.
.
Ehlader Araştırma Bölümü
Şehriyar'ın "Ali Ey Hûmâ-yi Rahmet" şiiri, Hz. Ali'ye (a.s) duyulan derin sevgi ve hayranlığı dile getiren, Fars edebiyatının en güzel örneklerinden birisi olarak kabul görür. Merhum Muhammed Hüseyin Şehriyar, bu şiirinde Hz. Ali'nin üstün vasıflarını, adaletini, merhametini ve insanlığa olan rehberliğini etkileyici bir üslupla anlatır.
*
علي اي هماي رحمت تو چه آيتي خدا را
که به ماسوا فکندي همه سايهي هما را
دل اگر خداشناسي همه در رخ علي بين
به علي شناختم به خدا قسم خدا را
* *
Ali ey Hûmâ-yi rahmet, tu çe ayet-i Hûdâ ra
Ki be mâsivâfkendi hem-i saye-yi Hûmâ ra
Dil eger Hûdâşinasî hem-i der roh-i Ali bin
Be Ali şinâhtem be Hûdâ kasam Hûdâ ra
* * *
Ey rahmet Hûmâsı/kuşu Ali,
Sen ne yüce bir ayetsin Allah için,
Ki bütün âleme Hûmâ’nın gölgesini düşürdün.
Eğer gönlün Allah'ı tanımak isterse,
Her şeyi Ali'nin yüzünde gör;
Yemin olsun ki, ben Allah'ı Ali sayesinde tanıdım!
* * *
Şimdi, şiirin bazı önemli bölümlerini ve anlamlarını inceleyelim:
"Ali ey Hûma-yi Rahmet": Bu dize, "Ey rahmet kuşu Ali" anlamına gelir. Hûma kuşu, efsanelerde şans, bereket ve mutluluk getirdiğine inanılan bir kuştur. Şehriyar, Hz. Ali'yi (a.s) rahmet ve bereket kaynağı olarak görür.
"Nişin ber âstâne-yi dergehet": Bu dize, "Senin kapının eşiğine oturan" anlamına gelir. Şair, Hz. Ali'nin kapısının, insanların sığınabileceği bir yer olduğunu ifade eder.
"Be kûy-e tû rû konem, ey rûh-e ibadet": Bu dize, "Ey ibadetin ruhu, sana yönelirim" anlamına gelir. Şair, İmam Ali'yi ibadetin özü ve anlamı olarak görür.
"Ze aşk-e tû serşâr del-i Şehriyâr": Bu dize, "Şehriyar'ın kalbi senin aşkınla dolu" anlamına gelir. Şair, Hz. Ali'ye duyduğu aşkı ve bağlılığı dile getirir.
Şiirin genelinde, İmam Ali'nin ilmi, cesareti, adaleti ve merhameti vurgulanır. Şehriyar, Hz. Ali'yi sadece bir imam olarak değil, aynı zamanda bir insanlık timsali olarak görür. Şiir, İmam Ali'ye duyulan derin sevgi ve saygının yanı sıra, onun öğretilerinden ilham alma çağrısı da içerir.
* * *
Bir Rüya ile Başlayan Şiir
Anlatılara göre, Şehriyar bir gece rüyasında Hz. Ali'yi görür. İmam Ali (a.s) ona bir şiir ilham eder ve bu şiiri Ayetullah Maraşî Necefî'ye okumasını söyler. Şehriyar uykudan uyandığında şiiri hatırlar ve hemen Ayetullah Maraşî Necefî'nin yanına gider.
Şehriyar, Ayetullah Maraşî Necefî'ye rüyasını anlatır ve Hz. Ali'nin (a.s) kendisine ilham ettiği şiiri okur. Merhum Ayetullah Maraşî Necefî, şiiri dinledikten sonra çok duygulanır ve Şehriyar'a şöyle der: "Bu şiir, Hz. Ali'nin lütfu ve keremidir. Bu şiiri yaz ve insanlara ulaştır."
Bu olay, Şehriyar'ın Hz. Ali'ye (a.s.) olan bağlılığını ve Ayetullah Maraşî Necefî'nin de Hz. Ali'ye duyduğu saygıyı gösteren önemli bir anekdottur. Şehriyar, bu rüya üzerine "Ali Ey Hûmâ-yi Rahmet" şiirini yazmış ve bu şiir, Hz. Ali'ye (a.s) duyulan sevginin en güzel ifadelerinden biri haline gelmiştir.
Bu rivayet, Şehriyar'ın şiirinin manevi bir kaynaktan beslendiğini ve Hz. Ali'nin (a.s.) ilhamıyla yazıldığını göstermektedir. Aynı zamanda, Ayetullah Maraşî Necefî'nin de bu şiire verdiği değer, onun Hz. Ali'ye olan derin sevgisini ve saygısını ortaya koymaktadır.
