.
.
Lise ikinci sınıfında bir hırsız vardı. O sınıfta sürekli hırsızlık olurdu. Her gün bir öğrencinin bir eşyası çalınırdı; kiminin kalemi, kiminin silgisi, kiminin telefonu ve kiminin de parası.
Herkes hırsızın peşindeydi; ama hırsız işinde çok uzman olduğu için hiçbir zaman yakalanmazmış.
Sınıftaki öğrenciler hırsızın peşine düştüklerinde gerçek hırsız, hedef saptırmak için farklı öğrencileri hedef gösterirmiş.
Hedef saptırma yöntemiyle sınıftaki öğrencilerin her gün farklı birisinden şüphe etmelerini sağlarmış.
Bu şekilde hiç kimse gerçek hırsızdan şüphe etmezmiş.
Evet, bu hayatta böylesi hırsızlar olduğu gibi bir de inanç hırsızları vardır. Bunlar farklı yöntemlerle, güzel ve süslü cümlelerle Hak inanca sahip insanları batıla doğru asimile etmeye çalışırlar.
Hak inanç olan Alevileri asimile etmeye çalışan bu inanç hırsızları, farklı yöntemler kullanarak hedef saptırırlar ve ne yazık ki Alevi canlar, bu hırsızların farkında dahi olmazlar.
Bu doğrultuda Alevi toplumu uyanık olmalıdır ve Alevilik inancını oluşturan temel inançları çok iyi öğrenmeliler ve sahip çıkmalıdırlar.
Alevilik inancının temelini Ehl-i Beyt, 12 İmamlar, 14 Masumlar oluşturmaktadır.
Bu yüzden Alevi toplumunun inancını asimile etmeye ve çalmaya çalışan bu hırsızlar, Alevilik inancının temelini oluşturan Ehl-i Beyti, 12 İmamları hedef alırlar.
İlk aşamada “Ali’siz Alevilik” tabiri çıkartarak Alevi toplumunu Hz. Ali’den kopartmaya çalışırlar.
Alevilik, ismini Hz. Ali’den almasına rağmen bu inanç hırsızları öyle süslü cümlelerle “Biz Aleviyiz, ama Hz. Ali’den uzağız” gibi mantıkla çelişen cümleleri aymazlıkla kullanmaktadırlar.
Hz. Ali’den uzak olan birisinin Alevi ismini kullanması, ciddi bir akıl tutulmasıdır. En azından mert olun ve “Aleviyiz” demeyin. Ama hırsızlarda mertlik olmaz, özellikle de inanç hırsızlarında.
Birinci aşamayı başaramayan bu hırsızlar, ikinci aşamaya geçerek Ehl-i Beytin, 12 İmamların değerini düşürmeye, önlerini perdelemeye çalışırlar. Alevi canları, 12 İmamların türbelerine gitmelerini engellemek için farklı yollara başvururlar. Ehlibeytin öğrencileri olan ve onların yolundan giden bazı âlim, evliya ve pirleri, 12 İmamların önüne geçirirler. “Hz. Ali’nin türbesine gideceğine Mevlana’nın türbesine gidin” derler. Mevlana hayatta olsa bu sözü söyleyenlerin yüzüne tükürür ve “Sizin derdiniz beni yüceltmek değil, beni bahane ederek Hz. Ali’nin değerini perdelemektir!” der.
Hz. Ali’nin şehit olması ve Gadir Hum gibi programlar yapmak yerine, Yunus Emre günü veya filan dedeye vefa günü programı yaparlar. Vefa günü yaptığınız o dedenin oturduğu postun sahibini anmıyorsanız, Gadir Hum'u canlı tutmuyorsanız, bu yaptığınız gerçekte o dedeye vefa günü değil, o dedeyi kullanarak Hz. Ali’nin velayet bayramı olan Gadir Hum’u perdelemektir.
Bu asimilasyoncu inanç hırsızlarının bir diğer hırsızlığı da 12 İmamların altıncısı İmam Cafer Sadık’ı bu toplumdan çalmaktır. “Siz Alevisiniz ama Hanefi’siniz” diyerek İmam Cafer Sadık’ın ismi ile müsemma olan “Caferi” kelimesini bu toplumdan çalmaya çalışmaktadırlar.
Evet, ey canlar! Böylesi hırsızlar bizim inanç bahçemize girmişler ve bizim inancımızı çalmaya çalışmaktadırlar ve bunu yaparken de hedef saptırmaktadırlar.
Asıl asimilasyoncu ve hırsız kendileri olmalarına rağmen Alevilik inancı üzerinde duran, Ehl-i Beyt’i, 12 İmamların hayatlarını ve sözlerini canlı tutmaya çalışanları asimilasyoncu diye yaftalamaya çalışmaktadırlar.
Ey Alevi toplumu! Bu konuda elinizdeki ölçü Aleviliğin temelini oluşturan Ehl-i Beyt ve 12 İmamlar olsun. Sizi bunlardan uzaklaştırmaya çalışanlar gerçek asimilasyoncu ve gerçek hırsızdırlar. Hz. Ali’nin velayetinin ilan edildiği Gadir Hum'u farklı etkinlikler yaparak perdeleyenler, Muharrem ayını, Kerbela’yı önemsiz gösterenler, Hz. Ali hakkında farklı iftiralarda bulunanlar vs. gerçek asimilasyoncu ve gerçek hırsızdırlar.