Kur'an | Ehlibeyt

Ehl-i Beyt'in Adalet Anlayışı

Ehl-i Beyt inancında adalet, Allah'ın sıfatlarından biridir ve Ehl-i Beyt öğretilerinde büyük bir öneme sahiptir. Adalet, sadece bir kavram olarak değil, aynı zamanda hayatın her alanında uygulanması gereken bir ilke olarak kabul görür.

.
.

Ehlader Araştırma Bölümü

Ehl-i Beyt’in Adalet Anlayışı

Allah'ın Adaleti: Şia inancına göre, Allah mutlak adildir ve kullarına asla zulmetmez. Kur'an-ı Kerim'de birçok ayette Allah'ın adaleti vurgulanır. Ehl-i Beyt de Allah'ın adaletini her zaman ön planda tutmuş ve insanları bu ilkeye uygun davranmaya teşvik etmiştir.

Toplumsal Adalet: Ehl-i Beyt, toplumsal adaletin sağlanmasına büyük önem vermiştir. Hz. Ali, halifeliği döneminde adaleti tesis etmek için büyük çaba göstermiş ve haksızlığa karşı her zaman mücadele etmiştir. Aslında bir nevi İmam Ali’nin Malik-i Eşter’i vali olarak Mısır’a ataması ve ona “Bil ki ey Malik!” diye başlayan, öğütlerle dolu mektubu incelendiğinde; adalet konusunun ne denli önemli ve hassas olduğu anlaşılmakta. Öte yandan Ehl-i Beyt, zenginlerin fakirlere yardım etmesini, yöneticilerin adil olmasını ve tüm insanların eşit haklara sahip olmasını savunmuştur.

Bireysel Adalet: Ehl-i Beyt, bireylerin de adil olmasını ve başkalarına karşı dürüst davranmasını öğütlemiştir. İnsanların birbirlerine karşı saygılı olması, haklarını gözetmesi ve kimseye zarar vermemesi gerektiğini vurgulamışlardır.

* * *

Adaletin Önemi:

Ehl-i Beyt’e (as) göre adalet, toplumun huzur ve refahı için vazgeçilmez bir unsurdur. Adaletin olmadığı bir toplumda zulüm, haksızlık ve eşitsizlikler baş gösterir. Bu durum ise toplumun çöküşüne neden olabilir. Bu nedenle, adaletin her alanda tesis edilmesi ve korunması büyük önem taşır.

* * *

Hadisler Işığında Adalet Kavramı

Hz. Ali (a.s.): "Adalet, her şeyi yerli yerine koymaktır."[1]

Hz. Ali (a.s.): "Adalet, yöneticinin süsüdür."[2]

Hz. Ali (a.s.): "Adalet, imanın en üstün derecesidir."[3]

Hz. Ali (a.s.): "Adalet, mülkün temelidir."[4]

Hz. Ali (a.s.): "Adalet, halkın yöneticilere olan sevgisini artırır."[5]

Hz. Ali (a.s.): "Zulüm, bir toplumu helak eder."[6]

İmam Cafer-i Sadık (a.s.): "Adalet, baldan daha tatlıdır."[7]

İmam Musa Kazım (a.s.): "Adalet, her türlü iyiliğin başıdır."[8]

İmam Rıza (a.s.): "Allah, adaletle hükmedenleri sever."[9]

Bu hadisler, Ehl-i Beyt’in adalete verdiği önemi açıkça göstermektedir. Adalet, sadece yöneticiler için değil, tüm insanlar için önemli bir ilkedir. Herkesin adil olması, toplumun huzur ve refahı için gereklidir.

* * *

Peki, Adalet Nedir?

Şia inancına göre, adalet, Allah'ın sıfat-ı sübhaniyesindendir ve Allah'ın kullarına asla zulmetmeyeceği, her şeyi hakkaniyet ve kusursuzca yapacağı anlamına gelir. Bu, Ehl-i Beyt mektebinin temel inançlarından biridir.

* * *

Detaylarıyla Ehl-i Beyt'in Adalet Anlayışı:

Zulümden Münezzeh Olmak: Allah, hiçbir şekilde zulmetmez. Zulüm, bir şeyi olması gereken yerden başka bir yere koymak demektir. Allah ise her şeyi en mükemmel şekilde yaratır ve yönetir.

Hakkaniyet ve Eşitlik: Allah, kullarına karşı adaletlidir. Herkese hak ettiği karşılığı verir. İyilik yapanı ödüllendirir, kötülük yapanı cezalandırır. Ancak, Allah'ın rahmeti gazabından büyüktür.

İmtihan ve Sorumluluk: Allah, insanları imtihan eder ve onlara sorumluluk yükler. Bu imtihanlar, insanların olgunlaşması ve Allah'a yakınlaşması için bir fırsattır. Allah, kimseye gücünün yetmeyeceği bir yük yüklemez.

Hidayet ve Dalalet: Allah, insanlara bir şekilde hidayet yolunu gösterir. Bu denklem her karakterde farklı işler. Ancak, insanların kendi iradeleriyle bu yolu seçmeleri gerekir. Allah, kimseyi zorla hidayete erdirmez. Dalalet ise, insanın kendi tercihiyle hidayet yolundan sapmasıdır.

Kur'an ve Ehl-i Beyt'in Adalet Anlayışına Dair Bazı Örnekler:

Kur'an-ı Kerim'de birçok ayette Allah'ın adaletinden bahsedilir. Örneğin, Nisa Suresi'nin 40. ayetinde şöyle buyrulur:

"Şüphesiz Allah, zerre kadar bile zulmetmez. (Aksine) eğer (o zerre) iyi bir iş olursa, onu kat kat artırır ve kendi katından da büyük bir mükâfat verir."

İmam Ali (as) şöyle buyurmuştur: "Adalet, her şeyi yerli yerine koymaktır."

Seyyid-i Şüheda İmam Hüseyin (as) ise konu hakkında şöyle buyurmuştur:

"Allah'ın adaleti, zalimlerin zulmünden daha şiddetlidir."

* * *

Sonuç:

Ehl-i Beyt'in (as) adalet anlayışı, Allah'ın mutlak adalet sahibi olduğunu, kullarına asla zulmetmeyeceğini ve her şeyi hakkaniyetle yapacağını vurgular. Bu inanç, Şia Müslümanları için büyük bir teselli ve umut kaynağıdır. Çünkü onlar, Allah'ın adaletine güvenerek, dünyadaki zorluklara ve sıkıntılara karşı sabırla mücadele ederler.

- - - - - - - - - - - -


[1] (Nehcü'l-Belağa, Hikmet 437)

[2] (Gurerü'l-Hikem ve Dürerü'l-Kelim, Hadis 104)

[3] (a.g.e., Hadis 105)

[4] (a.g.e., Hadis 106)

[5] (a.g.e., Hadis 107)

[6] (a.g.e., Hadis 5704)

[7] (Biharü'l-Envar, Cilt 75, Sayfa 307)

[8] (a.g.e., Cilt 78, Sayfa 327)

[9] (a.g.e., Cilt 78, Sayfa 356)