Üçüncü Dünya Savaşı

.
.

7 Ekim'in Küresel Etkisi; Üçüncü Dünya Savaşı

7 Ekimden sonra ilk defa dünyada bütün ırk ve milletlerden, bütün din ve inançlardan insanların gözyaşı döktüğü, malını, canını, özgürlüğünü feda ettiği bir dava ortaya çıktı.

İnsanlık tarihinde böyle bir dava hiç olmamıştı.

Çin'in ücra köylerine, Sibirya'nın buzullarındaki yerleşimlerine, bütün dünya başkentlerine, şehirlerine, kasabalarına, köylerine... kadar konuşulan, yürekleri sızlatan, gözleri yaşartan, sineleri öfkeyle dolduran bir dava.

İçinde tek bir Müslüman mahalle bile bulunmayan ülkelerde stadyumlar, caddeler Filistin bayraklarıyla dolu, yüzlere çefye sarılı...

İyi de ne olacak bundan? Biz ölelim herkes ağlasın, bundan ne çıkar diyebilirsiniz?

Bu hesap öyle değil kardeşlerim.

Direniş erleri, bir köşede sindirilip, Arap liderlerin normalleşme çamurunun altında gömülüp, sessizce Gazze denilen mahpusta çürümektense bütün varlığını çığlığa, haykırışa, kana ve ateşe çevirmeyi tercih ettiler.

Unutmayın Siyonizm bütün yerküreyi ilgilendiren bir olgudur. Bir asırdan çoktur bütün dünyayı Yahudi ırkının mazlumiyetine ve İşğail diye bir ülkenin gerekliliğine inandırmak için canla başla çabaladılar. Her ülkede lobileri, satın aldıkları kadroları var, medya organları, sermaye grupları... hepsi ellerinde.

Mantıkları şu: Dünyada on milyon Yahudi varken sekiz milyar insan var. Fakat bunca insan iki yüz kadar ülkenin hâkimiyetinde yaşıyor. Bu 200 ülkenin her birinde ortalama etkin olan 100 kişi olsa toplamda bizi ilgilendiren 20 bin kişi mevcut. Demek ki biz onlardan çoğuz. Onlar yirmi bin biz ise 10 milyon.

Biz sahip olduğumuz uçsuz bucaksız sermaye ile o 20 bin insanı satın alıyoruz sonra da onlara ödediğimizin yüzlerce katını onlar sayesinde sömürdüğümüz ülkelerden geri çekiyoruz. Çark büyüyerek dönüyor.

Sevgili canlar bu korkunç düzen şu anda hala işliyor ve bu düzenin altına en büyük dinamiti 7 Ekim koymuştur.

Şu anda en büyük üssü olan ABD dâhil bütün dünya bu düzeni sorguluyor.

7 Ekim'den sonra özellikle Müslüman dünyada maskelilerin maskesini yüzünde tutması imkânsız hale geldi. Halklarına çalıştığı sanılanların aslında kime çalıştığı ayan beyan ortaya çıktı. Çünkü ilk defa böyle lafla ve sloganla geçiştiremeyecekleri ciddi bir yol ayrımında kaldılar ve kendilerini başa getirenlerden yana olmak zorunda kaldılar.

Halklar içten içe fokur fokur kaynıyor. İnsanlar ekran başında hüngür hüngür ağlıyor, yediğinden tat alamıyor... Milyonlarca insan şu anda böyle.

Amerikalı, Avrupalı, Afrikalı, Çinli, Japonyalı... bu coğrafyanın çilesine yabancı kim varsa artık işin tam olarak içindeler; gözlerinden sel gibi yaş akıyor, kendi devletiyle polisiyle çatışıyor...

Siyonizmi bütün insanlık bir araya gelmeden zaten dize getiremez. Şimdi tam olarak o yönde çok güçlü bir akış var. İnsanlar o canilerden birini görsem yüzüne tükürsem de içim serinlese derdinde. Bulan da fırsatı kaçırmıyor.

Özellikle Suriye fitnesinden sonra ortaya çıkan mezhepçi nefret de 7 Ekim sonrasında renk kaybetti. Kimin kime çalıştığı, kimin mezhepçi kimin ümmetçi olduğu ayan beyan görüldü.

Vesselam büyük gündü. Hepimizi; seni, beni, onu, öbürünü... bir sınava soktu ve enteresandır hepimizin ama hepimizin ayarını ortaya koyuyor bu süreç. Bir koladan vazgeçmeyen sözde dindarın da, dinle imanla işi yok gibi görünüyorken şu anda Sumud Filosu’nda canını hiç sayanın da kalitesi ortaya saçıldı.

Rabbim hakkın hamisidir. Yüce yaratıcımız bir avuç Siyonistin dünyaya hâkimiyetine razı olmadı ve Gazze'li garibanlar sayesinde darmadağın ediyor.

Hep denirdi ya üçüncü dünya savaşı olur mu olmaz mı diye? O savaş Gazze’den ateşlendi ve şu an içindeyiz; bir tarafı bütün dünya halkları diğer tarafı küresel Siyonizm. İlk kurtarılan bölge de Gazze’nin kendisi.

Büyük çileleriyle birlikte büyük zafer yakındır inşaallah!

Yanılmayalım; keşke öyle olsaydı, keşke böyle olsaydıları boş verin. Bu dava bütün dünyayı ilgilendiren en kutsal davadır; Gazze’yi de ABD’deki ezilenleri de özgürleştirecek olan davadır. Yumruğunuzu sıkın ve bu aydınlık karanlık savaşında ışıktan, iyilikten, haktan yana nasibinizi almaya bakın!

Yolun şehitlerinin göz sende bende… Durma çalış, büyük küçük bir şeyler yap!

Hakk kabul eylesin!