Hz. Mûsâ (a.s) - 4

Bismillâhirrahmânirrahîm

Yahûdîlik’de Dua ve İbadet

Tevrât’ta dua için genel bir kavram ve belli bir sıra mevcut olmamakla beraber, altmışaltı cümle doğrudan veya dolaylı olarak dua ile ilgilidir.

Yahûdîler ayakları bitiştirmek, diz çökmek, baş eğmek, elleri göğe açmak ve Kudüs’e yönelmek suretiyle dua ederler. [1] Duaların muhtevası genelde umuma şâmildir. Yahûdîlik’te ibadet, ferdî olarak evde veya cemaat hâlinde sinagog’da [2] yapılır. Sinagog’da ibadet eden bir Yahûdî sadece kendisi için değil, aynı zamanda toplumun refahı için dua eder. Sinagog’da topluca yapılan dua, orada Tevrât’ın cemaatle okunup anlaşılmasının zorunlu olduğu anlayışını da beraberinde getirmiştir. Böylece Tevrât’ın sinagog’da topluca okunması, Yahûdî ibadetinin ayrılmaz bir parçası olarak telâkki edilmeye başlanmıştır. [3] Pek çok Yahûdî Sabbat günü, ayrıca bayramlarda sinagog’a gider ve haftanın diğer günlerinde de evde dua eder. Meselâ, Şema Yisrael’i [4] yahut Şemone Esre’yi [5] okumak suretiyle Tanrı’ya hamdederler. Birçok Yahûdî evinin giriş kapısının sövesinde [6] mezuza mahfazalara asılıdır. [7] Yahûdîler eve giriş çıkışlarında Tanrı’nın kanununu hatırlamak için elle mezuza’ya dokunur ve ellerini öperler. Bu kutu, evin bir Yahûdî evinin olduğunu gösterir. Bazen büro ve okulların giriş kapıları arkasına da konulan mezuza’nın Tevrât’da geçen, “Dinle ey İsrail! Allah’ımız Rab tek olan rab’dir” [8] şeklindeki sözüne istinaden Tanrı’nın huzuru kadar onların Tanrı’ya olan güvenini de sembolize eder.

 Cemaat hâlinde yapılan ibadetler, günlük, haftalık ve yıllık olmak üzere üçe ayrılır. Günlük ibadetler arasında şaharit [9], minha [10] ve maariv [11] duaları vardır. Sabah ve akşam şu dualar okunur: Tek tanrı inancı bağlamında Yahûdî inancının temel esaslarını ihtiva eden Şema Yisrael duası [12], bir çeşit ortak dua sayılan Şemone Esre (Amida) duası, Tanrı’nın ismini takdis ve hükümranlığının tesisi için okunan Kaddiş duası [13] ve Tanrı’nın dinî hakikati tebliğ etmesine bir teşekkür sayılan Alenu duasıdır. Öte yandan çalışanların günlük işlerine başlamadan önce dua ve ibadetlerini yapabilmeleri için sabah duaları genellikle saat 06’da icrâ edilir. Cemaatle yapılan dua, daha önemli olup, Yahûdîlerin dinî hayatında merkezî öneme sahiptir. Dua için uygun yer sinagog olmakla beraber, Cumartesi dışında evde de dua yapılabilir.

Mezmûr’lar ve Kitâb-ı Mukaddes bölümleri bütün ibadetlerde okunduğu hâlde, Pazartesi ve Perşembe günleri sabah ibadetlerinde Tevrât’tan haftalık bölümler okunur.

Haftalık ibadet Şabat’ta yapılır. Yahûdîlerin dinî hayatlarının merkezini teşkil eden Şabat, bütünüyle bir dinlenme ve ibadet günüdür. Bu günde iş yapılmadığı gibi ateş yakmak, yazı yazmak, hatta telefon etmek bile yasaktır. Dindar Yahûdîlere göre, Şabat sevinç içinde geçirilmesi gereken bir bayram günüdür. Bu günün hazırlıkları Cuma günü ikindi vaktinden itibaren başlar. Yahûdîlik’te günler, güneşin batışından batışına hesap edildiğinden Şabat ibadeti de Cuma günü akşamı havanın kararmasıyla başlayıp Cumartesi günü güneşin batmasıyla sona erer. Şabat âyini hem evde ve hem de sinagog’da yapılır. Evde yapılan âyin evin bu güne özel şamdanlarındaki mumlar üzerine yapılan dua ile başlar. Baba ve çocuklar annenin etrafında toplanır. Anne mumları yakarken, “Ey Tanrı, bizim Tanrı’mız! Kâinatın hâkimi! Emirleriyle bizi takdis eden ve bize Şabat ışığını tutuşturmayı emreden Tanrı! Hamd sanadır!” şeklinde dua eder. Öte yandan baba eline bir fincan şarap alarak üzerine dua okuduktan sonra herkese birer yudum içirir. Ardından Şabat somunu dilimlenip paylaşılır ve akşam şabat yemeği yenir; âyinin bu kısmı evde tamamlanır.

