Fıkıh | Ahkam

Borcu Ödemenin Önemi

“Kim başkasının hakkını gücü yettiği halde ödemez, ertelerse ertelediği her gün için üşşarların günahını almış olacaktır.”

.
.

Ehlader Araştırma Bölümü

Birçok hadislere göre borçlu şahıs devamlı olarak borcunu ödeme düşüncesinde olmalıdır; gücü yettiğinde de onu ertelemekten kaçınmalı ve ödemelidir. Bazı hadislerin nakledilmesi bizi her türlü açıklamadan müstağni kılmaktadır:

Resulullah (s.a.a.) şöyle buyuruyor:

Gücü yeten borçlunun borcunu ertelemesi zulümdür.”[1]

İmam Sadık (a.s.) şöyle buyuruyor:

“Kim birinden ödememe niyeti ile borç alırsa mütecaviz hırsız gibidir.”[2]

Allah Resulü (s.a.a.) şöyle buyuruyor:

“Kim başkasının hakkını gücü yettiği halde ödemez, ertelerse ertelediği her gün için üşşarların günahını almış olacaktır.”[3]

Üşşar: insanlara zulmederek %10 haraç alan zorbalardır.

Ebu Semame şöyle diyor: İmam Cevad’a (a.s.) şöyle dedim: Ben Mekke veya Medine’de kalmak istiyorum, ama borcum var. İmam şöyle buyurdu:

“Geriye dön ve bu konuda vasin olan şahsa vasiyet et ve Rabbine borçsuz olarak ulşamaya çalış; şüphesiz mümin hıyanet etmez.”[4]

Ali b. Ribat diyor ki: İmam Sadık’tan (a.s.) şöyle buyurduğunu duydum:

“Borçlu olan şahıs borcunu ödemeyi kastederse Allah tarafından iki koruyucu memur borcunu ödeyinceye kadar ona yardım ederler. Eğer borcu ödemede pasif davranırsa borcu ödemede memur kılınan iki melek de ona yardım etmede pasif davranırlar.”[5]

Allah Resulü (s.a.a.) şöyle buyuruyor:

“Hangi alacaklı borçlunun yanından razı bir şekilde çıkarsa yeryüzünde hareket eden her şey ve denizdeki balıklar borçlu şahsa dua eder ve ödemeye gücü olan bir borçlu alacaklıdan gazaplı bir şekilde ayrılırsa Allah haksız yere hapsettiği her gün ve gece için ona bir zulüm günahı yazar.”[6]

Bazı hadislere göre borcu ödememenin önemi çok olduğu için Allah yolunda şehid olmak bile borcu ortadan kaldırmaz.

İmam Bâkır (a.s.) şöyle buyuruyor:

“Şehidin kanının ilk damlası borç dışında bütün günahları için keffaretidir, borcun keffareti de onu ödemektir.”

Başka hadislerde de baba ve annenin borcunu ödemek onların hakkında yapılan en büyük iyilik olarak belirtilmiştir.İmam Bâkır (a.s.) şöyle buyuruyor:

“Bazı kullar anne ve babaları hayattayken onların hakkında iyilik ederler ancak öldükten sonra onların borçlarını ödemez ve onlar için bağışlanma talebinde bulunmazlar. Bunun için de Allah onu anne ve babayı inciten evlat olarak hesaplar. Bazı kullar ise anne ve baba hayattayken onlara iyilik etmez. Fakat ölümlerinden sonra borçlarını ödemekte ve onlar için bağışlanmayı talep etmektedir. Bunun için de Allah onu iyi evlatlardan karar verir.”[7]

Yukarıdaki hadise göre borcunu ödemeye gücü olan şahıs onu bekletmemeli ve ödemeli, gereksiz yere ertelememelidir. Eğer böyle yaparsa zulme ve hıyanete mürtekip olmuştur.

Bu sebepten dolayı eğer alacaklı talebini isterse ve namazın vakti de geniş olursa bu durumda namaz kılmak sakıncalıdır, önce borcu ödemelidir.

Deynî ödemenin zamanı geldiğinde borçlu her ne şekilde olursa olsun borcunu ödemelidir. Eğer malı olmazsa şanına uygun bir işte çalışıp ödemelidir ve yaşantısında zaruri şeylerin dışında herhangi bir malı olursa onu satmalı ve borcunu vermelidir. Borçlu bu meseleden dolayı zaruri olan şeylerini de satabilir. Ancak alacaklı bu iş için onu zorlayamaz ve ona süre tanımalıdır. Bu konu fıkıh kitaplarında geniş bir şekilde işlenmiştir.

- - - - - - - -


[1] Vesailu’ş-Şia, c.13, s.90, h. 3, Camiu Ahadisi’ş-Şia, c.18, s.299, h.3.

[2] Vesailu’ş-Şia, c.13, s.86, h.5, Camiu Ahadisi’ş-Şia, c.18, s. 298, h.9.

[3] Vesailu’ş-Şia, c.13, s.89, h. 2, Camiu Ahadisi’ş-Şia, c.18, s.299, h. 2.

[4] Vesailu’ş-Şia, c.13, s. 83, h. 2, Camiu Ahadisi’ş-Şia, c.18, s.294, h. 4.

[5] Vesailu’ş-Şia, c.13, s. 86, h. 3, Camiu Ahadisi’ş-Şia, c.18, s. 297, h.1.

[6] Camiu Ahadisi’ş-Şia, c.18, s.300, h.8.

[7] Camiu Ahadisi’ş-Şia, c.18, s. 344, h.1.