Öte yandan Şehriyar'ın gördüğü rüya oldukça etkileyici ve sembolik bir içeriğe sahip. Rivayetlere göre, Şehriyar rüyasında kendini Necef'te, Hz. Ali'nin (a.s.) türbesinde bulur. Türbenin içi nurla doludur ve Hz. Ali (a.s.) bir taht üzerinde oturmaktadır. İmam Ali, Şehriyar'a yaklaşır ve ona şöyle der: "Ey Şehriyar, sana bir şiir ilham edeceğim. Bu şiiri yaz ve insanlara ulaştır. Bu şiir, benim sevgimi ve adaletimi anlatacak."
Hz. Ali daha sonra Şehriyar'a"Ali Ey Hûmâ-yi Rahmet" şiirinin ilk mısralarını okur. Şehriyar, bu mısraları ezberler ve rüyasında Hz. Ali ile konuşmaya devam eder. İmam Ali (a.s), Şehriyar'a şiirin geri kalanını da ilham edeceğini söyler ve ona bu şiiri Ayetullah Maraşî Necefî'ye okumasını emreder.
* * *
Ayetullah Maraşî Necefî ile Karşılaşma:
Şehriyar, uykudan uyandığında rüyanın etkisiyle sarsılır. Rüyasında duyduğu mısraları hatırlar ve hemen Ayetullah Maraşî Necefî'nin Kum'daki evine gitmeye karar verir. Şehriyar, Ayetullah Maraşî Necefî'nin evine vardığında, onu ziyaretçilerle dolu bir odada bulur. Şehriyar, sırasını bekler ve Ayetullah Maraşî Necefî ile yalnız kalmayı başarır.
Şehriyar, Ayetullah Maraşî Necefî'ye rüyasını tüm detaylarıyla anlatır. Hz. Ali'yi (a.s) nasıl gördüğünü, Hz. Ali'nin kendisine nasıl şiir ilham ettiğini ve bu şiiri ona okumasını nasıl emrettiğini aktarır. Şehriyar, daha sonra Hz. Ali'nin (a.s.) kendisine ilham ettiği "Ali Ey Hûmâ-yi Rahmet" şiirinin ilk mısralarını okur.
Ayetullah Maraşî Necefî, Şehriyar'ı dikkatle dinler ve şiiri duyduğunda gözleri yaşlarla dolar. Şehriyar'a şöyle der: "Bu rüya, Hz. Ali'nin bir lütfudur. Bu şiir, Hz. Ali'nin sevgisini ve adaletini anlatacak. Bu şiiri tamamla ve insanlara ulaştır." Ayetullah Maraşî Necefî, Şehriyar'ı tebrik eder ve ona dua eder.
* * *
Olayın Önemi:
Bu rüya ve karşılaşma, Şehriyar'ın "Ali ey Hûma-yi Rahmet" şiirinin yazılmasında önemli bir rol oynamıştır. Şehriyar, bu rüya sayesinde Hz. Ali'nin manevi rehberliğini hissetmiş ve şiirini daha büyük bir aşk ve coşkuyla yazmıştır. Ayetullah Maraşî Necefî'nin de bu rüyaya ve şiire verdiği değer, olayın önemini daha da artırmıştır.
Bu olay, aynı zamanda Hz. Ali'ye (a.s.) duyulan sevginin ve saygının ne kadar derin olduğunu göstermektedir. Şehriyar ve Ayetullah Maraşî Necefî gibi iki önemli şahsiyetin Hz. Ali'ye (a.s.) olan bağlılığı, onların hayatlarına ve eserlerine yansımış ve gelecek nesillere ilham kaynağı olmuştur.
* * *
Rüyanın Farklı Bir Gözden İzlenimi
Ayetullah Maraşî Necefî olayı şöyle nakleder:
Şehriyar şiirini bitirince ben uykudan uyandım. O güne değin Şehriyar'ı hiç görmediğim için ertesi gün Şehriyar'ın kim olduğunu araştırdım. Şehriyar için Tebrizli bir şairdir dediler. “Benden taraf onu Kum'a davet edin, gelsin!” dedim. Birkaç gün sonra Şehriyar geldi. Bir baktım rüyamda Hz. Emirü’l Müminin'in huzurunda gördüğüm adamın ta kendisi çıkageldi. Ona şu "Rahmet Hûmâsı" şiirini ne zaman söyledin? diye sordum. Şehriyar hayretler içinde, siz nereden benim böyle bir şiir yazdığımı biliyorsunuz? dedi. Zira ben bu şiiri ne birine verdim, ne de onun hakkında biriyle konuşmuşum!
