.
.
Bir Zeyneb’ti O
Bir güzeli anlattılar bize; sisli karanlıkların içinde parlaklığıyla nur gibi doğan bir güzeli.
Bir demet aşk nağmesi usul usul fısıldandı zihinlere. Cennetimsi kokunun sahibiydi o; bize düşense, o kokuyu üzerimize sürmekti.
Bir Zeyneb’ti O, aydınlık baharların habercisi olan.
Bir cümlesiyle annesinin simasına dönüşen, sedasıyla babasını temsil eden bir yürekti.
Nübüvvet beşiğinde istikameti aşk ile yoğrulmuş, nebevî ilkeleri bir bir nakletmişti.
Bir hanımdı o; zarif, latif, ince ruhuyla hafızalarda yer eden, ama asıl —aslan kesilen yüreğiyle— zalimleri korkudan titreten...
O, kalpleri fetheden bir azizeydi.
Dünyaya adını sevgiyle salmıştı.
O, Resûl-i Ekrem’in (saa) hasret yarasına benzeyendi. Nenesi Hatice (sa) simasını yansıttığını bizzat Allah Resulü dile getirmişti.
Kerbelâ’da sabrın sembolü, zulmün karşısında hakkın diliydi.
Gözyaşını vakar ile örtüp acıyı direnişe dönüştürdü.
Sözleri minber oldu; susturulmak istenen hakikatin yankısı, temsil ettiği ruhun zenginliğiydi.
Şam karanlığında bile nur gibi parladı.
Çünkü o, karanlıkları aydınlatan soyun temsilcisiydi.
İmanını kılıçtan keskin, merhametini deryalardan engin kıldı.
O’nun adının geçtiği her yerde hüzün eser; ama kalpler dirilir, gözler yaşarır.
Çünkü o, sabırla yoğrulmuş bir destanın adı olmuştur.
Ve biliriz ki, her zulüm karşısında dik durabilen kim olursa olsun, bir nebze Zeyneb’tir bu çağda.
Çünkü o, varlığıyla; hakikatin, izzetin ve adaletin ebedî sembolüdür.
Selam olsun aydınlık günlerin müjdesi Zeyneb (sa)
Selam olsun sana Nübüvvet reyhanı Zeyneb..
Selam olsun bıraktığın o eşsiz mirasa.