz. En büyük cinsel istek ise kadınlara duyulan cinsel istektir ve bu konuda çok dikkatli davranıp işin başından önlem alınmalıdır. Yani bakış ve düşünce kontrolü yapılmalıdır. Aksi halde cinsel istekler insanda sağlam bir yer edindikten sonra kontrol edilmesi çok zor olacaktır. Bu gerçeğe işaretle şöyle denilmiştir: Erkeğin cinsel aleti uyandığında aklının üçte ikisi gider. Yüce Allah şöyle buyurmuştur:
"(Resulüm!) Mümin erkeklere, gözlerini (harama) dikmemelerini, ırzlarını da korumalarını söyle. Çünkü bu, kendileri için daha temiz bir davranıştır. Şüphesiz Allah, onların yapmakta olduklarından haberdardır."[1]
Hz. Peygamber (s.a.a) şöyle buyurmuştur:
"(Kirli) bakış, şeytanın zehirli oklarından bir oktur. Allah’tan sakınıp da ondan korunana Yüce Allah tatlılığını kalbinde hissedeceği bir iman verir."
Hz. Peygamber (s.a.a) şöyle buyurmuştur:
"Dünya malı ve kadın tuzağından korunun. İsrailoğullarının ilk imtihanı kadındı."
Bu isteğin tefrit yönü ise aşırı bir şekilde cinsellikten uzak durmak veya cinsel yakınlıkta bulunamamak şeklinde ortaya çıkmaktadır ve yanlış bir davranış tarzıdır.
Doğru seçenek ise bu isteği itidal halinde tutmak ve akıl ve inanç kontrolünde olmasını sağlamaktır. Bu istek ifrat yönüne meylettiği vakit aç kalmak suretiyle, oruç tutarak veya evlilik yaparak önü alınmalıdır.
Hz. Peygamber (s.a.a) şöyle buyurmuştur:
"Ey gençler, evlenin. Evlenemeyenler oruç tutsun; oruç tutmak, cinsel isteği azaltır."
Cinsel isteğin yaratılış hikmeti ise bunca sıkıntı yaratmasına rağmen insan neslinin devamı için gerekli olması ve ayrıca ahiret hazlarının bu hazza benzetilerek insan için anlaşılır olmasını sağlamaktır. Kuşkusuz cinsel haz, sürekli olacak olsaydı cismani hazların en güçlüsü olabilirdi. Aynen yanık acısının en büyük cismani acı olması gibi. Şüphe yok ki teşvik etmek ve korkutmak insanı saadetine iletir.
---------
[1] Nur, 30.