Sinagog’daki ibadet zemirot ile başlar. İbadetin önemli kısmını, sinagog’un doğu yönünde bulunan dolapta muhafaza edilen Tevrât tomarının çıkarılıp cemaate okunması teşkil eder. Altın veya gümüşle süslü, kadife yahut ipek örtüye sarılmış Tevrât tomarı dolaptan alınıp, sinagog’un içinde dolaştırılır. Bu esnada sinagog’dakiler Tevrât tomarı yanlarından geçilirken onu selâmlar veya elleriyle ona dokunurlar. Daha sonra okuma masasının üzerine konur; örtüsü açılır ve herkesin görmesi için havaya kaldırılır. Ardından Tevrât’tan [14] bir bölümle peygamberlere ait başka bir bölüm okunur. Sinagog’da yapılan duaların çoğunda cemaat oturur. Fakat bütün Yahûdîler tarafından okunan Amida dualarında herkes ayağa kalkar ve bu duaları tekrar eder. Bunların dışında cemaate vaaz verilebilir. Sinagog’larda topluca ibadet yapabilmek için en az on yetişkin erkeğin bir araya gelmesi şarttır. Bu manada cemaate katılma yaşı on üçtür ve on üç yaşına giren herkesin cemaatle ibadete katılması gerekir. On erkeğin bir araya gelmesinin temeli Tevrât’ın pek çok yerinde geçen, “On erkeğin bir arada Tevrât okuduğu yerde Tanrı’nın celâli bulunur.” sözüne dayanır. İbadet esnasında başlar örtülür. Ayrıca tallit denilen bir dua atkısı kullanılır. Hafta içi sabah dualarında hususi dua şeritleri alına ve kola takılır. Dua sırasında yüzler Kudüs’e çevrilir. İbadetlerde bir disiplin ve düzen de yoktur. Herkes ibadeti yönetenin ilâhisine istediği gibi katılır.

Sinagog’da yıllık olarak yapılan ibadetler arasında Yom Kipur (kefâret günü) başta gelir. Bu güne riayetin ve kurban kesme geleneğinin Hz. Mûsâ (a.s) dönemine ait bir uygulama olduğu ve Tevrât’ın “Bütün suçlarından dolayı İsrâîloğulları için yılda bir kere kefâret etmek üzere sizin için bu ebedî bir kanun olacaktır ve Rabbin Mûsâ’ya emrettiği gibi yaptı.” [15] şeklindeki hükmüne dayandığı belirtilir.

Nasıl yapılacağı konusunda Levililer 16’da geniş bilgi verilen yıllık ibadet, aslında Kudüs’teki mâbedin ve mezbahın öteden beri yapılagelen temizliği ve cemaatin bir sene boyunca işlediği günahlardan arınmasından ibaretti.

O gün günah takdimesi olarak bir boğa ve bir koç (veya keçi) kesilir ve mâbedin dışında yakılırdı. [16] Kefâret günü âyini kohenler tarafından icrâ edilirdi; halk ise, o gün oruç tutar ve bütün oruç süresi ibadetle geçirilirdi. İlk zamanlarda sadece kohenlere ait uygulamalardan ibaret gibi kabul edilen Yom Kipur, sonraki dönemlerde her Yahûdî bireyin bir yıllık kaderinin tayin edildiği gün olarak telakki edilmeye başlanmıştır. Bu günde sinagog’da yapılan ibadetin esasını bilhassa günahların itirafı teşkil eder. Dua yanında haftanın her gününe mahsus kutsal metinlerden okunan parçalar da vardır. Günün sonunda günahtan kurtuluşun ve Tanrı Yahve ile barışın bir işareti olarak şofar [17] öttürülür. Diğer yıllık bayramlar Yahûdî yeni yılı olan Roş ha-Şana ile aslında üç ziraî kutlamaya karşılık gelen Pesah bayramı [18], Sukot bayramı [19] ve Şavuot’tur. [20] Tevrât’a dayanmadığı için daha az önemli sayılan iki bayram ise, Purim bayramı [21] ve Hanuka’dır. [22] Ayrıca iki gün batımı arasında (25 saat) tutulan büyük oruçlarla [23] güneşin doğuşu ile batışı arasında tutulan küçük oruçlar vardır. [24]