Merhum Ayetullah Maraşlı Necefî Şehriyar'a şöyle dedi:
Birkaç gece önce ben uykuda Kûfe Camii’nde olduğumu gördüm ve Hz. Emirü’l Müminin de oraya teşrif etmişlerdi. Hz. Ali Ehl-i Beyt şairlerini çağırdı. İlkönce Arap şairleri geldiler. Daha sonra, söyleyin İranlı şairler gelsinler diye buyurdular. Onlar da geldiler. Sonra, Bizim Şehriyar'ımız nerede? Şehriyar'ı çağırın şeklinde buyurdular. Derken sen geldin ve sana, şiirini oku diye buyurdu. Sen ise ilk beytini hatırladığım o şiiri okudun. Söz buraya varınca Şehriyar derinden etkileniyor ve şöyle diyor:
Falan gece bu şiiri kaleme aldım ve daha önce anlattığım gibi bu şiiri yazmak konusunda kimseyi haberdar etmedim. Ayetullah Maraşî Necefî diyor, Şehriyar şiiri yazdığı tarih ve saati söyleyince anladım ki Şehriyar o şiirin son mısrasını tam bitirdiği anda ben o rüyayı görmüşüm!
Ayetullah Maraşî Necefî birkaç kere bu olayı anlattıktan sonra şöyle buyurdular:
Kesinlikle şehriyar bu şiiri söylediği sırada ona ilham edilmiştir de böyle yüce anlamlı bir şiiri dizebilmiştir. Gerçi kendisi de yüce Peygamberimizin soyundandır. Ne mutlu Şehriyar'a ki ceddinin teveccüh ve inayeti ona şamil olmuştur. Evet, bu yüce zatlar, kerem ailesidirler ve bizim hepimiz onların inayetleri sayesinde bulunmaktayız.
* * *
Şehriyar (Seyyid Muhammed Hüseyin Behçet Tebrizî):
Hayatı: Şehriyar, 1906 yılında Tebriz'de doğmuş ve 1988 yılında Tahran'da vefat etmiştir. İran'ın en önemli şairlerinden biri olarak kabul edilir. Farsça ve Türkçe şiirler yazmıştır. Şiirlerinde genellikle aşk, vatan sevgisi, din ve ahlak gibi konuları işlemiştir.
Edebi Kişiliği: Şehriyar, duygusal ve lirik bir üsluba sahiptir. Şiirlerinde halk diline yakın bir anlatım kullanmıştır. "Heyder Babaya Selam" adlı Türkçe şiiri, Azerbaycan Türkleri arasında büyük bir üne sahiptir.
Hz. Ali'ye (a.s) Sevgisi: Şehriyar, Şii bir Müslüman olarak Hz. Ali'ye (a.s.) derin bir sevgi beslemiştir. "Ali Ey Huma-yi Rahmet" şiiri, bu sevginin en güzel örneklerinden biridir. Şiirlerinde Hz. Ali'nin adaletini, merhametini ve insanlığa olan rehberliğini sık sık vurgulamıştır.
* * *
Ayetullah Seyyid Şehabeddin Maraşî Necefî:
Hayatı: Ayetullah Maraşî Necefî, 1897 yılında Necef'te doğmuş ve 1990 yılında Kum'da vefat etmiştir. Şii dünyasının önde gelen âlimlerinden ve taklit mercilerinden biriydi.
İlmi Kişiliği: Ayetullah Maraşî Necefî, fıkıh, hadis, tefsir, tarih ve edebiyat gibi çeşitli alanlarda derin bilgiye sahipti. Kum'da büyük bir kütüphane kurmuş ve birçok öğrenci yetiştirmiştir.
Hz. Ali'ye (a.s.) Sevgisi: Ayetullah Maraşî Necefî, Hz. Ali'ye (a.s) büyük bir sevgi ve saygı duymuştur. İmam Ali'nin türbesini ziyaret etmeyi ve onun hakkında yazılan eserleri okumayı çok severdi. Ayrıca, Hz. Ali'nin hayatını ve öğretilerini anlatan birçok kitap ve makale yazmıştır.
* * *
İlişkileri:
Şehriyar ve Ayetullah Maraşî Necefî, aynı dönemde yaşamış ve birbirlerini mezkûr rüya vesilesi ile tanımışlardır. Her ikisi de Hz. Ali'ye derin bir sevgi ve mahabbat beslemiş ve bu sevgiyi farklı şekillerde ifade etmişlerdir. Şehriyar, şiirleriyle Hz. Ali'nin faziletlerini anlatırken, Ayetullah Maraşî Necefî ilmi çalışmalarıyla onun hayatını ve öğretilerini açıklamıştır.