Yahûdîlik’de On Emir Düstûru

Tevrât’a göre on emir, Hz. Mûsâ (a.s) önderliğindeki İsrâîloğulları’nın Mısır’dan çıkışlarından sonra, Sînâ dağının zirvesinde bizzat Tanrı tarafından Hz. Mûsâ’ya (a.s) önce sözlü olarak bildirilen ve ardından iki taş levha üzerine yazılıp verilen emirlerdir. [25] İki levhanın iki tarafına oyulmuş yazı Tanrı’nın yazısıdır. [26] Hz. Mûsâ (a.s) dağdan indiğinde kavminin buzağıya taptığını görünce, öfkesinden levhaları kırmış [27]; bunun üzerine ondan iki taş levha daha yontması istenmiş ve kırk günlük ikinci buluşma sonunda Hz. Mûsâ (a.s) bu defa, Tanrı’nın yazdırmasıyla bizzat kendisinin yazdığı on emri [28] içeren yeni levhalarla geri dönmüştür. [29] Hz. Mûsâ (a.s), Tanrı’nın emriyle bu iki taş levhayı ahid sandığına koymuştur. [30]

On emir’in Cumartesi yasağı dışında kalanları bütün peygamberlere gönderilen Kutsal Kitaplar’ın ortak öğretileri olup, Kur'ân-ı Kerîm'de Müslümanlar da bu tür vecîbelerle yükümlü kılınmıştır. [31]

 On emir Yahdîlik’te merkezî bir önem taşımakta ve Yahûdîler on emir okunurken ayağa kalkmaktadır. On emirde insanların bütün ahlâkî fiilleri bir tek Tanrı’ya iman prensibine dayanır. On emir Tanrı’ya karşı olan her tavrı yasaklamaktadır.

Kur’ân-ı Kerîm’de İsrâîloğulları’ndan yalnızca yüce Allah’a kulluk etmeleri; anaya babaya, yakın akrabaya, yetimlere, yoksullara iyilik etmeleri [32]; birbirlerinin kanını dökmemeleri; birbirlerini yurtlarından çıkarmamaları hususunda söz alındığı belirtilmekte ve Cumartesi günü sınırı aşmamaları istenmektedir. [33]

Tevrât’ta on emir iki yerde [34] şöyle zikredilmektedir:

Seni Mısır diyarından ve esirlik evinden çıkaran Tanrı’n Yahova benim. [35] Karşımda başka ilâhların olmayacaktır. [36]

Kendin için oyma put ve yukarıda göklerde olanın yahut aşağıda yerde olanın yahut yerin altında sularda olanın hiç suretini yapmayacaksın; onlara eğilmeyeceksin ve onlara ibadet etmeyeceksin. Çünkü ben, senin Tanrı’n Rab benden nefret edenlerden babaların günahını çocuklar üzerinde, üçüncü nesil üzerinde ve dördüncü nesil üzerinde arayan ve beni seven ve emirlerimi tutanların binlercesine inayet eden bir Tanrı’yım. [37]

Tanrı’n Rabb’in ismini boş yere ağza almayacaksın; çünkü Rab kendi ismini boş yere ağza alanı suçsuz tutmayacaktır. [38]

Cumartesi gününü takdis etmek için onu hatırında tut. Altı gün işleyeceksin ve bütün işini yapacaksın, fakat yedinci gün Tanrı’n Rabb’e sebt’tir, sen ve oğlun ve kızın, kölen ve câriyen ve hayvanların ve kapılarında olan garibin hiçbir iş yapmayacaksınız. Çünkü Rab gökleri, yeri ve denizi ve onlarda olan bütün şeyleri altı günde yarattı ve yedinci günde istirahat etti; bunun için Rab Sebt (Cumartesi) gününü mübarek kıldı ve onu takdis etti. [39]

Babana ve anana hürmet et, ta ki Tanrı’n Rabb’in sana vermekte olduğu toprakta ömrün uzun olsun. [40], Adam öldürmeyeceksin. Katletmeyeceksin. [41]

Zina etmeyeceksin. [42], Çalmayacaksın. [43], Komşuna karşı yalan şahitlik etmeyeceksin. [44]

Komşunun evine tamah etmeyeceksin; komşunun karısına yahut kölesine yahut câriyesine yahut öküzüne yahut eşeğine hiçbir şeyine tamah etmeyeceksin. [45]

---------------

[1]- TDV İslâm Ansiklopedisi, c. 9, s. 529
[2]- Yahûdî cemaatinin topluca ibadet etmek, halkı eğitmek ve kültürel kimliklerini korumak amacıyla toplandıkları yere sinagog adı verilir. Sinagog’un İbrânîce karşılığı keneset’tir. Keneset, ev anlamındaki bet/beit/beth kelimesiyle bet ha-keneset (toplanma evi) şeklinde tamlama ile kullanılır. Keneset’in Ârâmîce karşılığı da kanishta’dır; Arapça’ya kenîse olarak geçmiştir. Sinagog’un Türkçe karşılığı havrâ’dır.
[3]- TDV İslâm Ansiklopedisi, c. 43, s. 209
[4]- Dinle, ey İsrâîl! şekinde başlayan bu dua, Yahûdîler tarafından her sabah ve akşam evde de okunur. Bu dua, çocuklukta öğrenilen ilk ve ölüm sırasında okunan son duadır.
[5]- Şemone Esre’ye, Amida duası da denir. Temel dua kabul edilir. Bu dua bütün ibadetlerde cemaatle ayakta okunur. Cemaat bu duayı alçak sesle ve okuyucu ise, herkes adına yüksek sesle okur. Asıl şekliyle on sekiz ve bir ilâveyle on dokuz duadan oluşan Amida duası, Tanrı’ya iman itirafıyla başlayıp, Kudüs’ün yeniden imarı ve barış için yapılan dualarla sona erer.
[6]- Mezuza bir boru içine rulo hâlinde konulmuş üzerine Şema Yisrael duasının ilk iki paragrafının yazıldığı bir kutudur.
[7]- Kitâb-ı Mukaddes, Tesniye, 6/4-9; 11/13-21
[8]- Kitâb-ı Mukaddes, Tesniye, 6/4
[9]- Sabah vakti.
[10]- Öğleden sonra.
[11]- Akşam vakti.
[12]- Kitâb-ı Mukaddes, Tesniye, 6/4-9
[13]- Bu dua, Sinagog’larda âyinin sonuna doğru yapılır.
[14]- Yahûdî kutsal kitabı olan Tevrât (Tora), beş kitaptan oluşmaktadır: Bunlara İbrânîce’de Bereşit (Tekvîn = Yaratılış), Şemot (Huruç = Mısır’dan Çıkış), Vayikra (Levililer), Bemidbar (Sayılar) ve Devarim (Tesniye) denilmektedir.
[15]- Kitâb-ı Mukaddes, Levililer, 16/34
[16]- Kitâb-ı Mukaddes, Levililer, 16/27
[17]- Koçboynuzu.
[18]- Fısıh/hamursuz bayramı.
[19]- Çardaklar bayramı.
[20]- Haftalar bayramı.
[21]- Kuralar bayramı.
[22]- Işıklar bayramı.
[23]- Kefâret günü orucu ve mâbedin yıkılış günü orucu.
[24]- Ester orucu.
[25]- Kitâb-ı Mukaddes, Çıkış, 19; 24/12-18; 31/18; Tesniye, 5/1-22
[26]- Kitâb-ı Mukaddes, Çıkış, 32/15-16
[27]- Kitâb-ı Mukaddes, Çıkış, 32/19; Tesniye, 9/17
[28]- İbrânîce’si on söz anlamında aseret ha-dibberot’tur.  Arapça’ya el-evâmiru’l-aşere, Türkçe’ye on emir şeklinde geçmiştir.
[29]- Kitâb-ı Mukaddes, Çıkış, 34/1, 27-28
[30]- Kitâb-ı Mukaddes, Çıkış, 25/16; Tesniye, 10/1-5
[31]- 6/En'âm: 151-153; 17/İsrâ: 23-39
[32]- 2/Bakara: 83-84
[33]- 4/Nisâ: 154
[34]- Kitâb-ı Mukaddes, Çıkış, 20/2-17; Tesniye, 5/6-21
[35]- Kitâb-ı Mukaddes, Çıkış, 20/2; Tesniye, 5/6
[36]- Kitâb-ı Mukaddes, Çıkış, 20/3; Tesniye, 5/7
[37]- Kitâb-ı Mukaddes, Çıkış, 20/4-6; Tesniye, 5/8-10
[38]- Kitâb-ı Mukaddes, Çıkış, 20/7; Tesniye, 5/11
[39]- Kitâb-ı Mukaddes, Çıkış, 20/8-11; Tesniye, 5/12-15
[40]- Kitâb-ı Mukaddes, Çıkış, 20/12; Tesniye, 5/16
[41]- Kitâb-ı Mukaddes, Çıkış, 20/13; Tesniye, 5/17
[42]- Kitâb-ı Mukaddes, Çıkış, 20/14; Tesniye, 5/18
[43]- Kitâb-ı Mukaddes, Çıkış, 20/15; Tesniye, 5/19
[44]- Kitâb-ı Mukaddes, Çıkış, 20/16; Tesniye, 5/20
[45]- Kitâb-ı Mukaddes, Çıkış, 20/17; Tesniye, 5/21; TDV İslâm Ansiklopedisi, c. 33, s. 347